Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark
ALTI SIFIR (1 Kullanıcı)
- Konuyu başlatan esedturkey07
- Başlangıç tarihi
Test: Evlilikte İdeal Eşi Bulmak İçin....
Test: Evlilikte İdeal Eşi Bulmak İçin....
Evliliğimi nasıl kurtaracağım?
Eşim beni hiç dinlemiyor, dinlese bile beni anlamıyor, zaten benimle ilgilenmiyor bile. Tek yaptığımız birlikte aynı ekrana bakmak, çocukların sorunları ile ilgilenmek; onun dışında herhangi bir paylaşım içerisinde değiliz. Eşime konuyu açtığımda hayatımızda böyle bir sorun olmadığını, benim konuyu abarttığımı söyledi. Ne yapacağımı şaşırdım kaldım..........
Özellikle evlilik gibi yaşamamızın önemli bir kısmını kaplayan kişilerarası ilişkilerde yaşadığımız iletişim sorunlarını çözmek için öncelikle farkındalığımızı arttırmamız gerekir. Bir sorunu tanımlamadan onu çözmeniz mümkün olamaz, bu nedenle eşinizin sorun yaşadığınızı anlamasını sağlamanız gerekiyor. Problemi tam olarak ona göstermek için örneklerden yola çıkabilir, sorunu daha açık ve net görmesini sağlayabilirsiniz. Uzun yıllar birlikte olmuş insanların farkına varamadıkları bu tip sorunları çözmek doğru şekilde müdahale edilirse çok kolay olacaktır; çünkü kişiler birbirlerini tanımaktadırlar ve bu tanışıklık hali her iki tarafın birbirini memnun etmek için gerekli adımları atmasını kolaylaştırır. Evlilik dediğimiz kurumsal yapıda yapılması gereken tek şey karşınızdaki insanın sesine kulak vermeniz. Unutmayın mutluluk insanların ne dediklerini dinleyerek ve onların ne istediklerini anlayarak yaratılabilir, diğer türlüsü zaten mutsuzluktan başka bir şey getirmez.
AŞKI HENÜZ KEŞFEDEMEDİM
Aşk gerçekten var mı? Bir kadına deliler gibi aşık olmak mümkün mü? Ben bunu beceremiyorum, yani aşk denilen şeyi henüz yaşayamadım, keşfedemedim ve varlığından pek emin değilim. Sizce aşık olmayı öğrenmem gerekir mi yoksa bu doğal bir şey midir, zaman içerisinde kendiliğinden mi gelişir? Fırat, A., 28.
Aşk üzerine bu tip sorularla karşılaştığımda aşkın gerçekliği konusunda kendimce doğru olduğuna inandığım şeyleri söylemekten çekinmiyorum. Aşk bence bir yanılsama ve altta yatan farklı piskolojik beklentilerin ortaya çıkarttığı bir ilüzyon. Aşkın gerçek olduğuna dair fena halde kandırılmış durumdayız. Ben aşkın doğal olmadığını, sonradan öğrenilen bir şey olduğunu düşünüyorum. Aşk, bir duygusal yoğunlaşma ve geçici bir süreç. Gerçekten peşinden koşulması gereken şeyin aşk değil sevgi olduğunu düşünüyorum. Kişilerarası ilişkilerde varlığı tamamen muamma olan aşk gibi bir olgu üzerinden ilişki yaşamanın yarar getirmeyeceğine inanıyorum, o nedenle aşık olmayı beklemek yerine çaba gösterip birilerini sevmek ve birileri tarafından sevilmek için çabalamanın daha doğru bir şey olduğuna inanıyorum. Unutmayın beyaz atlı prens ya da prensesi beklemek yerine, sevgi dolu bir ilişki için çaba göstermek daha yararlı ve anlamlı bir davranış olacaktır.
***alıntı***
Test: Evlilikte İdeal Eşi Bulmak İçin....
Özellikle evlilik gibi yaşamamızın önemli bir kısmını kaplayan kişilerarası ilişkilerde yaşadığımız iletişim sorunlarını çözmek için öncelikle farkındalığımızı arttırmamız gerekir. Bir sorunu tanımlamadan onu çözmeniz mümkün olamaz, bu nedenle eşinizin sorun yaşadığınızı anlamasını sağlamanız gerekiyor. Problemi tam olarak ona göstermek için örneklerden yola çıkabilir, sorunu daha açık ve net görmesini sağlayabilirsiniz. Uzun yıllar birlikte olmuş insanların farkına varamadıkları bu tip sorunları çözmek doğru şekilde müdahale edilirse çok kolay olacaktır; çünkü kişiler birbirlerini tanımaktadırlar ve bu tanışıklık hali her iki tarafın birbirini memnun etmek için gerekli adımları atmasını kolaylaştırır. Evlilik dediğimiz kurumsal yapıda yapılması gereken tek şey karşınızdaki insanın sesine kulak vermeniz. Unutmayın mutluluk insanların ne dediklerini dinleyerek ve onların ne istediklerini anlayarak yaratılabilir, diğer türlüsü zaten mutsuzluktan başka bir şey getirmez.
AŞKI HENÜZ KEŞFEDEMEDİM
Aşk gerçekten var mı? Bir kadına deliler gibi aşık olmak mümkün mü? Ben bunu beceremiyorum, yani aşk denilen şeyi henüz yaşayamadım, keşfedemedim ve varlığından pek emin değilim. Sizce aşık olmayı öğrenmem gerekir mi yoksa bu doğal bir şey midir, zaman içerisinde kendiliğinden mi gelişir? Fırat, A., 28.
Aşk üzerine bu tip sorularla karşılaştığımda aşkın gerçekliği konusunda kendimce doğru olduğuna inandığım şeyleri söylemekten çekinmiyorum. Aşk bence bir yanılsama ve altta yatan farklı piskolojik beklentilerin ortaya çıkarttığı bir ilüzyon. Aşkın gerçek olduğuna dair fena halde kandırılmış durumdayız. Ben aşkın doğal olmadığını, sonradan öğrenilen bir şey olduğunu düşünüyorum. Aşk, bir duygusal yoğunlaşma ve geçici bir süreç. Gerçekten peşinden koşulması gereken şeyin aşk değil sevgi olduğunu düşünüyorum. Kişilerarası ilişkilerde varlığı tamamen muamma olan aşk gibi bir olgu üzerinden ilişki yaşamanın yarar getirmeyeceğine inanıyorum, o nedenle aşık olmayı beklemek yerine çaba gösterip birilerini sevmek ve birileri tarafından sevilmek için çabalamanın daha doğru bir şey olduğuna inanıyorum. Unutmayın beyaz atlı prens ya da prensesi beklemek yerine, sevgi dolu bir ilişki için çaba göstermek daha yararlı ve anlamlı bir davranış olacaktır.
***alıntı***
Zekice Ve Komik Cevaplar
Zekice Ve Komik Cevaplar
Küçük bir kız öğretmeni ile balinalar hakkında konuşuyordu.
Öğretmen bir balinanın insanı yutmasının fiziksel olarak imkansız olduğunu söyledi, çünkü balinaların boğazı çok küçüktü.
Küçük kız Jonah'ı (Yunus peygamber) bir balinanın yuttuğunu söyledi,sinirlenen öğretmen balinanın insanı yutamayacağını tekrarladı, bu imkansızdı.
Küçük kız şöyle dedi, "Cennete gittiğim zaman Jonah'a soracağım"
Öğretmen "Ya Jonah cehenneme gittiyse?" diye yanıtladı.
Küçük kız " O zaman sen sorarsın"
Bir anaokulu öğretmeni sınıftaki çocuklar resim yaparken, onları seyrediyordu.Her çocuğun çalışmasına bakmak için sınıfta dolaşıyordu.
Gayretli bir şekilde çalışan küçük bir kızın yanında gittiğinde, ona ne çizdiğini sordu.
Kız yanıtladı, "Melek resmi çiziyorum"
Öğretmen duraksadı ve sordu, "Ama hiç kimseMeleklerin neye benzediğini
bilmiyor"
Kız kafasını kaldırmadan yanıtladı, "Birazdan öğrenecekler"
Bir gün küçük bir kız oturup annesinin mutfakta bulaşıkları yıkamasını seyrediyordu. Aniden annesinin saçlarında beyazlar olduğunu fark etti.
Annesine baktı ve merakla sordu, "Neden saçında beyazlar var anne?"
Annesi yanıtladı, "Her yanlış yaptığında, beni kızdırdığında, mutsuz ettiğinde, saçlarımdan biri beyazlar"
Küçük kız bu cevap üzerinde bir süre düşündü ve sonra sordu, "Anne,anneannemin tüm saçları nasıl bembeyaz oldu?"
Çocuklar hep birlikte fotoğraf çektirmişlerdi, öğretmen her birini bir fotoğraf almaya ikna etmeye çalışıyordu.
"Düşünün, büyüdüğünüz zaman bu fotoğrafa bakıp 'Bu Jennifer, o avukat,' veya 'bu Michael, o doktor' demek ne kadar güzel olur"
Sınıfın arkasından zayıf bir ses çınlar "Ve bu öğretmen, o öldü."
Çocuklar öğle yemeği için Katolik ilkokulunun kafeteryasında sıraya girmişlerdi. Masanın başında büyük bir elma yığını vardı, rahibe bir not yazıp elma tepsisinin üzerine asmıştı:
"Sadece BİR tane alın. Tanrı izliyor"
Sırada biraz daha ilerleyince, masanın diğer ucunda büyük bir çikolatalı çörek yığını vardı.
Bir çocuk not yazmıştı, "İstediğiniz kadar alın. Tanrı elmaları gözlüyor"
:K:K:K
Zekice Ve Komik Cevaplar
Harika yaa.. çok zekiler.. çok komik
Küçük bir kız öğretmeni ile balinalar hakkında konuşuyordu.
Öğretmen bir balinanın insanı yutmasının fiziksel olarak imkansız olduğunu söyledi, çünkü balinaların boğazı çok küçüktü.
Küçük kız Jonah'ı (Yunus peygamber) bir balinanın yuttuğunu söyledi,sinirlenen öğretmen balinanın insanı yutamayacağını tekrarladı, bu imkansızdı.
Küçük kız şöyle dedi, "Cennete gittiğim zaman Jonah'a soracağım"
Öğretmen "Ya Jonah cehenneme gittiyse?" diye yanıtladı.
Küçük kız " O zaman sen sorarsın"
Bir anaokulu öğretmeni sınıftaki çocuklar resim yaparken, onları seyrediyordu.Her çocuğun çalışmasına bakmak için sınıfta dolaşıyordu.
Gayretli bir şekilde çalışan küçük bir kızın yanında gittiğinde, ona ne çizdiğini sordu.
Kız yanıtladı, "Melek resmi çiziyorum"
Öğretmen duraksadı ve sordu, "Ama hiç kimseMeleklerin neye benzediğini
bilmiyor"
Kız kafasını kaldırmadan yanıtladı, "Birazdan öğrenecekler"
Bir gün küçük bir kız oturup annesinin mutfakta bulaşıkları yıkamasını seyrediyordu. Aniden annesinin saçlarında beyazlar olduğunu fark etti.
Annesine baktı ve merakla sordu, "Neden saçında beyazlar var anne?"
Annesi yanıtladı, "Her yanlış yaptığında, beni kızdırdığında, mutsuz ettiğinde, saçlarımdan biri beyazlar"
Küçük kız bu cevap üzerinde bir süre düşündü ve sonra sordu, "Anne,anneannemin tüm saçları nasıl bembeyaz oldu?"
Çocuklar hep birlikte fotoğraf çektirmişlerdi, öğretmen her birini bir fotoğraf almaya ikna etmeye çalışıyordu.
"Düşünün, büyüdüğünüz zaman bu fotoğrafa bakıp 'Bu Jennifer, o avukat,' veya 'bu Michael, o doktor' demek ne kadar güzel olur"
Sınıfın arkasından zayıf bir ses çınlar "Ve bu öğretmen, o öldü."
Çocuklar öğle yemeği için Katolik ilkokulunun kafeteryasında sıraya girmişlerdi. Masanın başında büyük bir elma yığını vardı, rahibe bir not yazıp elma tepsisinin üzerine asmıştı:
"Sadece BİR tane alın. Tanrı izliyor"
Sırada biraz daha ilerleyince, masanın diğer ucunda büyük bir çikolatalı çörek yığını vardı.
Bir çocuk not yazmıştı, "İstediğiniz kadar alın. Tanrı elmaları gözlüyor"
:K:K:K
ALEYKÜM SELAM SİZDE ALLAHA EMANET OLUN HAYIRLI AKŞAMLAR
Seni Ele Seviyemki
Seni Ele Seviyemki
SENİ ELE SEVİREM Kİ...
Seni ele sevirem ki ...
Diyirsen ki, niye?
Ne bilim işte ele!
Seni görende bir hoş olir, ölür ölür ölirem...
Ahşam olir davar , nahır, mal gelir.
Komlar, ahırlar dolir
Sayiram sayiram biri eskig
Bi daha sayiram
Bi de bahiram ki, tamam.
Ama üzülirem;
Çünki sen gelmirsen.
Diyacahsan niye?
Bennam, işte ele!
Yassi olir;
Sekide ekmek yiyeceğam
Civil lavaşi dürüm edir , tamkıtliram,
Sen ahlıma gelirsen, yiyemirem.
Sen ahlıma gelirsen, boğazımda dügümlenir.
Gene diyirsen ki, niye?İşde ele...
Anam örtüleri sarir...
Gendi gendimi yiyirem.
O da gidir , kalli biçare galiram.
Gözlerim süzülir, yuyicağam, uyiyamiram.
Gafam garişir, yüreğim sığışir, yatamiram.
Gene diyirsen niye?İş de ele!
Guşluğa doğri daliram
Hayal, hülya görirem, sanki yanıbdasan
Sevinir, sevinir bir hoş oliram,
Bir de ayıliram ki, yasdığa sarılmışam
Diyacaksın ki , niye?
Amaan , iş de ele.
Sabah olir, horozlar ötir, gün doğir...
Gahiram tavuhlara, culuhlara yem verirem...
Culuhlari dutir dutir öpirem;
Onlari bile sene benzedirem.
Saggın deme niye ?
Ne bilim , iş de ele !
Gün gibi gelir ,ay gibi gidirsen.
Beni yiye yiye bitirirsen.
Hep ömrümden götirirsen.
Seni sevdigimi de çoh ey bilirsen.
Diyirsen ki, niye ?
Bilirsen , iş de ele!
Babam beni gapiya goymir diyirsen.
Ey helt yiyirsen.
Gomşulara, emin, bibin, ezen gile gidirsen...
Madem ele çıh cama, tırhıca gel!
Yüzün görim, bu da bene yeter
Saggın deme niye!İş de ele...
Seni Ele Seviyemki
SENİ ELE SEVİREM Kİ...
Seni ele sevirem ki ...
Diyirsen ki, niye?
Ne bilim işte ele!
Seni görende bir hoş olir, ölür ölür ölirem...
Ahşam olir davar , nahır, mal gelir.
Komlar, ahırlar dolir
Sayiram sayiram biri eskig
Bi daha sayiram
Bi de bahiram ki, tamam.
Ama üzülirem;
Çünki sen gelmirsen.
Diyacahsan niye?
Bennam, işte ele!
Yassi olir;
Sekide ekmek yiyeceğam
Civil lavaşi dürüm edir , tamkıtliram,
Sen ahlıma gelirsen, yiyemirem.
Sen ahlıma gelirsen, boğazımda dügümlenir.
Gene diyirsen ki, niye?İşde ele...
Anam örtüleri sarir...
Gendi gendimi yiyirem.
O da gidir , kalli biçare galiram.
Gözlerim süzülir, yuyicağam, uyiyamiram.
Gafam garişir, yüreğim sığışir, yatamiram.
Gene diyirsen niye?İş de ele!
Guşluğa doğri daliram
Hayal, hülya görirem, sanki yanıbdasan
Sevinir, sevinir bir hoş oliram,
Bir de ayıliram ki, yasdığa sarılmışam
Diyacaksın ki , niye?
Amaan , iş de ele.
Sabah olir, horozlar ötir, gün doğir...
Gahiram tavuhlara, culuhlara yem verirem...
Culuhlari dutir dutir öpirem;
Onlari bile sene benzedirem.
Saggın deme niye ?
Ne bilim , iş de ele !
Gün gibi gelir ,ay gibi gidirsen.
Beni yiye yiye bitirirsen.
Hep ömrümden götirirsen.
Seni sevdigimi de çoh ey bilirsen.
Diyirsen ki, niye ?
Bilirsen , iş de ele!
Babam beni gapiya goymir diyirsen.
Ey helt yiyirsen.
Gomşulara, emin, bibin, ezen gile gidirsen...
Madem ele çıh cama, tırhıca gel!
Yüzün görim, bu da bene yeter
Saggın deme niye!İş de ele...
romalıların piliçleri...
romalıların piliçleri...
romalıların piliçleri...
tarihten ilginç bir kesit sunmak istiyorum...
Romalıların kutsal saydığı piliçleri vardı ve onları savaşa giderken yanlarına alırlar
Savaş başlamadan önce piliçlerin yemlerini yiyip yemediklerine bakarlardı…
Şayet yemlerini yememişlerse, savaşın kaybedileceğine hükmederlerdi..
Romalıların kutsal saydığı piliçleri vardı ve onları savaşa giderken yanlarına alırlar
Savaş başlamadan önce piliçlerin yemlerini yiyip yemediklerine bakarlardı…
Şayet yemlerini yememişlerse, savaşın kaybedileceğine hükmederlerdi..
Romalılarla kortacalılar arasında drepana savaşı başlayacağı sırada piliçler, yemlerini yine yememişlerdi…
İnanışlarına göre, roma tanrıları savaş istemiyorlardı..
İnanışlarına göre, roma tanrıları savaş istemiyorlardı..
Ama roma imparatoru klavdiyus bu haberi alınca çok kızdı veeeeeeeeeeee……
“mademki yem yemiyorlar, bari su içsinler” diyerekten piliçlerin tamamını denize attırdı…
“mademki yem yemiyorlar, bari su içsinler” diyerekten piliçlerin tamamını denize attırdı…
……………kaynak kitap: güldüren ve düşündüren tarih……..