Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ramazan'da Ne Yapmalı Ne Yapmamalı..!(Kavuşturana şükür,Kavuşana Ne Mutlu) (3 Kullanıcı)

ayşe.a

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Tem 2008
Mesajlar
3,140
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
selamün aleyküm
bu hayırlı paylaşımızın için Allah razı olsun..
ne yazık ki çoğu kardeşimiz ramazan ayını, oruç tutmayı sadece aç kalmaktan ibaret görüyorlar
bu mübarek ayın huzurunun, feyzinin, bereketinin farkına varmadan geçiriyorlar..
oysa bizimle paylaşmış olduğunuz yzıda da belirtildiği gibi oruç, sadece aç kalmak, yemek yememek değil bir nefis terbiyesidir.
gün boyu oruç tutup, iftarda helal yollarla kazanılmayan yiyeceklerle iftar yapmak ya da akşamına eğlence ve müzik programlarını takip etmek yapılan ibadetin gayesine uymamakta
oruç tutarak bir çok haramdan, yanlıştan uzak durmak, nefsimizi terbiye etmek bu güzel ayı olabildiğince tövbelerle, ibadetlerle geçirmek bizim elimizde
Rabbim bu mübarek ayları hakkıyla geçirenlerden eylesin inşaallah
AMİN...
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
41
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Ramazan-ı Şerif öyle büyük bir aydır ki, bunun kadar kıymetli hiçbir ay yoktur. Bu mübarek ayda Kur'anı Azümüşşan, levhi mahfuz'dan birinci kat semadaki Beytül İzzet'e indirildi.
Sonra Hazreti Cebrail Aleyhisselam Kur'anı Azümüşşan'ı ayet, ayet Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem'e taşıdı. Bu ne büyük iştir, bunu takdir eden var mu acaba? Ben edemiyorum, siz edebiliyor musunuz? Derler ki: "Elde olmayan, beyde olur." Sure-i Hicr'de şöyle buyurulur:
"Zatı Akdesime kasem olsun ki, sana tekrarlanan yediyi (Fatiha suresini) ve büyük Kur'an'ı verdik." (Hicr, 87)
Mevla Teala bu ayeti celilede şöyle buyurmuş oluyor: "Habibim! Fatihai Şerif ile Kur'an'ı Azim vermekle bütün dünyanın ve ahiretin en büyük devletini sana vermiş olduk. Kureyş'in köşkleri, sarayları, ticaret kafileleri sana verilenlerin yanında toz sayılır, hiç sayılır. En büyük zengin sen olmuş oldun. Bundan daha büyük devlet olsa, onu sana verirdim, fakat yok."
Peygamber Efendimize verilen nimetler bizlere de verildi. Az çok amel etmeye çalışıyoruz. Bazen de nefsi emmare şaşırtıyor bizleri. Kur'an Kerim büyüktür. Ya Rabbi! Zevken tattır bize bunu.
Allahu Teala Ramazanı Şerifte indirilen Kur'anı Azümüşşan'ın insanlara hidayet olduğunu buyurmuştu.
Kur'anı Kerim'in insanlara hidayet oluşu iki türlüdür.
1 Kur'anı Kerim'in bazı kimseleri elinden tutup onları Hazreti Allah'a teslim etmesidir. Nitekim surei Bakara'nın 1,2,3,4 ayeti celilelerinde bu kimseler şöyle vasıflanmıştır.
"Elif, Lam, Mim. İşte bu kitap ki, bunda bir şek yoktur. Muttakiler için bir hidayettir. O muttakiler ki, gayba inanırlar, namazı da doğruca kılarlar, kendilerine merzuk ettiğimiz şeylerden de infakta bulunurlar. Onlar o kimselerdir ki, sana indirilmiş ve senden evvel indirilmiş kitaplara da iman ederler. Onlar ahirete de yakinen inanırlar."
2 Kur'anı Kerim'in diğer hidayet oluş şekli ise, ayeti celilemizde buyurulduğu üzere insanları doğru ve yanlış olana delalet etmek üzere sadece yol göstermesidir. İmamı Rabbani Kuddise Sirruhu Ramazanı Şerif hakkındaki yazmış olduğu mektuplarının birinde şöyle buyurur: "Allahu Teala'nın zatının şuunatından biri, kelam şanıdır. Bu kelam şanı bütün kemalatı Zatiyye'yi ve şuunatı sıfatiyyeyi camidir.
Mübarek Ramazan ayında da, bütün iyilikler, bütün bereketler bulunur. Bunların hepsi Allahu Teala'nın zatındaki üstünlüklerden gelmektedir. Bu üstünlüklerin hepsi de, kelam şanında bulunmaktadır.
Kur'anı Mecid bu her şeyi cami olan hakikatin (kelam sıfatının) bir mahsulüdür. Bundan dolayı bu mübarek ayın Kur'anı Mecid ile tam bir münasebeti vardır. Şu cihetten ki; Kur'anı Kerim bütün kemalatı cami olup bu ay ise o kemalatın neticesi ve semereleri olan bütün hayırları camidir.
Anlatılan münasebettendir ki; Kur'anı Kerim bu ayda nazil olmuştur." (cild 1, mektup 162)
Bu ayda Kur'anı Kerim'i hatmeden kimse onun bereketinden mahrum kalmaz. Kim bu ayı birlik beraberlik huzuru kalp ile geçirirse yıl boyu bu hali devam eder. Bu ayda nafile olarak yapılan namaz, zikir, sadaka ve benzeri ibadetler diğer aylarda diğer aylarda eda edilen farz ibadetlerin sevabı ile eşittir. Ramazan ayında bir farz ibadeti eda eden, diğer aylarda yetmiş farz ibadeti sevabı alır. Kur'anı Kerim insanlara iki şekilde hidayettir demiştik.
Ne kadar iyi Müslüman olursanız, Kur'anı Kerim sizin için o kadar hidayettir. Kur'anı Kerim Mevla Teala'nın bütün kemalatını camidir. Ya bir kimse onu okur, ezberler amel ederse ne olur? Artık o kimse kainata sığmayacak kadar büyük bir zat olur.
Mevla Teala kainata sığmaz. Mümin kulunun kalbine sığar. Bu nasıl olur? Kainat mekandır, mümin kulun kalbi ise la mekandır. La mekan olan Allahu Teala ancak iman, zikir, fikir ile kalbini la mekan eden kulunun kalbine sığar.
Bir kimse Ramazanı Şerif ayında ancak iki sebepten oruç tutmayabilir.
1. Hastalık sebebiyle,
Müslüman bir doktor derse ki; oruç tutmayın, aksi halde hastalığınız artacak, o zaman oruç yenir. Oruca inanmayan adamların sözü ile oruç yenmez. Zira onlar sağlam adama bile oruç yedirirler.
2. Seferi iken,
90 Km. uzak mesafeye sefer edildiğinde.
Evet, bu iki hal sebebiyle oruç tutulmayabilir. Fakat mümkün mertebe tutmaya gayret etmelidir. Zira Mevla Teala bir başka ayeti celilede şöyle buyurmuştur: "Ve eğer oruç tutarsanız sizin için hayırlıdır. Eğer bilirseniz." (Bakara, 184'ten)
Bu iki halde oruç yemek helaldir fakat tutmanız daha hayırlıdır. Ramazanı Şerifte hasta olması yahut seferi olması hasebiyle oruç tutmayan bir kimse Ramazanı Şerif ayından sonra, tutamadığı günler sayısınca oruç tutar.
Bir kimse hastalandığında hastalığından sebep oruç tutmasa Ramazanı şeriften sonrada iyileşemem zannedip tutamadığı günler için fidye verse sonra da iyileşse fidye verdim diye oruç tutmaması caiz olmaz. Tutması gerekir.
Ders ayeti celilemizin bir üstündeki ayette Mevla Teala oruç tutmaya gücü yetenlerin fidye verdikleri takdirde oruç tutamaya bileceklerini bildirmişti.
Zira İslam'ın başlangıcında insanlar henüz oruca alışık olmadıklarından Allahu Teala oruca gücü yetenleri, tutmaları veya fidye vermeleri arasında serbest bırakmıştı. Ancak dersimizin bu ayeti kerimesi ile bu hüküm nesholundu. Hasta veya yolcu olanlar müstesna olmak üzere mutlaka oruç tutmanın vacip olduğu açıklandı.
İslam'da zorluk yoktur. Hasta veya seferi iseniz oruç tutmayabilirsiniz. Namazda kıyamda duramıyorsanız, oturarak kılabilirsiniz. Ayağınıza su değdirmemeniz gerekiyorsa mest giyersiniz. Yirmi dört saat müddetince çıkarmaz, abdest aldığınızda sadece üç parmağınız ile mesh etseniz caizdir.
Allahu Teala bizlere anamızdan babamızdan daha çok acıyor.
Kur'anı Kerim'i okuyalım,
Kur'anı Kerim'i sevelim,
Kur'anı Kerim'i sevdirelim,
Kur'anı Kerim'le amel edelim,
Kur'anı Kerim'le amel ettirelim,
Kur'anı Kerim'in manasını anlayalım,
Kur'anı Kerim'i anlatalım.
Böyle büyük bir nimet daha bulunmaz diyorum sizlere. Bir hadisi şerifte şöyle buyurulur:
"Kim Allah ile konuşmak isterse Kur'an okusun." Bazen kul Mevla ile konuşur. Bazen de Mevla Teala kul ile konuşur. Mesela: "Hamd alemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olup ceza günün maliki olan Allah (u Teala)'ya mahsustur." Buraya kadar Mevla Teala kulu ile konuştu. Bu ayetten sonra kul Mevla'sı ile konuşuyor.
"(ya Rabbi!) Yalnız sana ibadet ederiz ve ancak senden yardım dileriz. Bizleri doğru yola hidayet et."
Mevla Teala, hasta ve seferde olan kimseye oruç tutmayı neden meşru etti, ta ki onu büyük tutalım. Allah çok büyüktür demektir.
Kim farz namazından sonra otuz üç Sübhanallah, otuz üç Elhamdülillah, otuz üç Allahu Ekber diyerek tesbih çeker sonra da: "La ilahe illallahu vahdehu la şerike leh, lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ küllü şey'in kadir" derse o kimse hakkında Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem Efendimiz "Cennete girmiştir" buyuruyor.
Bakınız girecektir değil de girmiştir buyuruyor, bu ne demektir, kesindir. Bir kimse Sübhanallah dediğinde, "Allahu Tela şerlerinden zevallerden çirkinliklerden noksanlıklardan beridir" demiş oluyor.
Elhamdülillah dediğinde ise, "hayırlar, kemaller, hüsünler, cemaller hepsi Allahu Teala'ya mahsustur" demiş oluyor. İşte bunun için Allahu Teala Sübhanallahi Ve bihamdihi zikrini çok seviyor. Nitekim Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyurur: "İki kelime vardır ki Rahman olan Allah'a sevgili, dilde hafif, kıyamet terazisinde ağır yer tutar, onlarda: "Sübhanallahi Ve bihamdihi, Sübhanallahi'l Azim kelimeleridir."

alıntı
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
aleykümselam kardeşim amin.inşaALLAH.selametle kalınız.

selamün aleyküm
bu hayırlı paylaşımızın için Allah razı olsun..
ne yazık ki çoğu kardeşimiz ramazan ayını, oruç tutmayı sadece aç kalmaktan ibaret görüyorlar
bu mübarek ayın huzurunun, feyzinin, bereketinin farkına varmadan geçiriyorlar..
oysa bizimle paylaşmış olduğunuz yzıda da belirtildiği gibi oruç, sadece aç kalmak, yemek yememek değil bir nefis terbiyesidir.
gün boyu oruç tutup, iftarda helal yollarla kazanılmayan yiyeceklerle iftar yapmak ya da akşamına eğlence ve müzik programlarını takip etmek yapılan ibadetin gayesine uymamakta
oruç tutarak bir çok haramdan, yanlıştan uzak durmak, nefsimizi terbiye etmek bu güzel ayı olabildiğince tövbelerle, ibadetlerle geçirmek bizim elimizde
Rabbim bu mübarek ayları hakkıyla geçirenlerden eylesin inşaallah
AMİN...
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
41
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Ramazan, hayır ve bereket ayıdır. Allâh bu ayı bir çok faziletlerle donatmıştır. Bunlardan birisi; Allâh (Azze ve Celle) bu ayda Kurân'ı, insanlar için hidâyet ve müminler için şifâ maksadıyla indirmesidir.

Bu konuda Allâh şöyle buyurur:

( Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kurân'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun ) [Bakara: 185]

Ramazan ayında öyle bir gece vardır ki, bu gece, Allâh (Azze ve Celle)'nin katında bin aydan daha hayırlıdır. Bu, kadir gecesidir. Allâh Teâla bu meyanda şöyle buyurur:

, ( Biz onu (Kuranı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her iş için iner dururlar. O gece, esenlik doludur. Ta fecrin doğuşuna kadar.) [Kadir suresi: 1-5]

Bu ayda şeytanlar zincirlenir, cehennem kapıları kapanır ve cennetin kapıları açılır. Allâh Resûlü (s.a.s.) şöyle buyurur:

( Ramazan geldiğinde; Cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar zincirlenir. )[6]

alıntı
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
41
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Allâh Resûlü (s.a.s.) oruç tutanın iyi ve güzel ahlâk ile donanmasını, ayrıca ahlâksızlık, müstehcenlik, sövüp saymak ve kırıcılıktan uzak durmasını teşvik etmiştir. Aslında müslümanın her zaman bu tür şeylerden uzak durması ve kaçınması gerekli olmakla birlikte, ancak oruç farizâsını edâ ettiği esnadaki yasaklık daha da şiddetli olmaktadır.

Bunun için bu kötülükleri yapan hakkında Nebî (s.a.s.) den şiddetli tehdit gelmiştir. Şöyle buyurur: (Nice oruçlu vardır ki ona tuttuğu oruçtan sadece açlık ve susuzluk kalacaktır.)
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
amin.inşaALLAH.selametle kalınız.

Ramazan, hayır ve bereket ayıdır. Allâh bu ayı bir çok faziletlerle donatmıştır. Bunlardan birisi; Allâh (Azze ve Celle) bu ayda Kurân'ı, insanlar için hidâyet ve müminler için şifâ maksadıyla indirmesidir.

Bu konuda Allâh şöyle buyurur:

( Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kurân'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun ) [Bakara: 185]

Ramazan ayında öyle bir gece vardır ki, bu gece, Allâh (Azze ve Celle)'nin katında bin aydan daha hayırlıdır. Bu, kadir gecesidir. Allâh Teâla bu meyanda şöyle buyurur:

, ( Biz onu (Kuranı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her iş için iner dururlar. O gece, esenlik doludur. Ta fecrin doğuşuna kadar.) [Kadir suresi: 1-5]

Bu ayda şeytanlar zincirlenir, cehennem kapıları kapanır ve cennetin kapıları açılır. Allâh Resûlü (s.a.s.) şöyle buyurur:

( Ramazan geldiğinde; Cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar zincirlenir. )[6]

alıntı

Allâh Resûlü (s.a.s.) oruç tutanın iyi ve güzel ahlâk ile donanmasını, ayrıca ahlâksızlık, müstehcenlik, sövüp saymak ve kırıcılıktan uzak durmasını teşvik etmiştir. Aslında müslümanın her zaman bu tür şeylerden uzak durması ve kaçınması gerekli olmakla birlikte, ancak oruç farizâsını edâ ettiği esnadaki yasaklık daha da şiddetli olmaktadır.

Bunun için bu kötülükleri yapan hakkında Nebî (s.a.s.) den şiddetli tehdit gelmiştir. Şöyle buyurur: (Nice oruçlu vardır ki ona tuttuğu oruçtan sadece açlık ve susuzluk kalacaktır.)
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
41
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Hoş geldın ya şehri ramazan

hoş bulduk ey allahın kulları kainetın efendısı muhamet mustafanın(sa) ümeti


Ramazan kardeş efendimizn senın için söğlediği en güzel hadis nedir .


Kim Kadir gecesini, faziletine inanarak ve sevap bekleyerek ihya ederse geçmiş günahları afv olur. Kim Ramazanı, farziyyetine inanarak, Allah rızası için ve sevabı yalnız O'ndan bekleyerek oruçlu geçirirse, geçmiş günahları mağfiret olunur."



Peki ramazan kardeş senı diğer ibadetlerden ayıran nedir.
Ramazan ayında tutulan orucun sevabına had yoktur. Bu husus, bir hadis-i kudside şöyle beyan buyurulur:
"Adem oğlunun her ameli, kendisi içindir. Ancak oruç müstesna, o benim içindir. Onun karşılığını ben veririm..."
Bu hadis-i kudsinin sonunda: "... Çünküarzularını benim için terkediyoryemesini, içmesini ve şehevi " buyurulmuştur.

Razamazan kardeş orucun faydası ve hikmeti çoktur biraz bahsedermısın bize biraz

Hadis-i şeriflerde geçen bazı hususları, kısaca maddeler halinde şöyle sıralayabiliriz:
1-Bedenin sıhhati: Hemen hemen bütün hastalıklarda, doktorların hastalara perhiz tavsiye ettikleri herkesin ma'lumudur.
2-Nefsi, şehveti kırmak, şeytanı kahretmek, behimi duyguları azaltmak, nefsin şiddetli arzularına mukavemet.
3-Kalbin temizlenmesi, ruhun saflaşması.
4-Ahirette yüksek ecir ve büyük mertebeler verilmesi.
5-Meleklerin vasıflarıyle vasıflanmak. Helali bile, bir müddet yiyemeyen insan, haramdan elbette ki daha çok çekinir.
6-Günahların afv olunması.
7-Allahü tealaya yaklaşma. Çünkü O'nun emrine uyarak oruç tutuluyor.
8-Bir nevi bedenin zekatı veriliyor.
9-İnsanı sabra alıştırıyor.
10-Fakirlerin hallerine vakıf olunuyor ve böylece ictimai yardımlaşma temin edilmiş oluyor. Merhamet, şefkat duyguları artıyor.


Ey Kerîm Kardeşler!

Ey Müslümanlar!

İşte Ramazan, tüm hayrıyla ve bereketiyle yine bizi gölgelendirdi. O, Allah’ın diğer aylardan seçkin kıldığı, rahmet ve büyük ecirlerle donattığı bir aydır. Onun başı Rahmet, ortası Mağfiret ve sonu da ateşten Kurtuluştur. Allah [Subhânehu ve Te’alâ] içerisinde dilediğini hesapsız mükâfatlandırarak Onu özel kılmıştır. Rasulullah [Salavâtullahi ve Selâmuhu ‘Aleyh]’in bir Kudsî hadisinde buyurduğu gibi:

Ademoğlunun -savm (oruç) dışındaki- tüm amelleri kendisi içindir. Ancak o (oruç) Benim içindir ve Ben onunla mükâfatlandıracağım


Bütün musluman alemınin bu ayı en güzel ve endeğerli şekılde geçirmeyi en faydalı eşkılde sonuna ermeyi nasıl etsın aminnnnn
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
41
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Ramazanda Yapılması Gereken Salih Ameller:

Oruç

“Ademoğlunun bütün amelleri kendisinindir. Bir iyilik on misli ile yediyüz katına kadar mükâfat görecektir. Aziz ve celil olan Allah da “Oruç müstesnâ, o benimdir ve onun mükâfatını verecek olan benim; o arzularını, yemesini, içmesini benim için terk etti” buyurur. Oruçlunun iki sevinci vardır; iftar ettiğine ve Rabbine kavuşacağına sevinir. Andolsun oruç tutanın (orucundan dolayı) ağız kokusunun değişmesi Allah nezdinde misk kokusundan daha hoştur” (Buhari, Müslim).

“Kim Ramazanı (farziyetine) inanarak ve ecrini Allah’tan umarak oruçla geçirirse geçmiş günahları bağışlanır” (Buhari, Müslim).

“Her kim yalan söz söyleme ve o doğrultuda amel etmeyi terk etmeyecek olursa, onun yeme ve içmeden uzak durmasına Allah’ın ihtiyacı yoktur” (Buhari).

“Oruç bir kalkandır. Sizden herhangi bir kimse oruçlu olduğu günde çirkin söz söylemesin, kötü iş işlemesin, cahillik etmesin. Herhangi bir kimse kendisine sövecek olursa ‘ben oruçluyum’ desin” (Buhari, Müslim).

Bu bakımdan oruç tutan kimsenin; kulağı, gözü, dili ve bütün azalarıyla oruçlu olması gerekir. Oruç tuttuğu gün ile oruçlu olmadığı gün arasında daha olumlu bir değişiklik olmalıdır.

Namaz

×Rahman’ın kulları yeryüzünde ağır ve vakur yürürler. Cahiller onlara sataşarak hitap ettiklerinde onlar: Selametle, der geçerler. Onlar gecelerini Rablerine secde ile kıyam ile (namaz kılmakla) geçirirlerØ (Fıırkan, 63-64).

“Her kim Ramazanı (farziyetine) inanıp ecrini de Allah’tan umarak namazla geçirirse geçmiş günahları bağışlanır” (Buhari, Müslim).

Geceleri namaz kılmak, Resûlullah ve ashabının üzerine düştükleri bir sünnetti. Aişe Radıyallahu anhâ, “Gece namaz kılmayı bırakma. Çünkü Rasulullah (S.A.V.) onu bırakmaz; hastalanır veya yorgun düşerse oturarak namazını kılardı” der.

Ömer b. Hattab Radıyallahu anh da gece arzuladığı kadar namaz kılar, gece yarısı olunca da aile efradını namaza kaldırırdı. Onlara, “Namaza, namaza” der ve ×..Ve aile halkına da namazı emret, sen de ona sebatla devam et. Biz senden bir rızık istemiyoruz, seni rızıklandıran Bizleriz, güzel akibet takvânındırØ ayetini okurdu (Tâhâ, 132)

Alkame b. Kays şöyle der: Bir gece Abdullah b. Mes’ud Radıyallahu anhümâ’nın yanında kaldım. Gecenin ilk vakitlerinde kalkıp namaz kıldı. Tıpkı mahalle mescidinde namaz kılan bir imam gibi ağır ağır, tane tane okuyordu. Bununla birlikte çevresinde bulunanlar onun kırâatini işitmiyor, hatta kendi sesini kendisi de işitmeyecek hale geliyordu. Nihayet sabaha yakın alaca karanlığa (tan yerinin ağarmasına) akşam ezanı ile akşam namazının bitirileceği kadar bir zaman kaldı mı vitir kılardı.

Sahabe fecre yakın bir vakte kadar sürekli namaz kılardı. Geceleri namaz kılmak, Resûlullah ve ashabının üzerine düştükleri bir sünnetti. Aişe Radıyallahu anhâ, “Gece namaz kılmayı bırakma. Çünkü Resûlullah (S.A.V.) onu bırakmaz; hastalanır veya yorgun düşerse oturarak namazını kılardı” der.

İnfak

Resûlullah (S.A.V.) insanların en cömerdi idi. Ramazanda diğer günlere nisbeten daha çok gayret ederdi. O, bizlere de şunu öğütler, “Sadakanın en faziletlisi Ramazanda verilenidir” (Tirmizi)

Ömer b. Hattab şöyle der; “Resûlullah (S.A.V.) bize sadaka vermemizi emretti. Bu sırada benim de yanımda bir miktar malım vardı. Kendi kendime “Eğer, Ebû Bekir’i geçmem mümkünse işte onu bu gün geçeceğim” dedim ve malımın yarısını getirdim. Allah Resûlü bana, “Aile halkına ne bıraktın?” diye sordu. Ben de bunun kadar dedim. Ebu Bekir ise yanındakilerin hepsini getirdi. Allah Resûlü ona, “Ailene ne bıraktın?” diye sorunca; Onlara Allah ve Resûlünü (sevgisini) bıraktım dedi. Ben de, hiçbir hususta ebediyen seni geçemeyeceğim, dedim”.

Görüldüğü gibi Ramazan ayında sadakanın bir üstünlüğü, bir özelliği vardır. O halde bu konuda elimizi açık tutmalıyız, durumumuza göre sadaka vermeye, infakta bulunmaya gayret göstermeliyiz.

Sadaka vermenin birçok çeşidi vardır. Bunlardan bazıları şöyledir:

Yemek yedirmek: ×Onlar, kendi canları çekmesine rağmen yemeği, yoksula, yetime ve esire yedirirler. “Biz size Allah rızası için yemek yediriyoruz; sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür bekliyoruz. Biz, sert ve belâlı bir günde Rabbimizden (O’nun azâbına uğramaktan korkarız” (derler). İşte bu yüzden Allah onları o günün fenalığından esirger; (yüzlerine) parlaklık, (gönüllerine) sevinç verir. Sabretmelerine karşılık onlara cenneti ve (cennetteki) ipekleri lutfederØ (İnsan, 8-12)

Selefi salihin yemek yedirmeye oldukça gayret gösterir, buna birçok ibâdete göre öncelik tanırlardı. Bu ister aç bir kimseyi doyurmak ister çevresindeki salih arkadaşlarını yedirmek olsun fark etmezdi. Yemek yedirilecek kimsede fakirlik şartını aramazlardı.

Seleften birisi şöyle diyor; “Arkadaşlarımdan on kişiyi dâvet edip onlara canlarının çektiği bir yemek yedirmem benim için İsmailoğullarından on tane köleyi azad etmekten daha sevimlidir”.

Seleften pek çok kimse oruçlu olduğu halde iftarını açacağı yemeyi başkasına yedirir, onu kendisine tercih ederdi. Onlar kendisi oruçlu olduğu halde kardeşlerini yedirir, bununla da yetinmeyip onlara hizmet eder ve onların rahat etmelerine gayret gösterirdi.

Yemek yedirme ibâdeti bir takım ibadetlerin de kaynağını teşkil etmektedir: Kendilerine yemek yedirilen kardeşler sevinir, onlara muhabbet beslenir. Bu da cennete girmeye bir sebeb teşkil eder: “İman etmedikçe cennete asla giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de asla iman etmiş olamazsınız” (Müslim).

Yine yemek yedirmek sebebi ile salihlerle birlikte oturup kalkılmış olur ve yedikleri yemek neticesinde ibadetlere karşı güç ve kuvvet kazanmaları nedeniyle onlara bu hususta yardımcı olunduğu için ecir umulur.

İftar vermek: “Oruçluyu iftar ettiren onun kadar sevap alır da oruçlunun ecrinden bir şey eksilmez” (sahihrir, Nesâi), “Kim bir oruçluyu iftar ettirir yahut bir gaziyi techizatlandırırsa ona da aynı ecir vardır” (sahihtir, Bkz. Terğib)

Daha çok Kur’ân okuma: Selefi Sâlihînin Ramazanındaki şu iki hususa değineceğiz;


Çokça Kur’ân-ı Kerim okumak


Kur’ân-ı Kerim’i okuyup, dinlediklerinde Allahu Teâla’ya karşı kalplerinden korkup ürpermeleri dolayısı ile ağlamak.

Ramazan ayı Kur’an ayıdır. Bu bakımdan müslümanın bu ayda diğer günlerine nazaran daha çok Kur’an-ı Kerim okuması gerekir. Selefi salihin Allah’ın Kitabına çok itina gösterirdi. Cebrâil Aleyhisselam Ramazan ayında Resûlullah (S.A.V.) ile Kur’ân-ı Kerim’i karşılıklı okurdu. Selefi salihinden kimi Kur’ân-ı Kerim’i üç gecede bir Ramazan kıyamında (teravihte) hatmederdi. Bazıları yedi günde bir, bazıları da on günde bir hatmederdi. Onlar namazda da namazın dışında da Kur’ân-ı Kerimi sürekli okurlardı.

Çokça zikir, duâ ve istiğfârda bulunmak: Ramazanın tüm gün ve geceleri faziletli günlerdir. Bu günleri ganimet bilerek çokça zikir ve dua etmek, özellikle de duaların kabul edildiği anlarda buna dikkat etmek gerekir:

Orucunu açtığı vakit oruçlunun, geri çevrilmeyecek bir duası vardır. Sahih hadislerden öğrendimize göre Rabbimiz celle celâluhû nun, İzzet ve Celâli’nin layık olduğunca dünya semâsına inip te, ×Bir dilekte bulunan kimse var mı ona vereyim, mağfiret isteyen var mı onu mağfiret edeyimØ dediği vakit, gecenin son üçtebiridir.

Yine bir diğer kıymetli vakitte seher vakitleridir; ×Seher vakitlerinde de istiğfâr ederlerdiØ (zâriyat 18). Cuma da duânın kabul edildiği saat kollanmalı, cuma gündüzünün son vakti; özellikle ikindi ezanı sonrası duayla değerlendirilmelidir.

iktibas
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
41
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Oruç ne değil ki? Şu mübarek ay içinde oruçla yüzleri ilâhîleşmiş Müslümanları gördükçe, dinimizin yüceliğine bir kere daha inanıyorum. İbadet şekillerinin belki de en mükemmeli oruç tutmak.


Oruç ne değil ki?

Oruç sağlık, oruç nefis arıtmak, oruç bizi varlığın mânasına yaklaştıran en saf riyazet, ruhu iyiliğe ve selâmete davet eden murakabe, oruç yoksula, fakire doğru yaklaşma, oruç en hâlis tevazu, oruç hatta millî ekonomiye yardım, oruç hatta millî bir tasarruf.
Yârabbi, Müslüman kulların sana daha yaklaşmak, gösterdiğin iyilik, esenlik ve kulluk yolunda yorulmadan yürüyebilmek için; nefislerini tam bir ay kaba dünya nimetlerinden mahrum etmeyi bilirler. En yoksul insanla aynı sofraya oturur, sadece ölmemek için bir dilim ekmek ve İki tek zeytinle dahi kifaf-ı nefs ederek senin kulun olduklarına hamd ü sena ederler. Bol gıdalarla yılın on bir ayında bozdukları ve yordukları vücutlarından. ruhlarına doğru sızmaya başlamış zehirden, günah temayüllerinden ve küfranlardan, Hızır gibi yetiştirdiğin mübarek ramazanın ilâhî banyosunda arınırlar ve bu banyodan ruhları kadar bedenleri de sağlık ve esenlikle çıkar.


Müslüman kulların oruca girdikleri andan itibaren her geçen günde hayatın ve ölümün mânâsını da daha iyi anlarlar. Bu düşünen ve konuşan mahluk, bu senin en güzel ve büyük eserin insan, oruçla erimeye başlayan maddesine baktıkça ve fakat yine oruçla yücelmeye başlayan ruhunu gördükçe, şöyle düşünür: "Madde eridikçe ruh gelişiyor. Ölümden sonra Allah`ın bize vad ettiği hayat, yaşarken erişilmesi mümkün olmayan mükemmellikte bir saadet ve ebediyettir. O halde ruhumuzu bu ilâhî saadete ve ebedî hayata lâyık kılmak için maddeyi hor görmesini bilelim." işte insanları birbirini sevmeye, iyiliğe, aşka ve tevazuya ve imana götüren kılavuz hikmet budur.

Sana kaba saadetler ve zevkler veren dünya nimetleri tenle birlikte bir gün yok olur. Yok olmasa da, onlar senin için artık hiçbir manâ ifade etmezler. Fakat seni Allah`ın huzuruna ulaştıracak, seni visale kavuşturacak olan ruh, günahı ve sevabıyla, hafifliği veya ağırlığıyla daima mevcut olacaktır. Ve sen onunla bu kâinat içinde payidar olacaksın. Veyl ağırlıklarından ve günahlarından ötürü ışıklı katlara ulaşamayıp karanlıklar içinde bocalamaya mahkûm ruhlara.
 

Bilnur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ağu 2008
Mesajlar
709
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
hayırlı olur inş gerçektende heyecan dorukta Allah kabul etsin inş.kaan kardeşim sağolasın çok önemli konuya değinmişsin.unuttuğumuz şeyleri hatırlamışsın tşkler.Allah razı olsun
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
ALLAH celle celalühu razı olsun sayın kardeşim selametle kalınız.

hayırlı olur inş gerçektende heyecan dorukta Allah kabul etsin inş.kaan kardeşim sağolasın çok önemli konuya değinmişsin.unuttuğumuz şeyleri hatırlamışsın tşkler.Allah razı olsun
 

danir61

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Ağu 2007
Mesajlar
3
Tepki puanı
0
Puanları
0
allah çok razı olsun

allah çok razı olsun

kardeşim senden allah çok razı olsun güzel konulara değinmişsin bunların hepsini uygulamayı allah herkese nasip etsin insallah...
 

çay gülü

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Eyl 2008
Mesajlar
77
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
hayırlı ramazanlar kardeşim allahım herkesi doğru yoldan ayırmasın kuyu kazan çok olur ama kendileri düşecek farkında diyiller
 

elif5479

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eyl 2008
Mesajlar
23
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
s.a sitenize yeni üye oldum ve çok begendim allah razı olsun.sizin güzel bilgilerinizden yararlanmak ve islamiyet denizinde dalgalanıp onu en güzel biçimde öğrenmeyi allah nasip eder inşlh.
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
aleykümselam kardeşim.
hoş geldiniz üyeliğiniz hayırlı ve daim olsun.
faydalı kaynaklara dayalı paylaşımlarınızı bekliyor
bu paylaşımlar ile cümlemizin meşguliyetini dua ve ümid ediyoruz
duanıza amin diyoruz inşaALLAH.
selam ve yürekten samimi dualrımla hayırlı,bereketli ramazanlar günler olsun.selametle kalınız kardeşim.

s.a sitenize yeni üye oldum ve çok begendim allah razı olsun.sizin güzel bilgilerinizden yararlanmak ve islamiyet denizinde dalgalanıp onu en güzel biçimde öğrenmeyi allah nasip eder inşlh.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt