Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sakal dînen gereklidir (1 Kullanıcı)

  • Konuyu başlatan FiSeBiLiLLaH
  • Başlangıç tarihi
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
F

FiSeBiLiLLaH

[FONT=&quot]Hamd, Alemlerin Rabbi Allaha mahsustur. Salâtü Selâm Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellemın, Ehlinin, Sahabesinin ve de kıyamete kadar onları dost edinen herkesin üzerine olsun.
Allahu Teala şöyle buyurdu:
Peygamber size ne verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan da sakının. Allahtan korkun. Çünkü Allahın azabı çetindir. (Haşr, 59/7)
Kim Allaha ve Peygamberine karşı isyan eder ve sınırlarını aşarsa Allah onu, devamlı kalacağı bir ateşe sokar ve onun için alçaltıcı bir azap vardır. (Nisa, 4/14).
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de şöyle buyurdu:
Şeytan artık bu topraklar üzerinde kendisine tapılmasından ümidini kesmiştir. Fakat bunun dışında sizin önemsemediğiniz bazı şeylerde ona itaatiniz onu memnun eder. Bundan kaçının. Muhakkak ki ben size iki şey bıraktım ki bunlara sarıldığınız sürece sapıklığa düşmezsiniz. Bunlar Allahın Kitabı ve Peygamberinin Sünnetidir. [1]
Bu ayet ve hadisler bize şunu ifade ediyor. Müslüman gerek akaid gerek feraiz gerekse dua ve zikirde ve bütün işlerinde Allahın Kitabı ve Peygamberin Sünnetine sarılmadıkça gerçek bir müslüman olamaz. Bunun zahiren ve batınen, tam bir teslimiyet, gönül hoşnutluğu ve ihlas üzere olması gerekir. Şöyle ki; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin sözlerini yeryüzündeki tüm insanların sözlerine tercih eder. Büyük küçük ayrımı yapmadan İslamın tüm emirlerine sarılmaya çalışır. Zira İslam parçalanamaz bir bütündür. Hak bölünme kabul etmez. İslamda orta bir çözüm yoktur. Bazılarınca küçük görünen bir bir takım emirler şeriatin nazarında büyüktür.
Bunun önemsiz olduğunu sanıyorsunuz. Halbuki, Allah katında çok büyük (bir suç)tur. (Nur, 24/15)
Bilindiği gibi, bugün bir çok müslüman sakal tıraşı hastalığına müptela durumdadırlar. Kültür işgalinin etkisi ile müslümanlar başta sakal tıraşı olmak üzere bir çok gayri İslami adet ve davranışları benimsemiş bulunuyorlar. İslam ümmetinin aydınlık tarihinde böyle bir şey görülmemiştir. Müslümanların hidayet önderi imamlarından sakalını kesen tek bir fert dahi yoktur. Bu sapık adet bize, ülkemizi işgal eden kafirlerden veya aramızdan kafirlerin ülkelerine gidip, salih geçmişlerinin yolundan yüz çevirip kendilerini tamamen onlara benzeterek, kendilerine müminlerin yolundan başka yollar seçen kimseler vasıtasıyla girmiştir.
Allahu Teâlânın müslüman kardeşlerimizi faydalandırması ümidiyle burada sakalın İslamdaki yerini açıklamaya çalışacağız. [2][/FONT]
[FONT=&quot]

Sözlükte Ve Şeriatte Sakalın Ölçüsü:

Sakal: Yanaklar ve çene arasında çıkan kılların ismidir.
Bıyık dışında, çene, iki çene kemiği altı, iki yanak ve boynun iki yanında biten tüm yüz kılları sakaldır.

Sakal bırakmanın hükmü: Sakal bırakmak akıl baliğ bütün müslüman erkeklere farzdır. Bunu, bırakılmasını emrederek, kesilmesini veya bir kabzadan fazlasının kısaltılmasını yasaklayarak Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem farz olduğunu bildirmiştir. [3]

Sakal Bırakılması Hakkında Hadisler:

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: [/FONT]

  • [FONT=&quot]Bıyıkları kısaltın, sakalları bırakın. [4][/FONT]

  • [FONT=&quot]Bıyıklarınızı iyice kısaltıp, sakallarınızı bırakın [5][/FONT]

  • [FONT=&quot]Mecusilere muhâlefet edin, sakallarınızı uzatın, bıyıklarınızı kesin [6][/FONT]

  • [FONT=&quot]Müşriklere muhhalefet edin sakallarınızı çoğaltın, bıyıklarınızı azaltın [7][/FONT]

  • [FONT=&quot]On şey fıtrattandır: Bıyığın kesilmesi, sakalın uzatılması, misvak, istinşak (Burna su çekmek), mazmaza (ağza su çekmek), tırnakları kesmek, parmak mafsallarını yıkamak, koltuk altını temizlemek, etek tıraşı olmak, intikhasul-mâ (yani istinca yapmak). [8][/FONT]
[FONT=&quot]İbn Ömer radıyallâhu anhümâ anlatıyor: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki:
Bıyıkları kısaltın, sakalları olduğu gibi bırakın. [9]
Hadis metinlerinde geçen Evfû, Veffirû Efu ve Ercû gibi tüm kelimeler aynı anlamı ifade ederler. Yani sakalın kendi hali üzerine bırakılması anlamına gelir.
* İfa demek sakalın hiç kesilmeden uzaması ve çoğalması için kendi haline bırakılması demektir. Evfu, Efu anlamındadır. Yani sakalın kısaltılmaksızın, kendi hali üzere olduğu gibi bırakılması anlamındadır.
* Kisranın Peygamber sallallahu aleyhi ve selleme gönderdiği iki elçinin ikisi de sakallarını kesmiş, bıyıklarını ise uzatmışlardı. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem huzuruna gelen bu adamların yüzlerine bakmak istemedi ve onlara
Yazıklar olsun, size bunu kim emretti? diye çıkıştı. Onlar da
Bize bunu Rabbimiz (yani Kisra) emretti dediler. Bunun üzerine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
Fakat Rabbim bana sakalımı uzatmamı ve bıyığımı kısaltmamı emretti. [10]
Allahu Ekber! Vah! O sakalını kesen müslüman, işin büyüklüğüne baksın ki; acaba Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem onun yüzüne bakmaktan eza duyarsa ne hissedecek? Hatta yüzünü şöyle diyerek ondan çevirirse ne cevap verecek?
Yazıklar olsun! Sana bunu kim emretti?! Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ashabına emrettiği her şeyi öncelikle kendisi yerine getirirdi. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem uzun ve gür sakallı idi. [11][/FONT]
[FONT=&quot]

Sakal Tıraşının Haram Olduğuna Dair Deliller:

1) Allahın yarattığını değiştirme: Allahu Teâlâ şöyle buyurdu:
Allahın yaratışında değişme yoktur. (Rum, 30/30)
Yani Allahın yaratışında ve sizi yarattığı şekilde değişiklik yoktur. Allahu Teâlâ İblisin şöyle dediğini naklediyor:
Şüphesiz onlara emredeceğim de Allahın yarattığını değiştirecekler. (Nisa, 4/99).
Bu nas açıkça, şerî bir izin olmaksızın, Allahın yarattığını değiştirmenin, şeytanın emrine itaat olduğunu göstermektedir. Sakal tıraşının Şeytanın sevdiği ve emrettiği bir yaratılışı bozma eylemi olduğunda hiç kuşku yoktur.
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
Kendilerini güzelleştirmek için dövme yapan ve yaptıran, yüzden kıl alan (kaşlarını incelttiren), dişlerinin seyrekleştirmek için dişlerinin arasını yontturan kadınlara Allah lanet etmiştir. Allahın yaratmış olduğu şekli bozanlara da lanet etmiştir. [12]
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bütün bu davranışları Allahın yaratmış olduğu şekli bozmak olarak kabul etmiştir. Sakal tıraşının da güzellik için işlenilen bir yaratılışı bozma eylemi olduğunda şüphe yoktur. Ve bu davranış da, yaratılışı bozmaya yönelik diğer davranışlar ile, laneti gerektiren illette müşterektir. Sakal tıraşı Allahın yarattığına itiraz demektir. Zira Allahu Teâlâ insanı en mükemmel surette yaratmıştır. Allah azze ve celle şöyle buyurdu:
[/FONT]

  • [FONT=&quot]Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi de güzel yaptı. (Tegabun, 64/3) [/FONT]

  • [FONT=&quot]Biz, hakikaten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık. (İsra, 17/70) [/FONT]

  • [FONT=&quot]Biz insanı en güzel biçimde yarattık. (Tin, 95/4) [/FONT]

  • [FONT=&quot]Bu, her şeyi sapasağlam yapan Allahın sanatıdır. (Neml, 27/88)[/FONT]
[FONT=&quot]Şüphesiz sakalın kesilip atılması bu büyük nimeti inkar anlamına gelir.
[/FONT]
[FONT=&quot]
2) Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin emrine muhalefet: Yukarıda örnek verdiğimiz hadislerde Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem açıkça sakalın uzatılmasını emretmiş ve kesilmesini yasaklamıştır. Emir ise, emredilen şeyin yapılmasını gerektirir. Emre uyan sevap, uymayan ceza görür. Usulü fıkıhta emir, karine ile lafzın zahiri anlamının kast edilmediğinin anlaşılması hali hariç, vücub ifade eder. Burada ise tüm karineler vücubu tekid etmektedir. Bütün bunlardan sakal tıraşının Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin açık ve kesin emrine aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
Allahu Teâlâ şöyle buyurdu:
[/FONT]

  • [FONT=&quot]Her kim Allah ve Rasûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur. (Ahzab, 33/36). [/FONT]

  • [FONT=&quot]Artık kim Allaha ve Rasulüne karşı gelirse, bilsin ki ona, (kendi gibilerle birlikte) içinde ebedî kalacakları cehennem ateşi vardır. (Cinn, 72/23).[/FONT]
[FONT=&quot]
3) Kafirlere benzemek: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem birçok sahih hadisinde Mecusilere muhalefet edin... Müşriklere muhalefet edin... ve Ehli kitaba muhalefet edin... buyurmuştur. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem sakal tıraşının müşriklerin adeti olduğunu ve müslümanların onlara muhalefet etmelerini ve benzememeleri gerektiğini bildirmiştir. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu. [/FONT]

  • [FONT=&quot]Kim bir kavme benzemeye çalışırsa o, onlardandır. [13][/FONT]
[FONT=&quot]Sakal tıraşı bugün çoğu kafir miletlerin şiarı olmuştur. Bu çirkin adet bize onlardan geçmiştir. Efendimiz şöyle buyurdu: [/FONT]

  • [FONT=&quot]Başkasının sünneti ile amel eden bizden değildir [14][/FONT]
[FONT=&quot]
4) Kadınlara benzemek: Açık bir gerçektir ki Allahın erkekleri kadınlardan ayırdığı en önemli şeylerden biri sakaldır. Bunun tıraş edilmesi de erkeklerle kadınlar arasında ileri derecede benzerlik meydana getirir. Erkeklerden kadınlara benzemeye çalışanlar ise, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin diliyle lanetlenmişlerdir. [/FONT]

  • [FONT=&quot]Erkeklerden kadınlara benzemeye çalışanlar lanetlenmişlerdir [15][/FONT]
[FONT=&quot]Eğer sakal tıraşı kadınlara benzemek değilse, kadınlara benzemek ya ne ile olur?! Sakalın erkekler için birçok faydaları vardır. Bunlardan bazıları şunlardır: Süstür, vakardır, heybettir ve kadın ile erkek arasındaki farktır.[/FONT][FONT=&quot]

5) Fıtrata aykırılık: Allahu Teâlâ şöyle buyurdu
(Rasûlum!) Sen yüzünü hanîf olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir. Allahın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler. (Rum, 30/30)
Fıtrat: Yani sünnet. Yani Allahın insanları yarattığı saf, temiz hal. İnsanlar buna eğilim duyarlar, buna aykırı şeylerden kaçınma eğilimi üzerine yaratılmışlardır. İnsan fıtrattan gelen bu hasletleri terk ettiği takdirde, insanlığından bir şey kalmaz. Sakal Peygamberlerin seçtikleri ve şeriatlerin üzerinde müttefik oldukları eski bir sünnet ve fıtrattan gelen bir haslettir. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Hulefai Raşidin, Sahabe ve Tabiinin tamamı uzun sakallı idiler.
Sakal tıraşı; israf, vakit kaybı ve günahı açığa vurmaktır: Sakal tıraşı için jilet, tıraş sabunu ve saire şeylere masraf yapılmaktadır ki bu da Allahın bize emanet olarak verdiği malı uygun olmayan işlerde harcamaktır. Yarın Allah, kıyamet gününde bunun hesabını soracaktır. Bu iş için harcanan paranın fazla bir şey olmadığı söylenemez. Zira Allahu Teâlâ şöyle buyurmuştur:
[/FONT]

  • [FONT=&quot]Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür. (Zilzâl, 99/9) [/FONT]
[FONT=&quot]Aynı şekilde müslümanın vakti de çok kıymetlidir. Böylesi haram işler ile zayi edilmemesi gerekir. Sakal tıraşı açıkça günah işlemek ve bunu herkese göstermektir. Günahını izhar edenlerin günahları affolunmayacaktır. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: [/FONT]

  • [FONT=&quot]Bütün ümmetim affolunur, ancak günahlarını açıktan işleyenler hariç. [16][/FONT]
[FONT=&quot]
İmamların Sakal Tıraşı Konusundaki Sözleri:

Bütün fakihler sakal tıraşının haram olduğunu belirtmişlerdir. İbn Hazm Meratibul İcmaa da şöyle diyor: Sakal tıraşının caiz olmayan çirkin bir davranış olduğu konusunda ittifak etmişlerdir. Yüz, Allahın yaratıcılık kudretinin ileri derecede ifadesini bulduğu bir organdır. Dolayısıyla bu organa saygı duyulması ve korunması gerekir; çirkinleştirilmesi veya ihanete uğratılması değil! Abdullah b. Yezid el-Ensarî radiyallahu anhüden Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem yağma ve ibret amacıyla organların kesilmesini yasakladı.
[17]
* İbn Teymiyye İhtiyaratul-İlmiyye de şöyle der: Sahih hadislerde belirtildiği üzere sakal tıraşı haramdır. Kimse mübah görmemiştir.
* Hanefilerden İbn Abidin Reddül-Muhtar da şöyle der: Erkeğin sakalını kesmesi haramdır.
* İmamı Şafi de el-Ümm de sakalı tıraşın haram olduğunu belirtmiştir.
* Malikilerden de el-Adevi, İmam Malikden, sakal tıraşının mecusilerin işlerinden olduğunu nakletmiştir. İbn Abdilber de Temhid de sakal tıraşının haram olduğunu ve bunu ancak kadınlara benzeyen kadınsı erkeklerin yaptığını belirtmiştir.
Çağımızda, önder imamların yolundan giden birçok büyük alim de sakalı kesmenin haram olduğu görüşünde birleşmişlerdir. [18]


Sakal Kısaltılabilir mi?

Alimler bu konuda ihtilaf etmişlerdir. Elbette bu ihtilafın ayrıntılarının yeri bu kısa risale değildir. Fakat sözlü ve fiili hadisler ışığında en tercihe şayan görüş, sakalı kısaltmanın caiz olmadığıdır. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellemın şemailinden biri de sakalı çok idi [19] Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem uzun sakallı idi. [20] Enes b. Malik radıyallahu anh Onu anlatırken Sakalı şuradan şuraya kadar doldurmuştu dedi ve ellerini boynunun iki yarısında dolaştırdı. [21] Sahabe radıyallahu anhüm Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin öğle ve ikindi namazlarında Kuran okuduğunu, sakalının kıpırdamasından anlıyorlardı. [22]
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemı sevdiklerini söyleyip de onun görüntüsünü ve ona benzemeyi sevmeyenlere ne demeli; Allahu Teâlâ şöyle buyurdu:
[/FONT]

  • [FONT=&quot](Rasûlum!) De ki: Eğer Allahı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin. (Âl-i İmrân: 3/31) [/FONT]
[FONT=&quot]Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin sakalını eninden ve boyundan kısalttığına dair hadis ise, hüccet olmayacak kadar çok zayıftır. Bazıları; Ömer ve oğlu Abdullah radiyallahu anhümaın sözlerine binaen sakalın bir tutamdan fazlasının kesileceğini söylemektedirler. Fakat bu hüküm doğru değildir. Zira sakalın olduğu gibi bırakılmasına dair sahih hadisler bu sözleri çürütmektedir. Sahih sünnetin olduğu yerde sahabe sözü ile amel edilmez. Çünkü kimsenin sünnete aykırı hüküm vermeye yetkisi yoktur. Sahabelerin radıyallahu anhüma görüşleri değil, rivayetleri hüccettir. Ayrıca Ömer ve oğlu radiyallahu anhüma bu sözü, yılın tüm günleri için değil, bayram günleri için demişlerdir. Bu hususta en sağlam söz, sahih hadislerin zahiri ile amel, yani sakalın kısaltılmadan kendi haline salıverilmesidir. Allah daha iyi bilir. Fakat şunu iyi bilmeliyiz ki, sakalın bir tutamdan fazlasının kısaltılması meselesi ictihadi bir konudur ve bu konuda nasihatten öte sakalını bu ölçüde kısalttı diye kimseye baskı uygulanamaz. Bir tutamdan az olacak şekilde kısaltmaya ise, hiçbir delil yoktur. Sakallarını bir tutamdan az olacak şekilde kısaltanların bu hatalarından dolayı hemen Allaha tevbe etmeleri gerekir. Allah kendisine yönelip tevbe edenlerin tevbelerini kabul eder.
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Tamamı idrak edilemeyenin tamamı terk edilemez. Ve az şey hiç yok olandan daha hayırlıdır. Sakalını kısaltan, bu davranışında hatalı olmakla beraber, sakalını tamamen tıraş edenden daha hayırlıdır. Bu konuda halk arasında şöyle bir misal vardır: İnsanların ayıplarında, gücünün yettiğini bile yerine getirmekten kaçınan kimse kadar ayıp görmem; Tamamen bırakmayıp gücü yettiği halde sakalını kısaltan gibi... Oysa bu elde olan bir şeydir. Bizden bir şey gerektirmediği gibi bize mal ve zaman tasarruf sağlar.[/FONT]


  • [FONT=&quot]Ey kavmimiz! Allahn davetçisine icabet edin. (el-Ahkaf, 46/31)[/FONT]
[FONT=&quot]Allah ve Rasulunü seven akıllı müslüman kardeşim! Şu sözün sahibi peygamber sallallahu aleyhi ve sellemine muhalefet etmekten kaçın. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir. [23] Sakalını kestiğin zaman kafirlere benzemiş olursun ki bu durumda Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellemın şu sözüne muhatap kalırsın: [/FONT]

  • [FONT=&quot]Kim bir kavme benzemeye çalışırsa o onlardandır. [24][/FONT]
[FONT=&quot]Ey Allahın kulu, sana şu hadisi de hatırlatmak istiyoruz: Eşas b. Süleym şöyle dedi: Halamdan duydum. Amcasının şöyle dediğini anlattı: Medinede yürürken arkamdan bir insan
İzarını yukarı kaldır, böylesi daha takvâya yakındır. dedi. Birde ne göreyim; O Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem...
Ya Rasulallah, bu uzun bir hırka dedim Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem:
Ben senin için iyi bir örnek değil miyim? buyurdu. İzarına baktım Dizi ile ayakları arasında bacaklarının yarısında idi. [25]
Ey sakallarını tıraş eden müslüman! Sen bu konuda Rasulullah sallallahu aleyhi ve selleme mazeretler sıralarken, O sana şöyle dediği zaman ne yapacaksın? Ben senin için iyi bir örnek değil miyim?. Daima ahireti düşünüp, fitneler diyarı, geçici dünya hayatına aldanmamak gerekir. Çünkü dünya hayatı gerçekten çok kısadır.
Ahiret hayatı ise ebedidir.[/FONT]


[FONT=&quot]Sözlerimizi bitirirken; Peygamberimiz Muhammede, ailesine ve ashabına salat ve selam ederiz. [26][/FONT]

[1] Hakim rivayet etmiştir. Sahihtir.
[2] Abdullah Yolcu, Sakal Dinen Gereklidir, Guraba Yayınları El Broşürleri.
[3] Abdullah Yolcu, Sakal Dinen Gereklidir, Guraba Yayınları El Broşürleri.
[4] Müslim.
[5] Buhari ve Müslim.
[6] Müslim
[7] Buhari ve Müslim.
[8] Müslim
[9] Müslim.
[10] Hasen bir hadistir. İbn Cerir et-Taberi rivayet etmiştir.
[11] Abdullah Yolcu, Sakal Dinen Gereklidir, Guraba Yayınları El Broşürleri.
[12] Buhari ve Müslim.
[13] Sahih, Ebu Davud.
[14] Sahibul Camii: 5439.
[15] Buharî.
[16] Abdullah Yolcu, Sakal Dinen Gereklidir, Guraba Yayınları El Broşürleri.
[17] Buharî.
[18] Abdullah Yolcu, Sakal Dinen Gereklidir, Guraba Yayınları El Broşürleri.
[19] Müslim.
[20] Sahih, Ahmed.
[21] Tarihu İbn Asakir.
[22] Buharî.
[23] Buhari ve Müslim.
[24] Ebu Davud-Sahih
[25] Sahih, Şemailu Tirmizî.

[26] Abdullah Yolcu, Sakal Dinen Gereklidir, Guraba Yayınları El Broşürleri
 
F

FiSeBiLiLLaH

AHİR ZAMAN HOCALARI

Ebu Said el Hudri radıyallahu anh’ten rivayet edilen hadiste buyrulur ki; “Doğu tarafından bir takım insanlar zuhur edecek, onlar Kur’an okuyacaklar, fakat Kur’an onların gırtlaklarından aşağı geçmeyecek. Onlar, okun av hayvanını delip çıktığı gibi dinden çıkacaklar, ok bir daha kirişine dönmediği gibi, onlar da artık bir daha dine dönemeyeceklerdir. Onların alameti; tıraştır.[Buhari(tevhid,57) Kastalani İrşadus Sari(4/480) Fethul Bari(13/546) Ayni Umdetul Kari(25/201)]
 

hattabi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Eyl 2010
Mesajlar
22
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
şimdi bu kadınlar gibi yüzlerini traş edenlerde biz doğru yoldayız diyorlar öyleyse onlarınki ZAN ve koskoca bir fiyasko .paylaşım için teşekkürler.
rasul(sav) ne söylemiş ise doğru söylemiştir.
 
F

FiSeBiLiLLaH

şimdi bu kadınlar gibi yüzlerini traş edenlerde biz doğru yoldayız diyorlar öyleyse onlarınki ZAN ve koskoca bir fiyasko .paylaşım için teşekkürler.
rasul(sav) ne söylemiş ise doğru söylemiştir.

Güzel kardeşim sen hiç '' Bizim yolumuz doğru değil '' diyen bir grup gördün mü ))
Herkes biz hak taifeyiz diyor.
Allah'ın ve Resulullah'ın emrettiği sakalı kesenler asrın müceddidi diye ortaya çıkıyor.Ve cahil sürülerde bunların arkasından körü körüne gidiyor ve onun sünnetine tabi olup onlarda sakallarını kesiyor bıyıklarını uzatıyor..
Şu tezatlığa bakın Resulullah(s.a.v) bıyıklarınızı kesin sakalınızı uzatın diyor bunlar sanki inat olsun diye tam tersini yapıyor.
Unutmayın Efendimizin dediği gibi siz ey müslüman kardeşlerim müşrik ve mecusilere muhalefet edin bıyıklarınızı kesin, sakalınızı uzatın.
 

hattabi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Eyl 2010
Mesajlar
22
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
evet kardeş ALLAH azze vecelle bir ayeti kerimede.herkes kendi yanında bulunan ile övünüp durmakta buyuruyor.ve her gurup ve cemaat biz doğru yoldayız diyor bu şahıslardan bir tanesi kendi eserinde diyorki:bizim bu kadar eza ve cefa çekmemiz sünneti terkimize kefaret olacaktır.ne tuhaf ve aslına baktığımızda iç yüzünü ortaya çıkarıcı bir söz.ama sonra çıkıp diyorlarki biz ehlisünnet'iz böyle ehlisünnet olunmaz bilakis bnlar sünneti ortadan kaldırma girişimleridir.
 

İPARHAN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Ağu 2010
Mesajlar
279
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Sarık cübbe şalvar sakal çarşaf müslümanı heybetli gösterir,
düşman en çok müslümanın heybetinden ürperir
bunlar giderse heybette gider vesselam...
 

mübin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Şub 2008
Mesajlar
219
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
56
Sevgili Fisebilillah kardeşim bu konuyu biraz açmak gerektiğini düşünerek uzun ayrılığıma bir son vermek istedim.
Ben İstanbulda gezerken yolda hiç yaa şu giden sakalsız adam kesin mecusidir diyemedim Allah için doğru söyle sen diyebildinmi
 

_YUSUF_

Yönetici
Katılım
26 Haz 2008
Mesajlar
4,070
Tepki puanı
1,042
Puanları
113
Yaş
42
Sevgili Fisebilillah kardeşim bu konuyu biraz açmak gerektiğini düşünerek uzun ayrılığıma bir son vermek istedim.
Ben İstanbulda gezerken yolda hiç yaa şu giden sakalsız adam kesin mecusidir diyemedim Allah için doğru söyle sen diyebildinmi

Ama o adama kesin müslümandırda diyemessiniz değilmi :)
 

mübin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Şub 2008
Mesajlar
219
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
56
Sevgili Yusuf kardeşim nasılsın inşallah iyisindir hemen gardını aldın bakıyorum
Evet müslümanda diyemeyiz. peki eğer onlara müslüman diyemiyorsak sence tüm sakallılar müslümanmıdır?
 

ibra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Eyl 2009
Mesajlar
6,106
Tepki puanı
12
Puanları
38
Yaş
30
Konum
Konya
Bu konu hakkında hiç bir bilgim yoktu ..
ALLAH celle celalühü razı olsun
Osmanlı da subay seçerken sakallı bıyıklı kişileri seçildiğini biliyorum :D


Almanyada sakal serbest. başka ülkeleri bilmiyorum.. bilginiz olsun diye


Sevgili Yusuf kardeşim nasılsın inşallah iyisindir hemen gardını aldın bakıyorum
Evet müslümanda diyemeyiz. peki eğer onlara müslüman diyemiyorsak sence tüm sakallılar müslümanmıdır?

Esselamün aleyküm
Sakallı müslümandır, sakalsız müslüman değildir dememiz yanlış olmazmı kardeşim.
kimi müslüman var kelime-i şehadet bilmez, kimi müslüman var bildikleriyle amel eder :)

ALLAH celle celalüh emanet olun
 

_YUSUF_

Yönetici
Katılım
26 Haz 2008
Mesajlar
4,070
Tepki puanı
1,042
Puanları
113
Yaş
42
Sevgili Yusuf kardeşim nasılsın inşallah iyisindir hemen gardını aldın bakıyorum
Evet müslümanda diyemeyiz. peki eğer onlara müslüman diyemiyorsak sence tüm sakallılar müslümanmıdır?

Elhamdulıllah iyiyim siz nasılsınız?
Gard alma!!! Hayır kardeşim.Öyle bir durum yok sadece bakış açını değiştirmek istedim.
Bir insanda sünnet sakalı görürsek ona müslüman muamelesi yaparız.Eğer hal ve hareketlerinde islama uygun olmayan durumlar varsa o zaman sorarız ve gerçek durumunu öğreniriz.
O nedenledirki dış görünüşü, islamı yansıtmalı insanın diğer müslümanlarla muamelesini düzenleyebilmesi açısından değilse insanlarla bir muamele içerisine girdiğinde o insana dinini sormak gerekir.Çünkü müslüman ve gayri müslimle muamelelerde farklılıklar vardır.
Bu durum insanın dış görünüşünü yansıtan sünnetlerin ne kadar ehemmiyetli olduğunu göstermetedir.
Ruhul Beyan adlı tefsirde sakal kesmenin kol kesmek gibi olduğu sakalında vucudun bir uzvu olduğu beyan edilmektedir.
Hayırlı akşamlar
 
F

FiSeBiLiLLaH

Sevgili Fisebilillah kardeşim bu konuyu biraz açmak gerektiğini düşünerek uzun ayrılığıma bir son vermek istedim.
Ben İstanbulda gezerken yolda hiç yaa şu giden sakalsız adam kesin mecusidir diyemedim Allah için doğru söyle sen diyebildinmi

Kardeşim sakalı olmayan/kesen mecusidir müşriktir diye bir hüküm vermiyoruz diyoruz ki sakal kesmek mecusilerin ve müşriklerin amellerindendir.İkisi arasındaki farkı umarım anlamışsınızdır...

İslam zahire hükmeder.Sen istanbulda yolda giderken 2 kadın gördün biri Allah'ın emrettiği tesettüre bürünmüş diyeri tesettürsüz....Bir adam sana deseki ben bu ikisini tanıyorum biri hristiyan diğeri müslüman...ve sana soru sorsa ve dese:
- Sence hangisi hristiyan hangisi müslüman ? Cevabın ne olurdu zahirine bakarak...
Kalpleri yanlız Allah(c.c.) bilir peygambermiz bile bilemez(ancak vahiyle hakkında haber verilmesi müstesna)

Bu örneği sakallı sakalsız diyede sorabilirsiniz...
Suudi Arabistana gidersen....
Mü'min kadınlar ile kafir kadınların ayır edilmesi en iyi orda belli oluyor.
Suudi Arabistanda mü'min kadınlar full tesettür kafir kadınlar ise tesettürsüzdür..
Bir kafir kadının tesettür giymesi yasaktır mü'min kadınlarla karıştırılmaması için...
 

hudavendigar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Kas 2006
Mesajlar
735
Tepki puanı
1
Puanları
0
Sakalı kazımak dört mezhebe göre haramdır
Bir tutam yani 4 parmak bırakmak sünnettir
Bir tutamdan az bırakmak ise mekruhtur
Bir tutamdan kısa olursa en azından haram işlenmiş olunmaz yani jiletle alınmazsa
imkanı olan sakal bırakmak zorundadır
Çünkü erkek fıtratı gereği kadından sakalla ayrılmıştır
Kadın ise sakalsız yaratılmıştır
Kadının yüzünde çıkan tüyleri gidermesi müstehaptır fakat kaşlarını inceltmesi caiz değildir.
Sakalı kesmek müsle yapmak uzvu kesmek gibidir yani kulağı burnu kesmek gibidir.
Ayrıca fıtrata müdahale etmek yaratılışı değiştirmek ve beğenmemek gibidir.Yaratılışı beğenmemek ise insanı küfre götürür.
Bir uzvu eksik veya sakatsa o uzva ameliyat ve estetik sağlık için caiz olur fakat keyfi yere bir uzvu değiştirmek caiz değildir
Efendimiz s.a.v. bir hadisi şeriflerinde kadının erkeğe
erkeğin kadına benzemesini lanetlemiştir. Bu yüzden kadın sakalsız erkek sakallı olduğu için erkek sakalını kesince kadına benzemiş olur ve bu caiz değildir.
Aynı şekilde kadınında erkek kıyafetleri giymesi,pantoln giymesi ve saçını kısaltması caiz değildir.
Sakalla ilgili Fetvaya göre Efendimiz s.a.v. sakalını hiç kesmemiştir, diğer bütün peygamberlerde sakallı idiler, Efendimizin bu sünnetini sahabe-i kiram efendilerimizde terk etmediği için , müçtehit alimlerimiz sakal bırakmayı ümmetin bütün erkeklerine vacibtir hükmünü vermişlerdir bazı alimlerce farzdır diyenlerde vardır
vesselam
 
F

FiSeBiLiLLaH

Sakalı kazımak dört mezhebe göre haramdır
Bir tutam yani 4 parmak bırakmak sünnettir
Bir tutamdan az bırakmak ise mekruhtur
Bir tutamdan kısa olursa en azından haram işlenmiş olunmaz yani jiletle alınmazsa
imkanı olan sakal bırakmak zorundadır
Çünkü erkek fıtratı gereği kadından sakalla ayrılmıştır
Kadın ise sakalsız yaratılmıştır
Kadının yüzünde çıkan tüyleri gidermesi müstehaptır fakat kaşlarını inceltmesi caiz değildir.
Sakalı kesmek müsle yapmak uzvu kesmek gibidir yani kulağı burnu kesmek gibidir.
Ayrıca fıtrata müdahale etmek yaratılışı değiştirmek ve beğenmemek gibidir.Yaratılışı beğenmemek ise insanı küfre götürür.
Bir uzvu eksik veya sakatsa o uzva ameliyat ve estetik sağlık için caiz olur fakat keyfi yere bir uzvu değiştirmek caiz değildir
Efendimiz s.a.v. bir hadisi şeriflerinde kadının erkeğe
erkeğin kadına benzemesini lanetlemiştir. Bu yüzden kadın sakalsız erkek sakallı olduğu için erkek sakalını kesince kadına benzemiş olur ve bu caiz değildir.
Aynı şekilde kadınında erkek kıyafetleri giymesi,pantoln giymesi ve saçını kısaltması caiz değildir.
Sakalla ilgili Fetvaya göre Efendimiz s.a.v. sakalını hiç kesmemiştir, diğer bütün peygamberlerde sakallı idiler, Efendimizin bu sünnetini sahabe-i kiram efendilerimizde terk etmediği için , müçtehit alimlerimiz sakal bırakmayı ümmetin bütün erkeklerine vacibtir hükmünü vermişlerdir bazı alimlerce farzdır diyenlerde vardır
vesselam

Kardeşim birçok şey karalamışsın ama hiç bir delil ortaya koymamışsın....
Bir tutam yani 4 parmak kadar(sakalı) bırakmam sünnettir demişsin delilin nedir ? Efendimizin(s.a.v) böyle yaptığına dair delili getir bakalım.
Bir tutamdan kısa olursa haram işlenmiş olmaz diyorsun yine delil vermiyorsun..Sakalı bırak kesmeyi kısaltmakta haramdır çünkü hadislerde gelen olduğu gibi bırakmaktır...
Sadece jiletle alınırsa jilet vurulmazsa olur gibi sözler şeytani ve bidat ehli sapıkların ortaya attığı görüşlerdir ehlisünnetin böyle bir görüşü yoktur...
 

haticekir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Eyl 2007
Mesajlar
10
Tepki puanı
0
Puanları
0
gene birileri birilerini günahkar ilan etmiş ..
acaba peygamerimiz böyle ahkam kesenleri , kendilerince dini hüküm getirenleri ,yorumlayanları görseydi ne derdi .

işte bu yüzden islamiyetin önü kesiliyo bu bakış açılarından kurtulmalıyız.
eger her sakallı müslümansa yahudilerde sakallı ,
sünnete farz demek biddat tır ve esas bu en büyük günahlardandır.
hoşgörü nerde ,anlayış nerde ?
benim eşim ögretmen meslegi geregi evet hergün tıraş oluyo o ögrencilerinin ahlakını güzelleştiriyo ,bazı görevyerlrinde 12 yaşındaki çocukların peygamber efendimizin ismini bilmedigne şahit olmuş ve onlraa peygamberimizi anlatmış ..
şimdi eşim günahkarmı ,hatta daha ileri gidelim (madem gitmişsiniz)gayrimüslimmi?
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,236
Tepki puanı
7,588
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Kimse kimseyi suçlamasın lütfen...
Harama helal, harama da helal denilmez...
Hele hele dinden çıkma ya da gayrimüslim tabiri öyle boş olarak söylenmez...
Denilen kişi dinden çıkmamışsa, atfedilen hal söyleyene geçer...
Çok dikkat etmek lazım...

Rabbimiz herşeyi gören ve bilendir...


Kur'an-ı Kerim'de:
"Kim Allah'a iman eder ve salih ameller (ve hareketler) de bulunursa (Allah) onu altlarından ırmaklar akan cennetlere koyar"
( Et-Talak Sûresi: 11.)
buyurulmaktadır.
Burada Allahû Teâla (cc) imanı amelden ayırmış ve insana amelden ayrı olarak mü'min demiştir.
Ayrıca Ayet-i Kerime'de "Salih amel işleyen" cümlesi, "İman eden" cümlesine atfedilmiştir.

Arapça gramerinde; ancak ayrı manada olan şeyler birbirine atfedilir.
Binaenaleyh ayette geçen imandan maksad, kalb ile tasdiktir.
Bundan başka amelin imana dahil olduğu kabul edildiği takdirde, amelle ilgili hükümlerde olduğu gibi, iman esaslarında da neshin caiz olması gerekirdi.
Oysa imanla ilgili konularda böyle bir şeyin sözkonusu edilmesi imkansızdır.
Bu da gösteriyor ki, iman ile amel ayrı ayrı şeylerdir.
(İmam-ı Maturidi-Akaid Risalesi, İst: 1953, Sh: 22.)
Ancak herhangi bir amelin makbul olabilmesi için iman şarttır.
Nitekim Kur'an-ı Kerim'de:
"Kim bir mü'min olarak iyi ve güzel amellerde bulunursa o ne artırılmasından, ne eksiltilmesinden endişe etmez"
(Taha Sûresi: 112)
buyurulmuştur.
İmam-ı Maturidi:
"Günah işleyenler günahları sebebiyle imandan çıkmazlar. Çünkü haber-i mütevatirle sabit olan husus, büyük günahların bağışlanma ihtimalinin bulunduğudur. Büyüğü bağışlanınca, küçüğünün bağışlanma ihtimali daha evladır"
(İmam-ı Maturidi-Kitabû't Tevhid-Beyrut: 1970, Sh: 329. )
hükmünü zikrediyor.
 
F

FiSeBiLiLLaH

gene birileri birilerini günahkar ilan etmiş ..
acaba peygamerimiz böyle ahkam kesenleri , kendilerince dini hüküm getirenleri ,yorumlayanları görseydi ne derdi .

işte bu yüzden islamiyetin önü kesiliyo bu bakış açılarından kurtulmalıyız.
eger her sakallı müslümansa yahudilerde sakallı ,
sünnete farz demek biddat tır ve esas bu en büyük günahlardandır.
hoşgörü nerde ,anlayış nerde ?
benim eşim ögretmen meslegi geregi evet hergün tıraş oluyo o ögrencilerinin ahlakını güzelleştiriyo ,bazı görevyerlrinde 12 yaşındaki çocukların peygamber efendimizin ismini bilmedigne şahit olmuş ve onlraa peygamberimizi anlatmış ..
şimdi eşim günahkarmı ,hatta daha ileri gidelim (madem gitmişsiniz)gayrimüslimmi?

Resulullah'ın(s.a.v) birkaç hadisini paylaşalım belki bilmiyor olabilirsiniz eşinizde bilmiyorsa onada söyleyin...

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

* Bıyıkları kısaltın, sakalları bırakın. [4]

* Bıyıklarınızı iyice kısaltıp, sakallarınızı bırakın [5]

* Mecusilere muhâlefet edin, sakallarınızı uzatın, bıyıklarınızı kesin [6]

* Müşriklere muhhalefet edin sakallarınızı çoğaltın, bıyıklarınızı azaltın [7]

* On şey fıtrattandır: Bıyığın kesilmesi, sakalın uzatılması, misvak, istinşak (Burna su çekmek), mazmaza (ağza su çekmek), tırnakları kesmek, parmak mafsallarını yıkamak, koltuk altını temizlemek, etek tıraşı olmak, intikhasul-mâ (yani istinca yapmak). [8]

İbn Ömer radıyallâhu anhümâ anlatıyor: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki:
Bıyıkları kısaltın, sakalları olduğu gibi bırakın. [9]

[4] Müslim.
[5] Buhari ve Müslim.
[6] Müslim
[7] Buhari ve Müslim.
[8] Müslim
[9] Müslim.

Sakalını kesenin kafir olduğunu söylemiyoruz haram işlediğini haramı da açıktan işlediği için fasık olduğunu söylüyoruz....
Bu ayeti iyi oku ve idrak et...

Bununla beraber Allah ve Resulü bir işe hükmettiği zaman, gerek mümin bir erkek ve gerekse mümin bir kadın için, o işlerinde başka bir tercih hakkı yoktur.Her kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.(Ahzab 36)

Eşini okulda çocuklara peygamber sevgisi anlatması onun haram işlemesini meşru kılmaz.Böyle saçma tevillerle eşinizi temize çıkarmayınız..
Acınızı anlıyorum aslında...başbakanı cumhurbaşkanı veya parti lideri sakalını kestiği için fasık liderlerine laf söylettirmemek için Allah ve resulullah'ın bir haramını helal yapanları çok gördüm...Umarım siz bu ayet ve hadisleri nefsinize kabul ettirebilirsiniz aksi taktirde ahzab 36 ayetin tehtidine gireceğinizden korkarım.
 
F

FiSeBiLiLLaH

Kimse kimseyi suçlamasın lütfen...
Harama helal, harama da helal denilmez...
Hele hele dinden çıkma ya da gayrimüslim tabiri öyle boş olarak söylenmez...
Denilen kişi dinden çıkmamışsa, atfedilen hal söyleyene geçer...
Çok dikkat etmek lazım...

Rabbimiz herşeyi gören ve bilendir...


Kur'an-ı Kerim'de:
"Kim Allah'a iman eder ve salih ameller (ve hareketler) de bulunursa (Allah) onu altlarından ırmaklar akan cennetlere koyar"
( Et-Talak Sûresi: 11.)
buyurulmaktadır.
Burada Allahû Teâla (cc) imanı amelden ayırmış ve insana amelden ayrı olarak mü'min demiştir.
Ayrıca Ayet-i Kerime'de "Salih amel işleyen" cümlesi, "İman eden" cümlesine atfedilmiştir.

Arapça gramerinde; ancak ayrı manada olan şeyler birbirine atfedilir.
Binaenaleyh ayette geçen imandan maksad, kalb ile tasdiktir.
Bundan başka amelin imana dahil olduğu kabul edildiği takdirde, amelle ilgili hükümlerde olduğu gibi, iman esaslarında da neshin caiz olması gerekirdi.
Oysa imanla ilgili konularda böyle bir şeyin sözkonusu edilmesi imkansızdır.
Bu da gösteriyor ki, iman ile amel ayrı ayrı şeylerdir.
(İmam-ı Maturidi-Akaid Risalesi, İst: 1953, Sh: 22.)
Ancak herhangi bir amelin makbul olabilmesi için iman şarttır.
Nitekim Kur'an-ı Kerim'de:
"Kim bir mü'min olarak iyi ve güzel amellerde bulunursa o ne artırılmasından, ne eksiltilmesinden endişe etmez"
(Taha Sûresi: 112)
buyurulmuştur.
İmam-ı Maturidi:
"Günah işleyenler günahları sebebiyle imandan çıkmazlar. Çünkü haber-i mütevatirle sabit olan husus, büyük günahların bağışlanma ihtimalinin bulunduğudur. Büyüğü bağışlanınca, küçüğünün bağışlanma ihtimali daha evladır"
(İmam-ı Maturidi-Kitabû't Tevhid-Beyrut: 1970, Sh: 329. )
hükmünü zikrediyor.

Mavci konuyu saptırmayın lütfen.Bi haram işleyeni iman dairesinden çıkarmıyoruz bu haricilerin görüşüdür...
Kaldıki amel imandandır bu ehlisünnet arasında icmaa edilmiştir..Bu konuda bilginiz varsa sizle deliller ışığında münazara edebilirim
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,236
Tepki puanı
7,588
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Münakaşaya vaktimiz yoktur...
Vesselam...


".... Bazı alimler "Sakalı tıraş etmek caiz değildir" demişler.
Muradları, sakalı bıraktıktan sonra tıraş etmek haramdır, demektir.
Yoksa hiç bırakmayan, bir sünneti terk etmiş olur.
"

Bediüzzaman
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt