Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Müslümanlar Beyazıt Meydanına... (1 Kullanıcı)

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Milyonlarca Mısırlı Tahrir Meydanı'nda,
TARİHİ CUMA NAMAZI...



Milyonlarca Mısırlı 25 Ocak devrimi sonrası yeni yönetimden taleplerini dile getirmek için bugün Tahrir Meydanı'ndaydı


18 gün boyunca Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in istifası talebiyle gösterilerin yapıldığı Tahrir Meydanındaki "Zafer Yürüyüşü'ne, ellerinde Mısır bayrakları bulunan on binlerce kişi katıldı. Tahrir Meydanı'na sığmayan halk caddelerde namaz kıldı.
2011-02-18t132417z-20157054.jpg


Ajanslar Tahrir Meydanına akın eden kalabalığa bir askeri bando eşlik ettiğini bildirdi.
Yürüyüşe katılanlar, protestolar sırasında hayatını kaybeden 365 kişi için dikilen anıta çiçek bıraktı.
'Devrim daha tamamlanmadı'
KARADAVİ TAHRİR MEYDANINDA
misir5.jpg

İslam Alimleri Birliği Başkanı Yusuf el Kardavi, bugün Cuma namazında Tahrir Meydanı'ndaydı.
Mübarek iktiarının devrilmesinden sonra ilk kez Tahrir Meydanı'nda Cuma namazı kıldıran Kardavi, "Mısır'da 30 yıllık korku yıkıldı".dedi.
misir2.jpg

Geçtiğimiz günlerde Tahrir Meydanı'nda gerçekleştirilen gösterilere Mübarek yandaşlarının deve ve atlar ile saldırmasına dikkat çeken Kardavi, "Yeni yönetim Mısır halkının güvenliği için tüm önlemleri almalıdır" İnancınız 25 Ocakta Hüsnü Mübarek'i gönderdi. Tahrir Meydanı adına yakışır bir şekilde özgürlük meydanı oldu" dedi.
2011-02-18t124547z-10012591.jpg

Mısır'da yaşanan siyasi süreçte ordunun tavrına dikkat çeken Karadavi, "Ordunun halka ihanet etmeyeceğinden emindim" açıklamasını yaptı.
"Mısır ordusunu Mübarek yönetiminin bütün kalıntılarını yok etmesini ve ülkede özgürlüğün tesisi için olanakları açık tutması çağrısında bulunuyorum" diyen Kardavi, Tahrir Meydanı'nında kendini dinleyen milyonlarca kişiye seslendi.
2011-02-18t114740z-25234882_1.jpg

Kardavi gençleri kutladı ve "Devrim yeni bir Mısır yaratıncaya kadar sürecek" dedi. Etkinlikte, yolsuzlukla mücadele için adımlar atılması istendi.
misir4.jpg



Dünya Bülteni
 

Kemahlı_24

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Şub 2011
Mesajlar
5,140
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
55
Konum
Beylerbeyi
ALLAH razı olsun mürmüdük KARDEŞ..


yazılarını zevk ile takip ediyorum DAVA nı çok iyi savunuyorsun ALLAH kuvvet versin KARDEŞ..
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Allahım, takvaya eriştir...
Allahım, yakine eriştir...

Allahım, bizleri,bizlere bırakma...
Allahım, bilmediğimizi bize öğret...
Allahım, ayaklarımızı yolun üzere sabit kıl,kaydırma...
Allahım,senden başka maksudumuz yoktur,başka maksatlara salıverme...
Allahım,hakkı hak bilenlerden eyle...
Allahım,ilmimizi artır...
Allahım,dostlarını dost,düşmanların düşman bellet bizlere...
Sen hakimsin...
Senden başka sığınağımız yok Rabbimiz...
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Allahım, takvaya eriştir...
Allahım, yakine eriştir...

Allahım, bizleri,bizlere bırakma...
Allahım, bilmediğimizi bize öğret...
Allahım, ayaklarımızı yolun üzere sabit kıl,kaydırma...
Allahım,senden başka maksudumuz yoktur,başka maksatlara salıverme...
Allahım,hakkı hak bilenlerden eyle...
Allahım,ilmimizi artır...
Allahım,dostlarını dost,düşmanların düşman bellet bizlere...
Sen hakimsin...
Senden başka sığınağımız yok Rabbimiz...
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Allahım, takvaya eriştir...
Allahım, yakine eriştir...

Allahım, bizleri,bizlere bırakma...
Allahım, bilmediğimizi bize öğret...
Allahım, ayaklarımızı yolun üzere sabit kıl,kaydırma...
Allahım,senden başka maksudumuz yoktur,başka maksatlara salıverme...
Allahım,hakkı hak bilenlerden eyle...
Allahım,ilmimizi artır...
Allahım,dostlarını dost,düşmanların düşman bellet bizlere...
Sen hakimsin...
Senden başka sığınağımız yok Rabbimiz...
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
fft5_mf731080.Jpeg


Suudi Arabistan askerlerini İngiltere eğitiyor

İngiliz Observer gazetesi, Bahreyn'deki protestoların bastırılması için bu ülkeye gönderilen Suudi Arabistan askerlerini İngiltere'nin eğittiğini yazdı.

İngiltere Savunma Bakanlığının, İngiliz personelinin zaman zaman Suudi Arabistan milli muhafızları için eğitimler düzenlediğini doğruladığını belirten gazete, bir tuğgeneralin başında olduğu 11 kişilik İngiliz askeri personelinin eğitimi verdiğini kaydetti.

Gazetenin İngiliz Savunma Bakanlığından edindiği bilgilere dayandırdığı haberinde, Suudi Arabistan askerlerine, temel askeri eğitimin yanı sıra bomba imha etme, arama, düzen sağlama ve keskin nişancı eğitiminin verildiği bildirildi.

Observer, İngiliz hükümetinin geçen Mart ayında Bahreyn’deki protestolar bastırılırken, bundan endişe duyduğunu açıkladığını hatırlattı ve bu çelişkili durumun insan hakları gruplarının tepkilerine neden olduğunu yazdı.

Haberde, Bahreyn kraliyet ailesinin ülkede Mart ayındaki protestoları bastırmak için 1200 Suudi askerini kullandığı anımsatıldı. Gazete, geçen yıl İngiltere’nin Suudi Arabistan ile 110 milyon sterlinlik 163 adet askeri ekipman ihracatı ruhsatına onay verdiğine de dikkati çekti.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
5761.jpg


Mısır'da 'Devrim Devam Ediyor!'


En büyük fırtına da Mısır anayasasında zaten var olan, resmi dinin İslam ve yasamanın en önemli kaynağının Kur'an ve Sünnet olduğunu emreden maddelerin çıkarılmasını istemeleri üzerine kopuyor. Yasin Aktay'ın Mısır'dan izlenimleri:
Mısır'da "Devrim Devam Ediyor" / Yasin AktayKAHİRE. Bugünlerde Mısır'da her kesimden devrimcilerin en yaygın ve ortak sloganı bu." Es-Sevra müstemirra" (Devrim devam ediyor).

Tahrir meydanının yakınlarında kuşeri yemeye girdiğimiz bir lokantaya, ellerinde birer tomar bildiri bulunan bir kaç üniversiteli genç girdi. Yemek siparişlerini verdikten sonra yanlarına oturdukları diğer müşterilerle selamlaşmanın hemen ardından başlayan bir tartışmanın kısa sürede lokantadaki diğer bütün müşterileri içine alan canlı bir tartışmaya dönüşmesi bir oldu.

Bugünlerde Mısır genciyle yaşlısıyla, öğrencisiyle esnafıyla bütün kesimleriyle siyaseti keşfetmiş tadını çıkarmaya çalışan bir havada. "Bu harareti çok görmeyin, ağız tadıyla tartışmaya, siyaset üzerine konuşmaya o kadar hasret kalmışız ki, herhangi bir konu bizi alevlendirmeye yetiyor" diyor, ilgiyle izlediğimizi gören ve Türkiye'den geldiğimizi bilen birisi.

"Sebat Cuması" olarak ilan edilen Cuma'dan önceki gece yarısında gerçekleşen bu olayda gençler devrimin kemale ulaşması için birlik istiyor, bunun için bir an önce anayasanın yapılması gerektiğini savunuyorlar. Lokantadaki müşteri gruplarından biri ise, seçimlerden önce anayasa yapmanın mümkün olmadığını, zira anayasayı yapmaya kimin nasıl yetkilendirileceği hususunda hiçbir ölçünün bulunmadığını savunuyorlar. Bir kısmı İhvancı bir kısmı da eski Cihad hareketinden (şimdi ise Özgürlük ve Kalkınma Partisinden) oluşan bu grup "önce anayasa" talebinde bulunanları laik-liberal olmakla ve onları seçime gitmeden, oldu bittiye getirerek bir anayasayı istedikleri gibi kotarmaya çalışmakla suçluyorlar. Oysa gençler bu genellemeyi haksız bulduklarını ve mesela kendilerinin "ne liberal ne laik" oldukları halde anayasaya öncelik verdiklerini söylüyorlar. Diğerlerine göre ise "önce anayasa"da diretenlerin seçimlerden yana bir umutları yok ve seçimlerden çok zayıf çıkacaklarını bildikleri için seçimlerle yetkilendirilecek bir kurula veya meclise anayasa yapma işini bırakmak istemiyorlar. Ancak yine de anayasa yapacak bir kurulun halkın yetkilendirmesinden başka nasıl bir yolunun olabileceği hususunda önerebildikleri bir şey yok.

Açıkçası İhvan'ın ve diğer İslamcı grupların seçimlerden büyük bir galibiyetle çıkacağına herkes emin ve anayasayı onlara yaptırmamanın yollarını arıyorlar. İhvancılar ise onları Türkiye'de CHP'ye yöneltilen argümanların aynısıyla eleştiriyorlar: bütün demokrasi söylemlerine rağmen en hoşlanmadıkları şey seçimlerdir. O kadar ki, halihazırda dillerine dolanan söz de onu gösteriyor: "halkın oyu her şey değil"

En büyük fırtına da Mısır anayasasında zaten var olan, resmi dinin İslam ve yasamanın en önemli kaynağının Kur'an ve Sünnet olduğunu emreden maddelerin çıkarılmasını istemeleri üzerine kopuyor. Bu, Mısır'ın kimliğinin İslam olmaktan ve aslında böylece bir bölge gücü olma iddiasından tamamın çıkarılması anlamına geliyor. Sadece kendi iç sorunlarıyla boğuşan bir ülke haline getirilmesi bir yabancı komplosu olarak değerlendiriliyor. Zira böylece Mısır, İsrail ve ABD'nin bölge için kurduğu planı hiç bozmadan kendi halinde bir ülke olarak bırakılmak isteniyor ve laik-liberallerin bu talebi doğrudan bu amaçla ilişkilendiriliyor.

Devrim güçleri arasındaki bu büyük ihtilaf, bir yandan da askerlerin insafına ve eşref saatlerine bırakılmış olan reform takviminin giderek insanların sabırlarını taşırmaya başlamasıyla birlikte haledilmesi zorunlu bir hal alıyor. Mübarek'le birlikte eski rejimin sembol isimlerinin yargılanmasının hızlandırılmasını, yanısıra güvenliğin tesisi ve devrim esnasında tutuklananların serbest bırakılmasını talep etmek üzere devrimin laik-liberal kanadının düzenlemek istediği mitinge başta İhvan'ın ve diğer İslamcı partilerin katılmayacağı bildirilmişti. Sadece bu kararın bile devrimci güçlerde ilginç bir biçimde büyük bir moral bozukluğuna yol açtığı görüldü.

Devrimci güçlerdeki parçalanmışlık görüntüsü toplumda bir moral bozukluğu yaratıyor, çünkü devrim henüz tamamına erdirilmiş değil. Daha Mübarek'in gönderilmiş olmasından başka yapılmış bir şey yok. Bu halde bırakılacak bir devrimin kısa sürede bütün ipleri tekrar Mübarek'in yerine ikame olacak bir askeri rejime bırakması hiç de azımsanacak bir ihtimal değil.

Belki bu yüzden son anda İhvan'ın kararından vazgeçip mitinge katılmaya karar vermesi göstericiler arasında müthiş bir moral ve heyecan yarattı. Yine de bu durum artık yarım senesini doldurmuş Mübareksiz günlerinde Mısırlıların giderek bütün siyasi farklılıklarını ortaya koyup ayrışmalarını engellemiyor. Mısırlılar kelimenin tam anlamıyla Prof. İbrahim Beyyumi'nin "siyasetin dönüşü" dediği şeyi yaşıyorlar. Mısırlılar hayli geç keşfetmiş oldukları siyaseti iliklerine kadar yaşıyorlar. Daha şimdiden onlarca parti kurulmuş durumda.

Kahire Üniversitesi'ndeki konferansımıza dinleyici olarak katılan ve şimdilerde siyasi parti faaliyetleriyle temayüz etmekte olan eski Cihad hareketinden bir Selefiye soruyorum: "normalde siz demokrasiye ve siyasete karşıydınız, ne oluyor şimdi?" diye. Cevabı oldukça ilginç oluyor: "diktatörlüğün olduğu yerde zaten siyasetin yolu kapalı oluyor bize de doğrudan cihaddan başka bir yol kalmıyor. Oysa istibdadın bittiği ve insanların bir şeyleri değiştirebileceğine inandıkları bir ortamda şiddet caiz değildir. Biz de bu ortamda başkalarıyla tartışarak, müzakere ederek daha adil, daha onurlu bir toplumun yaratılmasına birlikte çalışacağız. Dinimiz açısından bunda hiç bir sakınca görmüyoruz."

Siyasetin dönüşü bir dizi ayrılık, hizip, parti ve bütün bu hizipler arasında her tülrü koalisyon, ittifak ve karşı ittifak arayışları eşliğinde siyasi bakımdan alabildiğine canlı bir Mısır tablosu çıkarıyor ortaya. Biz de izlemeye devam edeceğiz demektir.

YENİ ŞAFAK
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Mısır'ın yeni kahramanı boyacı genç

misir-in-yeni-kahramani-boyaci-genc.jpg


İsrail Büyükelçiliği'nin bulunduğu 21 katlı binaya dışarıdan tırmanan ve İsrail bayrağını indirip, göndere Mısır bayrağı çeken Ahmed Şehhat isimli genç, ülkede kahraman oldu.

Mısırlı beş askerin İsrail tarafından açılan ateş sonucu öldürülmesinin ardından İsrail'in Mısır Büyükelçiliği önünde başlayan gösterilerin ikinci gecesinde İsrail bayrağının indirilerek göndere Mısırayrağının çekilmesi Kahire'de kutlanırken, bayrağı indiren boyacı genç kahraman ilan edildi.

Bayrağın indirilmesinin ardından İsrail Büyükelçiliği önündeki bölgede sevinç gösterileri yapan Mısırlılar, Ahmed Şehhat'ı omuzlarda gezdirdi. Bugün bir basın toplantısı düzenleyen Ahmed Şehhat, kendisinin sıradan bir vatandaş olduğunu, iki gündür Mısırlıların bayrağı indirmek istediklerini, kendisinin bunu vatani duygular ve Mısır halkını sevindirmek için yaptığını söyledi. Şehhat, "Ben siyasetle ilgisi olmayan sıradan bir vatandaşım. Kimse de beni bayrağı indirmek için teşvik etmedi. Şehit olan Mısır askerleri için oraya gitmiştim. Oraya vardığımda insanların İsrail bayrağını indirmek için uğraştıklarını gördüm. Karar verdim ve yukarı çıktım. Binanın üzerine vardığımda ne Mısırlı ne de İsrailli kimsenin orada olmadığını gördüm. Bunu yapmamdaki hedef, bayrağı indirerek bütün Mısır halkını mutlu edecek olduğunu hissetmemdi" diye konuştu.

Mısırlı protestocular, İsrail büyükelçisinin sınır dışı edilene kadar gösterilere devam edeceklerini açıkladılar. Protestocular bu akşam büyükelçiliğin önünde iftar yapacak ve teravih namazı kılacak.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Libya halk hareketini daha fazla kirletmesinler

abd-ve-nato-libya-halk-hareketini-kirletmesin_m.jpg


NATO ve BM Genel Sekreterleri'nin, NATO güçlerinin ülkede kalmaya devam edeceğini duyurması üzerine Mazlumder Genel Başkan Yardımcısı Recep Karagöz bir açıklama yaptı:

Libya'daki gelişmeleri değerlendiren Mazlumder Genel Başkan Yardımcısı Recep Karagöz, Kaddafi'nni "42 yıllık iktidarının sona ermesinden büyük memnuniyet duyuyoruz" dedi.

İşte Karagöz'ün konuya dair açıklaması:

"Libya'da 42 yıllık Muammer Kaddafi diktatörlüğünün sona erişini insan hakları adına umutla izliyoruz. Kaddafi ortadan kayboldu; 3 oğlu ise yakalandı. Daha önce Zaviyeyi ele geçiren binlerce muhalif, gece yarısına doğru başkent Trablus'a girdi ve Kaddafi'yi bitiren 7 aylık sürecin son halkası yaşanmış oldu.

Halk Trablus'taki Yeşil meydana akın etti ve özgürlüğe duyulan hasretle sabaha kadar sevinç gösterileri yaptı. Libya Ulusal Geçiş Konseyi Başkanı Mahmud El Cibril, "Bütün şeffaflığımla söylüyorum, Kaddafi dönemi sona ermiştir" dedi. "Yeni bir çağın eşiğinde" olduklarını söyleyen Cibril, çatışma biter bitmez isyancıların silahlarını bırakacaklarını ve üretici sivil yaşamlarına geri döneceklerini duyurdu. Libya’daki gelişmelerin MAZLUMDER olarak takipçisi olacağız.

Geçiş dönemlerinde ülkede yaşanabilecek hak ihlalleri ile mücadelenin güçlü, öte yandan önleyici tedbirlerin ise aşırılıktan uzak olmasını temenni ediyoruz. Yine bu geçiş sürecinde ve sonrasında adil yargılanma hakkının gözetilmesi, halka zulümle muamele edenlerin bağımsız Libya yargısına hesap vermesi gerekmektedir.

Bir halk hareketi olarak başlayan ve özgürlük için yüzlerce insanın hayatını feda ettiği Libya özgürlük mücadelesi maalesef NATO ve ABD müdahalesiyle kirletilmiştir. Batılı ülkelerin Libya’daki değişime aşırı ilgisi ve hiç vakit kaybetmeden yayınladıkları tebrik mesajları çıkar gözeten hareketler izlenimi vermektedir. Irak ve Afganistan’ı nasıl “özgürleştirdiği” ve sivilleri nasıl “koruduğu” ortada iken petrolce zengin ülkelerdeki hak ihlallerine olan aşırı duyarlılık ve müdahil olma gayreti sömürgecilikle tarih yazan batılı devletlerin yeni sömürgeci emeller peşinde oldukları kaygısı uyandırıyor. Libya’ya her türlü dış müdahaleyi şiddetle kınıyoruz.

Sivilleri korumak amacıyla NATO ve BM genel sekreterleri güçlerinin ülkede kalacağını duyurdular. Bu noktadan sonra harici müdahaleler ülkenin bağımsızlığına ve gerçekleşen halk devrimine apaçık bir saygısızlıktır. Beyaz adam misyonuyla batı tipi demokrasi vesayetini mutlak ve ideal sistem olarak dikte eden devletler ve uluslararası organizasyonlar, Kaddafi sonrası boş kalan diktatör koltuğunu doldurmaya adaydır.

MAZLUMDER olarak her türlü yabancı gücü biran önce Libya’dan ayrılmaya ve bu devrimi gerçekleştiren halkın iradesine saygıya davet ediyoruz. Libya halkını bu haklı mücadelelerinde destekliyor, bu yeni yönetimde insan hakları, özgürlükler, iyi yönetişim, hukukun üstünlüğü, bağımsız yargı ve sivilleşme yönünde kayda değer adımlar atılmasını umuyoruz.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Libya'da zindanlar böyle boşaltılıyor

libya-zindan.JPG


İsyancılar ele geçirdikleri hapishanelerde çoğunluğunu İslamcıların oluşturduğu mahkumları hemen serbest bırakıyor. Tahliyelerden en çok ürken ise yine Batı oluyor..Bu tahliyeler ise görüntülere böyle yansıyor


25 Austos 2011, 16:44
kullanici.png
Anadolu Haber


Libya’nın başkenti Trablus’un özellikle Müslüman tutukluların hapsedildiği hapishanede bulunan mahkumlar isyancılar tarafından serbest bırakıldı.

1996 yılında 1200 Müslüman’ın Kaddafi tarafından katledilmesiyle bilinen Ebu Salim cezaevi muhaliflerin kenti ele geçirmesi ile tamamen boşaltıldı.

Üyeleri genellikle Afgan-Rus savaşında Ruslara karşı savaşan ve ABD işgalinde de Taliban’ın yanında direnen Müslümanların çoğunlukta olduğu Ebu Salim cezaevinden tam 40 bin; diğer bir cezaevinde ise 25 bin mahkum serbest bırakıldı.


BATILI GÖZLEMCİLERİN ENDİŞESİ İSLAM...
Batılı gözlemciler isyan sürecinde bir çok makale ve haber ile Müslümanların Libya cezaevlerinden salıverilmesinin Libya’nın geleceğini ‘İslamcı’ tehdit altına sokacağını ve Cezayir gibi bölge ülkelerini de istikrarsızlaştıracağını ileri sürüyorlar.Özellikleİslamcı tutukluların salındıktan sonra Nato ve diğer batılı kuruluşların tehtid altında kalacağına dair yorumlar yapan gözlemciler bir kez daha asıl niyetlerini bu açıklamaları ile ifşa ediyorlar..
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Fransa, Libya'da petrole peşin çöreklenmiş!

17548.jpg


Fransız medyasından çarpıcı iddia: Libya'daki krizin başında, bu ülkedeki petrolün yüzde 35'inin Fransa'ya verilmesi konusunda Ulusal Geçiş Konseyi ile anlaşma yapıldı...

Liberation gazetesi, Libya Ulusal Geçiş Konseyi tarafından kaleme alınan ve Katar yönetimine gönderildiği ifade edilen 3 Nisan tarihli bir mektupta, Libya'daki petrolün yüzde 35'inin Fransa'ya verileceği konusunda anlaşmaya varıldığı yolunda ifadelerin yer aldığını duyurdu.

Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe ise söz konusu iddiayla ilgili olarak RTL radyosuna verdiği yanıtta, bu tür bir mektuptan ''haberdar olmadığını'' söyledi

Juppe, bununla birlikte, ''muhalifleri destekleyen ülkelere Libya'nın inşasında öncelik verilmesi de gayet mantıklı bir durum. Ulusal Geçiş Konseyi de, resmi bir şekilde yaptığı açıklamada, kendilerini destekleyenlere öncelik verileceğini duyurmuştu'' diye konuştu.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Erdoğan Batılı liderleri eleştirdi

esh_13810.jpg



Başbakan Erdoğan, Ortadoğu'ya yön vermeye çalışan Batılı liderleri eleştirdi.

Başbakan Tayyip Erdoğan, yapımını İngiliz Lion TV'nin üstlendiği, Başbakanlık Tanıtma Fonu ve TRT'nin desteğiyle, Bahçeşehir Üniversitesi Medeniyet Araştırmaları Merkezi'nce hazırlanan 'Batıya Doğru Akan Nehir' belgeselinin tanıtımına katıldı.

MISIR'IN HALİNİ BİR GÖRÜN

Kürsüye çıkarken davetlilerin 'Türkiye seninle gurur duyuyor' sloganlarını attığı gecede konuşan Erdoğan, dört gündür Mısır, Tunus ve Libya'da olduğunu hatırlatarak, ''Mısır medeniyetlerin beşiği bir ülke ama halini görün. Mısır'da şu anda otoriter ve totaliter bir rejim yıkılıyor. Otokratik bir sistem yıkılıyor ve ortaya çıkan siyasi partiler bir endişeyi taşıyor; 'acaba yine bir şeyler olabilir mi?' Yapılması gereken bütün dünyanın onlara bu öz güveni vermesidir. Siz Tahrir'de ortaya çıktınız, dediniz ki; 'Teokratik, otoriter, totaliter ve teokrasiye hayır.' Öyleyse bu yolda kararlılığınız sürüyor. Birilerinin farklı hesapları olabilir. Şu veya bu şekilde size yaklaşım gösterebilirler. Olması gereken artık bu yola çıkılmıştır, öyleyse özgürlükler noktasında, demokrasi noktasında ama dolambaçlı sokaklardan değil, gerçek demokrasi noktasında bu mücadeleyi vermenizdir'' diye konuştu.

AMAÇLARI PETROLE EL KOYMAK

Aynı şeyin Tunus ve Libya için de geçerli olduğunu belirten Erdoğan, "İşte gördünüz ortada olmadıkları halde durum- dan vazife çıkaran veya rol kapanlar çıktı. Bu rol kapma mantığı niye, neden?" dedi. Bu yılın başında Libya olayları başladığı dönemde Avrupa Konseyi'nde konuştuğunu anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti: "Batı, Libya'nın petrol kuyuları üzerinde hesap yapmasın, dedim. Şu anda batı basınını okursanız ne diyorlar; 'Libya'nın petrollerinin yüzde 35'i şu şu şu ülkede.' Ayıptır. Her zamanki yaklaşım tarzınızı yine tekrar ederseniz bu defa durum inanıyorum ki farklı olacak. Libya'da 4 miting yaptım. Misrata'nın yakılıp, yıkıldığını gördüm. Oradan 'Ankara' gemisiyle 450 yaralıyı 12 tane F-16 uçağının korumasıyla çıkardık. Dün Fransa ve İngiltere 35 yaralıyı tedaviye götürmüş. Her taraf güllük gülistanlık şimdi. Bunu da allaya pullaya anlatıyorlar. Gücü, silahı ve acımasızca rekabeti merkezine alan bir medeniyet anlayışı kabul edilemez."
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53


SURİYE LİBYA'DAN DAHA MI ZOR?

Arab baharı Libya ile ilk kesintisini yaşar gibi oldu. Kaddafi kolay yenilmez deniliyordu. NATO desteğindeki muhalifler 8 ay sonra Kaddafi'ye feci bir son hazırladılar. Vahşice katledilen Kaddafi'nin arkasından şimdi Libya'da sükunet aranıyor.

Bu sükunetin kolay elde edilmesi mümkün görünmüyor. Aşiretlerin durumu, muhaliflerin iktidardan pay kapma hevesleri vs... Arab rejimlerinin tümünün eskidiği, artık kabak tadı verdiği bir hakikat. Bu sebeble günahlarıyla sevablarıyla teker teker gidiyorlar. Gidişlerin bazılarında (Libya gibi) NATO yardımı sözkonusu olmakla birlikte, asıl gidişat halkın kendi güveni istikametinde. Kaddafi bile bir ara Batı’ya El-Kaide tehdidinden bahsetti. Libya'da El-Kaide savaşıyor diyerek Batıların gözünü açmaya çalıştı. Bu kısmen doğrudur... Bütün bu hareketlerin içinde Müslümanların etkisi birinci derecededir. Hâdiseler şekillendikçe güçlerini göstereceklerdir. Şu veya bu şekilde geçilmesi gereken bir süreç söz konusudur.

Tunus'da Ennahda hareketi seçim yoluyla önünü açmış görünüyor. Mısır'da İhvan hareketi aynı yolu izliyor. Libya'da muhalifler kendi aralarında ciddi bir kapışma yaşamayıp Batının da dümen suyuna girmekten kurtulurlarsa, geçiş dönemi için iyi bir fırsat yakalamış olacaklar...

Şimdi sıra Suriye'de. Beşar Esad'ın Nusayri damarı da elbet koparılacak. Hama-Humus katliamlarını gerçekleştiren babasından kalma intikam hisleri elbetteki bu fırsatı değerlendirecektir. ABD ve AB Suriye'deki muhaliflere yardım konusunda hevesli değil. Zira, olayın pişmesini, muhaliflerin kendilerine yakınlaşmasını bekliyorlar. Onlar için can, hele de Müslüman canı kaç para ki?

Arab baharındaki muhalif hareketlerde uyanık davranıyorlar. Her geçen gün yaşananlardan daha sıhhatli dersler çıkarmayı öğreniyorlar... Batı'nın oyunları bir yere kadar geçerliliğini korur belki, ama zaten iç durumlarının vahameti sebebiyle kendilerinin de bir BAHAR yaşadıkları hakikat.

Yani artık, Batı himmete muhtaç dede olmaya doğru hızla gidiyor... Bu sebeble bu rejimlerin bir bir devrilmesinde bir mahsur olmadığı gibi, gereklidir de... Batı'nın Libya'ya müdahalesine bakıp da, Emperyalistler her şeye el koyuyor kaygılarına kapılmak da doğru değil. İslâm âleminin bir bütünlüğe doğru gidebilmesi bu rejimlerin yıkılmasından geçer. Şu veya bu doğruları-yanlışları hesab edilmeden bu şekil düşünmek de bir mahsur yok.

Suriye için de aynı teranelerin okunduğuna şahid oluyoruz. Yüzbinlerce Müslüman'ın kanını dökmüş bir rejim nasıl oluyor da antiemperyalist oluyor onu da anlamış değiliz. Bu rejimlerin hepsi ilk etap da, ayaklananlar bir avuç çapulcu diyerek tepki veriyorlar, sonra çığ gibi büyüyen isyan karşısında başlarına gelen felâketleri yaşıyorlar... Otuz sene kırk sene şu veya bu şekilde idare ettiğin insanlar şayet memnun olsalardı böylesine kitlesel isyanlara kalkabilirler miydi? Derinlerde öyle şeyler pişiyor ki, vakti gelince ARZ gerekli oluyor... Falan lider emperyalizme şöyle direndi, filan şöyle yaptı vs... Yahu bir ülkenin en az yarısı ayağa kalkıyorsa bunlara nasıl dışarıdan kışkırtılmış insan gözüyle bakılabilir? O lidere bu öfke nasıl oluşmuş?

O liderlerin hepsinin zindanları var, işkencecileri var, yalakaları var, şakşakçıları var... Şu veya bu konuda kısmi başarılar elde etmeleri ömür boyu halklarının enselerinde boza pişirmelerini mi gerektirir?.. Pişiremediler, bundan böyle aynı istikamette gidenlerin tümü de şu veya bu zaman diliminde aynı akıbeti yaşayacak! Hesablar buna göre yapılırsa NİHAİ İSTİKAMET muhafaza edilmiş olur.

Sloganlarla hayatın popülaritesine takılı kalmak nakaratından kurtulmalıyız...
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Tahrir meydanı göstericilerin eline geçti

229417.jpg



Mısır'ın başkenti Kahire'deki Tahrir meydanında göstericilerle güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı



Mısır devlet televizyonu, başkent Kahire'deki Tahrir meydanında göstericilerle güvenlik güçleri arasında yaşanan çatışmada 81 kişinin yaralandığını duyurdu.

Mısır'ın başkenti Kahire'de
protestocuların Tahrir Meydanı'na doğru ilerlemeye başladığı bildirildi.Görgü tanıklarının ifadelerine göre, 6 Ekim Köprüsü altında ve Talat Harp Meydanı'nda güvenlik güçlerini püskürten göstericiler, Tahrir Meydanı'na doğru ilerliyor.

Daha önce söz konusu meydanda kontrolü ele geçiren polisin ise geri çekildiği bildiriliyor.

Mısır televizyonuna konuşan bir sağlık bakanlığı yetkilisi, hastaneye kaldırılanların bir kısmının taş ve sert cisimlerle yaralandıklarını belirterek, yaralı sayısının artmasından endişe edildiğini bildirdi.

Mısır hükümeti, şu ana kadar olaylarla ilgili herhangi bir açıklama yapmadı.

Bu arada, Mısır Sağlık Bakanlığı, Tahrir ve çevresinde yüze yakın ambulans ve sağlık ekibi konuşlandırdı.

Başbakanlık, parlamento, içişleri, adalet ve sağlık bakanlığı gibi kamu kurum ve kuruluşlarında güvenlik önlemlerinin artırıldığı öğrenildi.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53

ARAB BAHARI GİBİ TÜRK BAHARI DA ZAFERLE SONUÇLANACAKTIR!

Her bölgenin baharı kendi mekân hususiyeti içinde BAHAR’ını bekler… Arab baharı durmamacasına yoluna devam ederken, diğer mekânları da hareketlendiriyor… ABD’nin can damarında birileri protestolarında pankartlarına “Burası Tahrir” yazıyorsa, Tel Aviv’de aynı ifade zemin buluyorsa, bu işin nereye doğru gittiği belli demektir.

Kelleyi arkaya devirip gökyüzünü seyrederek ıslık çalanları kaale almayınız… Onlar, olanlara değil, olmasını istediklerine bakıyorlar.

Özbekistan’dan bahsetmiştik… Muhammed Salih’in röportajı vesilesiyle Özbekistan’ın durumunu temaşa etmiştik. Şimdi de Kazakistan’ın Firavun’u “kurnaz komünist Nursultan Nazarbayev”in ülkesine bakalım.

2 Aralık 2011 tarihli Yeni Akit Gazetesi’ndeki Abdurrahman Hacımelek’in haberinin başlığı şöyle: KAZAKİSTAN’IN 28 ŞUBAT’I.

Bizdeki 28 Şubat’çılar gibi onlar da muhtemelen “Bin yıl” sürecek diye hayal ediyorlardır… Umut dünyası! Sosyolojik tsunamilerin farkında olsalar da, keyiflerini kaçırmamak için görmemezlikten geliyorlar; deve kuşu hesabı.

Hacımelek’in haberinden bir bölüm:

“Başmüftü Derbisali’nin övünerek verdiği şu sayılar bu aldatmacanın nümûnelerinden birkaçı: “Ülkemizde 5 medrese ve bir üniversite var. Her sene 30-40 imam yetiştiriyoruz.” Verdiği sayılar Komünist Ruslar’ın işgalindeki dönemde yetiştirilen imam, mevcut olan mekteb sayılarından hiç de farklı değil. En az 10 milyon Mümin’in bulunduğu bir ülkede yetişen 30-40 imam neyi karşılayabilir? Ve yine bu 10 milyonluk nüfus 2000 camiye sahib. Kazakistan’ın en mühim şehri Almatı’da sadece 29 cami varken 69 kilise vardır.”

Kart komünist durumu idare etmenin yollarını arıyor. Fakat, haberden anlıyoruz ki, idare edemiyor. Edemediğine dair şu satırlar delil olsa gerek:

“Kazakistan Meclis Alt Kanadı’nın 12 Ekim (2011) tarihinde kabul ettiği “Dinî Bilimler ve Faaliyetler” yasa tasarısı ile tüm resmi kurumlardan mescitlerin kaldırılması ve namaz kılınmasının yasaklanması kararlaştırıldı. Nazarbayav, özellikle askerler ve polisler arasında İslâm’a yönelişin artmasından ötürü bu kurumlarda yasağı daha şiddetli tatbike koyuldu.”

Askerler ve polisler!.. Nazarbayev’in işi zor! Nazar’a (!) gelmeden defolup gitse diyeceğiz ama, hangisi güzellikle gitti ki? Bin Ali mi? Mübarek mi Kaddafi mi?.. Hangisi?

Gitmezler! O hâlde götürülecekler.

Son anekdot:

“Nazarbayev’in ve onu kukla olarak kullanan Dünya Siyonist Örgütlenmesi’nin korkusu diğer Türkistan diktatörlerinin korkusu ile ortaktı ve bunu en iyi özetleyen cümleyi Özbekistan Halk Hareketi Türkiye Temsilcisi Alibeg Yolyahşi şöyle ifade etmiştir:

“Arab Baharı gibi Türk Baharı da zaferle sonuçlanacaktır!”

Hiç şübheniz olmasın.

Yolyahşi=Yol güzel; O HÂLDE DEVAM… Allah nurunu tamamlayacaktır.
 

ecthelion

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2008
Mesajlar
531
Tepki puanı
0
Puanları
0
Sanırım beyazıt meydanındaki Beyazıt camii ya da İstanbul Üniversitesi kastediliyor :D o halde başlık müslümanlar camiilere , üniversitelere.. filan olması rasyonel olan...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt