Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

BATI KÜLTÜRÜNÜNMAHİYETİ ve KAYNAKLARI (1 Kullanıcı)

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
BATI KÜLTÜRÜNÜNMAHİYETİ ve KAYNAKLARI M.ALİ YETİMOĞLU (İcmal dergisi).

"Nasıl tefekkür edelim?" sorusu yerine "ne ile tefekkür edelim?" diyerek tefekkürün ölçüsünü ortaya koymak, sonra da bu ölçüyle, bugün bütün insanlığı ifsat eden ve hurafeler yığını bir kısım nazariyelerden oluşan, insanlığın buhranının yegâne sebebi, asrın gangrenleşmiş hastalığı 'materyalizm’i muhakeme etmek. .Bundan sonra da yine birbirini takibeden makaleler halinde 'materyalizm' beyinli 'batı kültürü'nü ilim" ve selîm akıl önünde muhakeme ederek, lâyık olduğu hükümle yargılamağa çalışacağız. Böylece, gerçek ilme ve sağlam imana musallat olarak iki cihan saadetimizi perişan eden ve kendi*ni müspet ilmin ve tekniğin nimetleriyle teçhiz ederek; kuzu postuna bürünmüş bir canavar gibi sinsice insanlığı katletmekte olan batı kültürünün çirkin çehresini daha yakından tanıyacağız. Böylece, çağdaş, medeniyet seviyesi diye karşısında zelillik gösterilerek put-laştırılan, hayallerde sanki bir cennet numunesi (!) gibi tahayyül edilen, bu vehimden abidenin gerçek yönleriyle içyüzünü tanıma imkânına kavuşacağız.Okuyucularımızın meseleye daha yakından vukuf iyet kazanabilmeleri için batıyı iki yönüyle anlat*mak icabeder.A. Teknolojik yönüyle batı,B. Kültürü ve kendine has medeniyyetiyle batı..Burada inceleme konumuzu daha ziyade 'kültür ve medeniyet yönüyle batı' teşkil edecektir.

BATI KÜLTÜRÜNÜN CİHANŞÜMÛLLEŞMESİ ve KAYNAKLARI

1. Bugün Batı Kültürü Dünya Kültürü Haline Gelmiştir.
Batı kültürü coğrafî bir bölge olan Avrupa kıt'asından neş'et etmiş olmasına rağmen başta Avrupa insanı olmak üzere bütün insanlığı tamamen veya kısmen hakimiyeti altına almıştır. Avrupa bugün bilfiil değilse de sapık inançlar ve hurafeler yığını olan kültürü ile ve bu kültürün vücut verdiği 'tek dişi kalmış canavar' hüviyetinde olan sakat medeniyetiyle; zihniyeti, düşüncesi ve itikadî telâkkileriyle bütün yeryüzüne hakim durumdadır. Ve bu kültür hayatın -aile hayatından uluslararası ilişkilere kadar- bütün şubelerine sirayet etmiş bulunmaktadır.


2. Batı Kültürünün Mahiyeti ve Bariz Hususiyeti
Batı kültürü, mahiyet olarak psikolojik plândaki nefs hegemonyasının aklı ve ruhu esareti altına alarak bu zulmü -ahlâkî ve içtimaî sahadan başlayarak- bütün hayata hakim kılma ihtirasını ihtiva etmektedir. Bu sebeple bu kültür, tenakuzlar ve çarpışık telâkkilerle doludur. Bu durum, ferdî plânda iman ve fikir buhranına yol açarak hayatı bir azaphaneye çevirdiği gibi, cemiyet sahasında da ruhî gerginlikler neticesi büyük çapta intiharlara varan boyutlara ulaşmış, ahlâk buhranına sebep olmuştur. Kısaca, batı kültürü, psikolojik ve sosyolojik sahadaki korkunç anarşinin baş sebebidir.Batı kültürünün en bariz hususiyeti, kâinata ve olaylara Allah'tan kopuk bir düşünce tarzıyla yaklaşması, insanı süflî zevklerin, çirkin ihtirasların zebunu, gayesiz ve hedefsiz kabul etmesidir. Vahy’den mahrum, hatta kendini ona düşman olarak arzeden bu menfur zihniyet, esaretin en büyüğü olan insan putlaştırmayışiar edinmiştir. Bu haliyle batı kültürü, kendi hesabınca; ölümü yenmeyi, dünyayı taş ve demir yığınlarıyla mamur edip bir dünya cenneti kurmayı, bunun için hayatın seyrini, eşyanın kânununu değiştirerek kâinatın sahibine (hâşâ!) kafa tutmayı, barış ve hürriyet teraneleri altında sinek ezer gibi insan boğazlamayı, en büyük hüner, hatta medeniydin gereği olan bir hedef kabul etmektedir.Hülâsa.olarak batı kültürü insanlığı kalblerde ve kafalarda iman ve fikir buhranına, sosyal hayatta ahlâk bunalımına, muamelet sahasında insanı ilâhlaştırma neticesi zuhur eden zulüm ve esarete, kısaca hayatın her sahasında topyekûn bir anarşiye sürüklemektedir


3. Batı Kültürünün Kaynakları
'Materyalizm' beyinli batı kültürü, asrî cahaletin mihverini teşkil ettiğinden tarih boyunca hüküm süren cehaletlerin alâmet-i farikası durumundadır. Esas itibariyle cehaletin insan fıtratındaki şer cihetten kaynaklanarak tarih boyunca nasıl bir seyir takibettiğini daha önce belirtmiştik. (1)Batı kültürü, beslendiği kaynakları, tarihî seyri, hususiyetleri, tesirleri ve neticeleriyle bir bütün olarak ele alınmalıdır.Kültür ve medeniyet tarihi dikkatle incelemeye tabi tutulursa, bugün dünyayı istilâ eden materyalist batı kültürünün dört ana kaynağı olduğu anlaşılır:
• Muharref Tevrat 'tan Mülhem Olan Maddeci ibrani Kültürü,
• Eski Yunan(Grek) Kültürü ve Felsefesi,
• Emperyalist Roma Hukuk Sistemi,
• Muharref İncil'den Mül*hem Hristiyanlığın Skolastik Zihniyeti.Bu kaynaklar teker teker incelendiğinde bunların tesiriyle vücut bulan batı kültürünün vasfı ve karakteri tanınmış olacaktır.

a.Materyalizm İbrani kültürü, batı kültürüne iki yolla kaynaklık yapmıştır.
Birincisi:Tevrat'ın semavî vasfı zedelenmeden 'Sina' yoluyla olmuştur ki, bu tesir tek Allah inancı ve ciddî bir ahiret düşüncesi şeklinde iken eski Yunan Felsefesine maneviyatçılığın ifrada varmışşekli (idealizm) olarak nüfuz etmiş oradan da batı kültürüne kaynaklık yapmıştır. Aslında Tevrat tahrif edilmeden gelen bu müsbet tesir, Eflâtun ve Sokrat'ın vehim ve hayal dünyasında çarpıtılmış, saptırılmış ve ortaya beşerî batıl bir felsefî görüşçıkmıştır. İdealizm, batı kültürüne bu haliyle tesir etmiştir.
ikincisi:Muharref Tevrat'tan kaynaklanan maddeci bir görüştür. Hahamların eliyle bozulan muharref Tevrat'ta bir 'dünya cenneti hayâli ihdas edilmiştir. Bu görüş, batı kültürüne materyalist bir hayat anlayışı -Siyonist bir Körüş- halinde tesir ederek; batı kültürünün zulüm makinesi şeklindeki tezahürü olan Komünizm'de de 'dünya cenneti' hayaline sebep olmuştur. Hem de siyonist karekterınde hiç birşey kaybetmeden!.. Esasında , materyalist batı kültüründe siyonist zihniyet hakim durumundadır (yeri geldiğinde tekrar temas edilecektir).

b. Eski Grek Kültür ve Medeniyeti
(Eski Yunan Felsefesi)Grek kültür ve medeniyeti zihniyet, fikir ve inanç olarak batılı kültürünü büyük çapta tesiri altına almıştır. Bugün batı insanı, kendikültürünüeski Grek kültürünün bir devamı olarak kabul etmekte, hatta batılılarca ‘medeniyetin beşiği’ olarak Eski Yunan Medeniyeti gösterilmektedir.Genelde Eski Yunan kültür ve medeniyeti, "bir takım güzel san'atları, felsefî ve siyasî nazariye, ilmî ve nazarî mücerredatı (soyut kavramları) ihtiva ederdi" (2)Grek kültürü, felsefî sahada üç ekol halinde batı kültürüne kaynaklık etmiştir:1°. İlkçağın materyalist felsefecileri olan Democrite ve Epicur'ün bu âlemi tesadüfle izaha kalkışan sathî ve inkarcı görüşüdür ki, bu batı kültürünün beyni mesabesindedir. Nitekim daha önce arzedildiği gibi Marx'a ilham kaynağı teşkil etmiş ve komünizmin teorisi bu görüş istikametinde teşekkül etmiştir.2°. Bu görüşün zıddı olarak Eflâtun ve Sokrat'ın temsilcisi bulunduğu idealist zihniyet, Allah ve ahiret düşüncesini ihtiva ettiği halde hayal ve vehim unsurlarıyla saptırılarak bâtıl bir mecraa sürüklenmiş, saptırıcı beşerî bir telâkkî halinde batı kültürüne tesir etmiştir.3°. Ruhu tamamen ihmal ederek, aklı esas alan Aristo'nun temsil ettiği Rasyonalizm, beşerî bir telâkkî, felsefî bir ekol olarak batı kültür hayatını tesir altına almıştır. Hatta mekanist âlem tasavvurunun icatçısı olan maddeci Descartes bile rasyonalizme sarılmış ve bu akılcılığı materyalizmle bütünleştirmiştir. Bütün Ortaçağ boyunca batı, rasyonalizmin tesiri altında kalmış ancak son asırda ileride -izah edeceğimiz veçhile -müslümanlardan aldıkları tecrübe metodunun tesiri ile onu terkedebilmiştir.Yunan felsefesinde rasyonalizm, ‘akûperestlik’ diye ifade edebileceğimiz bir putperestliğe dönüşür. Bu felsefe, ruhu ihmal eder, aklı insanın esası kabul eder. Aklın hudut ve kapasitesini dahi tesbit etmekten aciz kalır, "akla uyan vardır, uymayan yoktur; ak*la uyan doğrudur, uymayan yanlıştırr" der. İnsanı dahi 'akıllı bir hayvan' olarak tarif eden bu felsefe her meseleyi akıl dağarcığına sıkıştırmağa cür'et gösterir.Böylece kapasitesi dışına taşarak tahrip olan ve sapıtan akıl, sahibini ve bütün insanlığı saptırır.
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Nitekim Eski Yunan rasyonalizmi, eksik idrâki çerçevesinde Allah'ın sıfatlarını izaha kalkıştı, bu yüzden materyalizme ve şirke yuvarlandı. Zira, zaman ve mekanla kayıtlı akıl, zamandan ve mekandan münezzeh Cenabı Hakkı nasıl idrak edebilir?

İşte bu akılcılık bugün batı kültürü kanalıyla çağdaş insanın en büyük putlarından biri haline gelmiştir.Bugün "aklıma uyanı kabul, uymayanı reddederim" diyebilenlerin sayısı pek çoktur.Yunan felsefesindeki bu akıl-perestlik, şirke sebep olarak çok tanrılı inançlara vücut vermiş, daha sonra ilâhların teaddüdü fikri ortaya atılmış neticede ise insanlara ilâhlar arasında mücadele olduğu inancı yaygınlaştırılmıştır.Buna misal olarak eski Yunan'da mukaddes ateş hırsızı diye bilinen Promethaus ve onun efsanesi verilebilir. Buna göre efsanevî bir varlık olan Promethaus, insanlara olan aşırı merhametinden dolayı tanrı Zeus'dan mukaddes ateşi çalarak insanlığa hediye etti. Buna kızan tanrı Zeus onu Kafkas dağlarının arkasında zincire vurarak bir kartalı ona leşini çıkarmak suretiyle azap etmesi için vazifelendirdi. Sonra tanrı Zeus, ateşin insanlar elinde bulunmasına kızarak, yeryüzünde ilk dişi varlık olan Pandora'yı onfara gönderdi. Pandora'nın elinde taşıdığı sandıkta bütün insanlığı helak edebilecek kötülükler mevcuttu. Promethaus'nin kardeşi olan Epimethaus, Pandora ile evlenip ondan ilâhın hediyesini kabul edince sandık açılır ve şerler yayılıp bütün yeryüzünü istilâ eder.

Bu efsanenin yorumu şöyledir:"Beşer ile Allah arasındaki alâkanın esası işte bu mukaddes ateş, bilgi ateşidir ki, insanlar bunu kâinatın ve hayatın sırlarına vakıf olmak suretiyle kendilerinin ilâh olmaları için gasb ve hırsızlık yoluyla ilâhlardan almışlardır. İlâhlar ise kendilerinin tek ve kuvvet sahibi olmaları ve hakimiyetleri ile de insanları geride bırakmaları için onlardan vahşîce ve şiddetle intikam alırlar" (3)Batı, bütünüyle Yunan mitolojisindeki bu efsânelere sarıldı, bunları ilham kaynağı kabul etti ve Promethaus efsanesiyle ilgili olarak dedi ki: " O insanın kendi varlığını, mevcudiyetini ve müspetliğini ispat için yaptığı bir mücadele idi. İsyan -Allah'a karşı gelmek- bu yapıcılığın, faaliyet ve varoluşun ispatına bir delildir" (4)
İşte eski Yunan'da Promethaus efsanesiyle işlenen beşer-tanrı düşmanlığı koyu bir inanç düşmanlığı halinde batıya tesir etti ve inkarcı materyalizme yolaçtı.
Nasıl ki, tanrı Zeus'a karşı gelen Promethaus bir insanlık (halk) kahramanı ise, batı kültürü ile şartlanmış materyalist beyinli kimseler de, ilericiliğin gereği olarak (!) inançlara karşıçıktıklarıİçin halk kahramanı (!), avdin (!) kabul edilmektedir.Eski Yunan'da yarı tanrı kabul edilen 'Herkül'lerin yerini materyalist zulüm robotları aldılar. İşte batı kültüründe insanların putlaştırılması, tağutların alkışlanması böyle bir efsaneden kaynaklanmaktadır.Democrite'in hurafeleri üzerine bina edilerek kahraman kabul edilen zalimlere tahsis edilen ve bu haliyle batı kültürüne tesir eden 'Yunan Demokrasisi' yine bu insan putlaştırmanın acı bir meyvesidir.Kısaca eski Yunan kültürü ve felsefesi batı kültürüne şirki, putperestliği, zulmü ve inanç düşmanlığını aşılamada en müessir role sahiptir. O halde bugün dünyada batı kültürü adı altında dönen, bu zulüm çarkıdır.

c. Emperyalist Roma Hukuk Sistemi

■Eski Roma kültürü, tam bir materyalizm olduğu gibi muamelât sahasında da tam bir zulüm çarkı idi. Roma kültürünün maddeci itikat sistemi, batı kültürünün materyalist beynini oluştururken, Roma hukuku da çağdaş batı hukukunun temelini teşkil etmiştir. Kısaca sömürgeciliği, Roma zulmünün devamından başka birşey değildir.Eski Roma kültüründeki hakim akîdeye göre "mevcut olan bir şey varsa maddedir. Varlık hislerinin idrâk ettiği şeydir. Hislerin idrâk etmediği şey ise ya mevcut değildir veya hesaptan sakıt olan cüz'î bir şeydir. Bu sebepten Roma hayatında sathîlik bakımından en bariz cephe (taraf) akide ve inanç ciheti idi" (5)
Dikkat edilirse batı kültürünün bir neticesi olan Marxz'min kâinat görüşü ve itikat telâkkisi, Roma akidesinin aynıdır. Her ne kadar Roma ileri gelenleri Hristiyanlığı kabul etmişlerse de onu tamamen hayattan tecrit ettiler. "Tanrının hakkını tanrıya, Sezar’ın hakkını Sezar'a ver", tekerlemesi inançlarla sosyal hayatın nasıl kesin hatlarla ayrıldığının delili ve işaretidir.Keza, eski Roma'da zevk ve eğlence, cinsî sapıklık son hadde varmıştı. Napoli'de püsküren "Vezüv" yanardağının soğuyan lâvlarının tabakaları arasında bulunan fosiller, kazılar neticesi ortaya çı*karıldığında homoseksüel hayatın iz ve alâmetlerine rastlanmıştır. Bugün batı kültürü tesiriyle dünya öyle bir belâya müptelâ olmuştur ki, Roma sefahatta çok gerilerde kalır.
Geçenler geçti seni, uçtu pabucun dama
Çatla Sodem-Gomore, patla Bizans ve Roma(6)
Roma'da ahlâkîçöküntü ve itikattaki sapıklık muamelât meselelerinde de tam bir zulme dönüştü. Hasta ve sadist ruhlu Roma kralları duygularını tatmin için arenada köleleri arslanlara parçalatmak suretiyle sahneledikleri cinayetleri büyük bir keyif içinde seyrederlerdi.Zalim Neron, Roma'yı ateşe verdikten sonra uzaktan bu yangını seyretmeyi bir zevk telâkki edebiliyordu.Kaynaklarda geçen meşhur Roma adaleti ise aslında bir sapıklıktı. Çünkü bu adaletten yalnız Romalılar faydalanır, geri kalanlar ise Roma imparatorluğunu teşkil eden sömürülen ve istismar edilen kölelerdirler.İşte bu Roma sapıklığı ve zulmü, çağdaş batı kültürünün istinat ettiği en büyük temellerden biridir.

e. Muharref Hristiyalığın Skolastik Zihniyeti

Ortaçağ boyunca muharref Hristiyanlık, Avrupa insanını eski Yunan ve Roma maddeciliğinden, kurtaramadı. Muharref Hristiyanlık bazı ahval-i şahsiyye haricinde hayatta söz sahibi değildi, hayatın tümünde Roma hukuku hakimdi. Bu sebeple hayat gerçekleriyle muharref Hristiyanlık çatışmağa girdi.Diğer taraftan din kisvesi altında kilisenin uydurduğu hurafeler tehditle kabul ettirilirken diğer taraftan ruhbanlık icadedilerek münzevî bir hayat yaşanıyordu. Rahipler ve rahiplerin düştükleri ahlâksızlık ortamı kiliseyi tamamen gözden düşürüyor bu durumda kilise, sultasını devam ettirebilmek için baskısını arttırıyordu. Bu hal, rahiplerin ilâh kabul edilmelerine kadar ifrada varmıştı (7)
Hatta daha da ileri giderek af vesikaları (Endülüjans) dağıtıyor, para karşılığında cennet vadediyordu. Kilise kendi bünyesinde bir dikta sistemi yaşarken muamelatta şiddetli bir 'mutlakıyet idaresi' hakimdi. Bu manzara karşısında batı insanı hem zulümden bıkkınlık gösteriyor, hem de kiliseden -dolasıyıla dinden- nefret ediyordu. Avrupa'da Muharref Hıristiyanlığın hakim gibi göründüğü devirlerdir bile koyu bir materyalizm saklıydı; şu kadar var ki, bu putperestlik Muharref Hıristiyanlıkça ince bir perdeyle perdeleniyordu.İşte bugünkü batı kültürünü bu kaynaklar ve bu ortam hazırladı. Batı insanıçaresizdi, ne kurtuluş yolunu bilebiliyor ve ne de yol göstereni bulunuyordu. Tevhid'-den mahrumdu, haçlı taassubu İslâm'ı anlamasına mani oluyordu. Batı insanı sıkıştığı cenderede ya boğulacak, ya da o cenderenin çeperlerini parçalayacaktı. Avrupa bu halde büyük hadiselere gebeydi; nitekim öyle oldu...

(1) M.Ali YETİMOĞLU İcmal Dergisi, c.2, sayı: 12, 13, 14. / (2) Muhammed, KUTUB, 20. Asrın Cahiliyyeti, s.23, (Çevirenler: Ali YakubCenkciler-OsmanÖztürk, 1967, İst.)/ (3) A.g.e., s.25. / (4) A.g.e., s.25. / (5) A.g.e., ü.28. / (6) N.Fazıl Kısakürek. / (7) Hadîd: 27.
 

s.s.s

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Şub 2008
Mesajlar
2,871
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
s.a elinize sağlık....
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38

Esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü kardeşim.


İslam ahlakının yayılmasıyla, 'Materyalizm' beyinli batı kültürünün sahte maneviyat örtüsü ortadan kalkacaktır.

Ateist ve materyalist Batı kültürünün mimarları, teorilerinin çöküşte olduğunu görmekte, çözümü Budizm gibi putperest inançların körüklenmesinde bulmaktadırlar. Bir başka deyişle, Budizm "ve ona benzer diğer putperest Uzakdoğu inançları" materyalizme sahte bir "maneviyat" takviyesidir.

Ancak, aslı gerçeğe dayanmayan tüm batıl öğretilerde olduğu gibi, materyalist anlayışın üzerini örten Budizm, Hristiyanlık ve benzeri sahte manevi örtüler, İslam ahlakının yayılmasıyla birlikte ortadan kalkacaktır. Bu yüzden inananların üzerine düşen görev; Rabbimizin verdiği tüm imkanları kullanarak etkin bir şekilde ortaya koymak ve bu yolda ihlasla, şevkle ve heyecanla çalışmaktır. İnsanları doğru yoldan uzaklaştırıp karanlığa sürükleyemeye çalışan Budizm ve diğer tüm batıl düşünce ve inançların fikri planda ortadan kaldırılması da -Allah'ın dilemesiyle- buna bağlıdır.


Şu açık bir gerçektir ki, insanların dünya üzerinde gerçek huzur ve mutluluğu bulmalarının, her türlü kötülükten, acımasızlıktan, karamsarlıktan ve mutsuzluktan kurtulmalarının tek yolu, Yaratıcımız olan Allah'a teslim olmak ve O'nun razı olacağı gibi bir hayat sürmektir. Yerlerin ve göklerin tek sahibi olan Rabbimiz, tüm insanların kurtuluş yolunun bir hidayet rehberi olarak indirdiği Kuran'a sarılmak olduğunu bildirmiştir. Allah İbrahim Suresi'nde "...Bu bir kitaptır ki Rabbinin izniyle insanları karanlıklardan nura, O güçlü ve övgüye layık olanın yoluna çıkarman için sana indirdik." (İbrahim Suresi, 1) şeklinde buyurmaktadır. Putperest dinlere inananlar ise bilmelidirler ki, "haktan sonra ancak sapıklık" vardır:
İşte bu, sizin gerçek Rabbiniz olan Allah'tır. Öyleyse haktan sonra sapıklıktan başka ne var? Peki, nasıl hâlâ çevriliyorsunuz? (Yunus Suresi, 32)


Açıklayıcı bir şekilde konuyu aktarmışsınız kardeşim,
Allah Teala razı olsun, Ecrinizi ziyadesiyle versin,
Rabbimize emanet olun,
Selam ve baki dua ile kalın.

93270140eb0.gif
97906724wb4.gif

 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40

Esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü kardeşim.


İslam ahlakının yayılmasıyla, 'Materyalizm' beyinli batı kültürünün sahte maneviyat örtüsü ortadan kalkacaktır.

Ateist ve materyalist Batı kültürünün mimarları, teorilerinin çöküşte olduğunu görmekte, buna karşılık İlahi dinlere yönelişin artan ivmesini engellemek için, çözümü Budizm gibi putperest inançların körüklenmesinde bulmaktadırlar. Bir başka deyişle, Budizm "ve ona benzer diğer putperest Uzakdoğu inançları" materyalizme sahte bir "maneviyat" takviyesidir.

Ancak, aslı gerçeğe dayanmayan tüm batıl öğretilerde olduğu gibi, materyalist anlayışın üzerini örten Budizm, Hristiyanlık ve benzeri sahte manevi örtüler, İslam ahlakının yayılmasıyla birlikte ortadan kalkacaktır. Bu yüzden inananların üzerine düşen görev; Rabbimizin verdiği tüm imkanları kullanarak etkin bir şekilde ortaya koymak ve bu yolda ihlasla, şevkle ve heyecanla çalışmaktır. İnsanları doğru yoldan uzaklaştırıp karanlığa sürükleyemeye çalışan Budizm ve diğer tüm batıl düşünce ve inançların fikri planda ortadan kaldırılması da -Allah'ın dilemesiyle- buna bağlıdır.


Şu açık bir gerçektir ki, insanların dünya üzerinde gerçek huzur ve mutluluğu bulmalarının, her türlü kötülükten, acımasızlıktan, karamsarlıktan ve mutsuzluktan kurtulmalarının tek yolu, Yaratıcımız olan Allah'a teslim olmak ve O'nun razı olacağı gibi bir hayat sürmektir. Yerlerin ve göklerin tek sahibi olan Rabbimiz, tüm insanların kurtuluş yolunun bir hidayet rehberi olarak indirdiği Kuran'a sarılmak olduğunu bildirmiştir. Allah İbrahim Suresi'nde "...Bu bir kitaptır ki Rabbinin izniyle insanları karanlıklardan nura, O güçlü ve övgüye layık olanın yoluna çıkarman için sana indirdik." (İbrahim Suresi, 1) şeklinde buyurmaktadır. Putperest dinlere inananlar ise bilmelidirler ki, "haktan sonra ancak sapıklık" vardır:
İşte bu, sizin gerçek Rabbiniz olan Allah'tır. Öyleyse haktan sonra sapıklıktan başka ne var? Peki, nasıl hâlâ çevriliyorsunuz? (Yunus Suresi, 32)


Açıklayıcı bir şekilde konuyu aktarmışsınız kardeşim,
Allah Teala razı olsun, Ecrinizi ziyadesiyle versin,
Rabbimize emanet olun,
Selam ve baki dua ile kalın.

93270140eb0.gif
97906724wb4.gif


aleyküm selam
sizden de Allah razı olsun
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt