Selamun aleykum.
‘’Tatmin olmak’’ Mes’ele bu kadar sığ olabilirmi? Rasûlullah (sas) bir tarafta ‘’ (Unutulmuş bir sünnetimi meydana çıkarana yüz şehid sevabı vardır.) [Hakim] buyurmuşlar.
Diğer taraftan
'Her kim, benim adıma yalan söylerse cehennemdeki yerine hazırlansın"
(Buharî, İlm 38, Cenâiz 33, Enbiyâ 50, Edeb 109; Müslim Zühd 72;
Muğire b. Şu'be (ra.)'dan:Rasulullah (sav.) şöyle buyurur: "Her kim, yalan olduğu zannedilen bir sözü benden (olmak üzere) rivayet ederse, kendisi de yalancılardan biridir."
(Sahih-i Müslüm Mukaddime 1. bab)
"Kişiye yalan olarak, her duyduğunu anlatması yeter" (Râmuzu’l-Ehadis Sahih-Müslüm mukaddime 3/68 ) buyurmuşlar. Mes'ele bu kadar hassas.
Sizin naklettiğiniz ‘’Ya Ali ! Gelini kendi evine götürdüğün zaman ‘’diye başlayan metni ; Menâkıb-ı Çihar Yâr- Güzîn adlı eserden almışlar. Bu eser menkîbeler kitabıdır, verdiği hadislerin kaynağı ve ravileri yok bunları delil olarak alamayız . Aynı şekilde Mızraklı ilmihali de kaynak göstermiyor.
Dikkat ederseniz bu söz hadis/sünnet değildir demiyorum. Sünnet olduğuna dair, bir kaynak eserde ben bulamadım. Bilen kardeşlerimiz varsa yazarlarsa hepimiz istifade ederiz.
Ben doğruluğundan emin olmadığımız sözleri Hadis/Sünnet olarak nakletmemeliyiz diyorum. İstemeyerekte olsa bazı yanlışlıklara hatta hurâfelere sebeb olabiliriz.
Mes’ele elbette haklı çıkmak değil ‘’hakkı bulmak’’ tır. Konu benim için kapanmıştır. Selâmetle kalın inşâAllah. faruk kuyumcu