Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sakal dînen gereklidir (1 Kullanıcı)

  • Konuyu başlatan FiSeBiLiLLaH
  • Başlangıç tarihi
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

haticekir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Eyl 2007
Mesajlar
10
Tepki puanı
0
Puanları
0
Resulullah'ın(s.a.v) birkaç hadisini paylaşalım belki bilmiyor olabilirsiniz eşinizde bilmiyorsa onada söyleyin...

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

* Bıyıkları kısaltın, sakalları bırakın. [4]

* Bıyıklarınızı iyice kısaltıp, sakallarınızı bırakın [5]

* Mecusilere muhâlefet edin, sakallarınızı uzatın, bıyıklarınızı kesin [6]

* Müşriklere muhhalefet edin sakallarınızı çoğaltın, bıyıklarınızı azaltın [7]

* On şey fıtrattandır: Bıyığın kesilmesi, sakalın uzatılması, misvak, istinşak (Burna su çekmek), mazmaza (ağza su çekmek), tırnakları kesmek, parmak mafsallarını yıkamak, koltuk altını temizlemek, etek tıraşı olmak, intikhasul-mâ (yani istinca yapmak). [8]

İbn Ömer radıyallâhu anhümâ anlatıyor: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki:
Bıyıkları kısaltın, sakalları olduğu gibi bırakın. [9]

[4] Müslim.
[5] Buhari ve Müslim.
[6] Müslim
[7] Buhari ve Müslim.
[8] Müslim
[9] Müslim.

Sakalını kesenin kafir olduğunu söylemiyoruz haram işlediğini haramı da açıktan işlediği için fasık olduğunu söylüyoruz....
Bu ayeti iyi oku ve idrak et...

Bununla beraber Allah ve Resulü bir işe hükmettiği zaman, gerek mümin bir erkek ve gerekse mümin bir kadın için, o işlerinde başka bir tercih hakkı yoktur.Her kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.(Ahzab 36)

Eşini okulda çocuklara peygamber sevgisi anlatması onun haram işlemesini meşru kılmaz.Böyle saçma tevillerle eşinizi temize çıkarmayınız..
Acınızı anlıyorum aslında...başbakanı cumhurbaşkanı veya parti lideri sakalını kestiği için fasık liderlerine laf söylettirmemek için Allah ve resulullah'ın bir haramını helal yapanları çok gördüm...Umarım siz bu ayet ve hadisleri nefsinize kabul ettirebilirsiniz aksi taktirde ahzab 36 ayetin tehtidine gireceğinizden korkarım.


evet bu yazdıklarınız hadistir ve bunlardan şu anlaşılmakta sakalın sünnet oldugnu ,takva meselesi, oldugu dini güzelleştirdigi,bunlar tartışılmaz amaaaaa siz( sakal farz onu işlemeyen de dinden çıkabilir)tövbe haşa ifadelerini kullanırsanız işte bu tartışılır hatta oda tartışılmaz ozaman bidat olur ..
takva meselelerini farz olarak kabul edenler bidat işliyorsunuz yazıkk.

yani birbirini fasık ,dinsiz ,münafık ilan etmektir müslümanlık bumudur ?eger buysa evet en imanlı müslüman sizsiniz kabul ediyorum ..

şimdi size bi soru
şalvar kadın kıyafetimidir erkek kıyafetimi?
şalvar giyen kadın erkegemi benzemiş olur yoksa erkek mi kadına benzemiş olur?

bu meseleler tovukmu yumurtadan yumurtamı tavuktan meselesine döner gider lütfen anlamak için okuyun anlamak istedigniz gibi okumayın !

rabbim benlik damarımızı kurutsun yolundan ayırmasın ..
selametle
 

haticekir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Eyl 2007
Mesajlar
10
Tepki puanı
0
Puanları
0
Münakaşa edelim demiyorum münazara edelim diyorum hem amel iman konusunda hem sakal konusunda buyrun....

Ayrıca ben Resululla'ın hadisleri aktarıyorum ve 4 mezhebe göre sakalı kesmenin haram olduğunu söylüyorum sende sakal sünnettir diyorsun yada böyle diyenlerin sözlerini aktarıyorsun buyrun bu konuyuda konuşalım delilleri ortaya koyalım...

Diyalogçular nurcular sakalları tabiki hiç bırakmazlar çünkü bir arpa boyu kadar çıksa hemen keserler...Allah'ın yaratmış olduğu fıtratı değiştirene lanet eden bir peygamber(s.a.v( geldi bu ümmete.diyalogçuların ve nurcuların sözünü Efendimizin(s.a.v) sözünün önüne geçirene ALLAH HİDAYET ETSİN.

birine dil uzatmadan önce bi kendime bakarım onlar kadar dine hizmet etmişmiyim diye saidi nursinin hayatını bi okuyun derim eger onun kadr mücadele ettiyseniz buyurun dinleyelim mücadelenizi, yoksa yersiz yurtsuz hatta mezarından bile sürgünler yemiş bir din alimine dil uzatan biri bana ahkam kesemez
 
F

FiSeBiLiLLaH

evet bu yazdıklarınız hadistir ve bunlardan şu anlaşılmakta sakalın sünnet oldugnu ,takva meselesi, oldugu dini güzelleştirdigi,bunlar tartışılmaz amaaaaa siz( sakal farz onu işlemeyen de dinden çıkabilir)tövbe haşa ifadelerini kullanırsanız işte bu

Ey kardeşim sana ne diyeyim ki....
Sen hadislerle gelen meseleleri sünnet Ayetlerle gelenleri farz olarak mı algıyorsun yoksa...Sen hadislerle gelen hükümlerin hangisi müstehab hangisi farz bunları biliyor musun?

Sakal farz olduğu ve kesilmesinin haram olduğunu hadislerdeki sigalardan ehlisünnetin çıkardığını söylesem ne anlayacaksın..

Sana '' siga '' desem ne bileceksin ?

Bilmiyorum kırıcı söz kullanmamak için zor duruyorum ama ilminiz varsa lütfen yazın yoksa niye bir farzı sünnete indirgemeye çalışıyorsunuz.O zaman 4 mezhep imamı sana göre bir sünneti farz yaptığı için bidat işledi demi ?

Sana göre bu aşağıdaki zikredilen müctehidler imamlar alimler bir bidat çıkardı ve sapık oldular...

* İbn Teymiyye İhtiyaratul-İlmiyye de şöyle der: Sahih hadislerde belirtildiği üzere sakal tıraşı haramdır. Kimse mübah görmemiştir.
* Hanefilerden İbn Abidin Reddül-Muhtar da şöyle der: Erkeğin sakalını kesmesi haramdır.
* İmamı Şafi de el-Ümm de sakalı tıraşın haram olduğunu belirtmiştir.
* Malikilerden de el-Adevi, İmam Malikden, sakal tıraşının mecusilerin işlerinden olduğunu nakletmiştir. İbn Abdilber de Temhid de sakal tıraşının haram olduğunu ve bunu ancak kadınlara benzeyen kadınsı erkeklerin yaptığını belirtmiştir.
 

haticekir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Eyl 2007
Mesajlar
10
Tepki puanı
0
Puanları
0
Ey kardeşim sana ne diyeyim ki....
Sen hadislerle gelen meseleleri sünnet Ayetlerle gelenleri farz olarak mı algıyorsun yoksa...Sen hadislerle gelen hükümlerin hangisi müstehab hangisi farz bunları biliyor musun?

Sakal farz olduğu ve kesilmesinin haram olduğunu hadislerdeki sigalardan ehlisünnetin çıkardığını söylesem ne anlayacaksın..

Sana '' siga '' desem ne bileceksin ?

Bilmiyorum kırıcı söz kullanmamak için zor duruyorum ama ilminiz varsa lütfen yazın yoksa niye bir farzı sünnete indirgemeye çalışıyorsunuz.O zaman 4 mezhep imamı sana göre bir sünneti farz yaptığı için bidat işledi demi ?

Sana göre bu aşağıdaki zikredilen müctehidler imamlar alimler bir bidat çıkardı ve sapık oldular...

* İbn Teymiyye İhtiyaratul-İlmiyye de şöyle der: Sahih hadislerde belirtildiği üzere sakal tıraşı haramdır. Kimse mübah görmemiştir.
* Hanefilerden İbn Abidin Reddül-Muhtar da şöyle der: Erkeğin sakalını kesmesi haramdır.
* İmamı Şafi de el-Ümm de sakalı tıraşın haram olduğunu belirtmiştir.
* Malikilerden de el-Adevi, İmam Malikden, sakal tıraşının mecusilerin işlerinden olduğunu nakletmiştir. İbn Abdilber de Temhid de sakal tıraşının haram olduğunu ve bunu ancak kadınlara benzeyen kadınsı erkeklerin yaptığını belirtmiştir.

sizin kadr iyi ifade edemiyorumdur kendimi ,belki belkide kes kopyala yapmadıgım için , yazarak bu kadar anlata biliyorumdur inandıgım ve bildigim şeyleri..

bende size şunu dmekteyim bütün(sizin imanızla) callligimle yaptıgın bidattır ..bidat tır bidattırrrr....
öyle süslemeye anlengirli lafalar etmeye gerek yok saka birakmak sünnettir . daha fazalasını istiyosan bede sana sayfalarca kes kopyala yaparım .
 

hudavendigar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Kas 2006
Mesajlar
735
Tepki puanı
1
Puanları
0
Kardeşim birçok şey karalamışsın ama hiç bir delil ortaya koymamışsın....
Bir tutam yani 4 parmak kadar(sakalı) bırakmam sünnettir demişsin delilin nedir ? Efendimizin(s.a.v) böyle yaptığına dair delili getir bakalım.
Bir tutamdan kısa olursa haram işlenmiş olmaz diyorsun yine delil vermiyorsun..Sakalı bırak kesmeyi kısaltmakta haramdır çünkü hadislerde gelen olduğu gibi bırakmaktır...
Sadece jiletle alınırsa jilet vurulmazsa olur gibi sözler şeytani ve bidat ehli sapıkların ortaya attığı görüşlerdir ehlisünnetin böyle bir görüşü yoktur...

İşte size deliller...

SAKALLA İLGİLİ HÜKÜMLER (tıklayın)
 

hudavendigar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Kas 2006
Mesajlar
735
Tepki puanı
1
Puanları
0
Kardeşlerim, sakal için bu kadar çok tartışmayalım ve birbirimizi kırmayalım...

"De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir." (ALİ İMRAN-31)

Mahmud efendi(MAHMUT USTAOSMANOĞLU) Hz.leri buyuruyor ki:

Biz, 4000 sünnet-i seniyyeyi yaşamaya çalışıyoruz.Bunlardan 3'ünü terkedersem bu yolu bırakın demiştir.

Demek ki sakal sünnete uygun olacak ki sünnet olsun.Kişi sevdiğiyle beraberdir
.
 
F

FiSeBiLiLLaH

Sakalın Dinden Oluşu

Sakalın Dinden Oluşu

SAKALIN DİNDEN OLUŞU

İbni Ömer radıyallahu anhuma, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet ediyor; “Bıyıkları kısaltın, sakalları uzatın. Müşriklere benzemeyin.”[1]

İnsanları en güzel biçimde yaratan Allah Teala, peygamberleri aracılığıyla kulluk vazifelerini onlara öğrettiği gibi kılık kıyafetlerini de tayin etmiş ve bildirmiştir. Yaratılış icabı ve hikmetleri gereği olarak insanların bedenlerinde saç, sakal ve diğer kılları yaratmıştır. Bunların bir kısmının giderilmesini veya kısaltılmasını, bir kısmının da kesilmeyerek uzatılmasını peygamberleri aleyhimus selam tebliğ etmişler ve uyarmışlardır. Hadisler, sakalın bırakılmasını, bıyığın kısaltılmasını emretmekte olup, bunun vacip olduğu hükmü anlaşılmaktadır.

Bu hükme delilsiz bir şekilde muhalif olan Mevdudi[2], Ebu Zehra[3], Muhammed Şeltüt[4], Yusuf el Kardavi[5] gibi şaşkın zavallılar, sakalın sadece bir adet olduğunu, kesilmesinin haram olmadığını söyleyebilmişlerdir. Tabii ki insan Allah’tan korkmadıktan sonra dilediğini söyler. Ancak, alim, Allah’tan korkan kimsedir, Allah’tan korkmayan, kütüphaneleri yutmuş da olsa, kitap yüklü eşekten hiçbir farkı olmaz. Yukarıda ismi geçen zevat, burada iddialarının cevabını Allah’ın izniyle, hakkıyla bulacaklardır.
SAKAL FITRAT’TANDIR

“(Şeytan, Allah’a karşı;) “Elbette senin kullarından belli bir nasip edineceğim. Onları mutlaka saptıracağım, muhakkak onları boş kuruntulara düşüreceğim, şüphesiz onlara emredeceğim de, hayvanların kulaklarını yaracaklar, şüphesiz onlara emredeceğim de Allah’ın yarattığını değiştirecekler” dedi. Kim Allah’ı bırakıp ta şeytanı dost edinirse, elbette apaçık bir ziyana düşmüştür.” (Nisa;118-119)

Ebu Hüreyre radıyallahu anh’ın rivayet ettiği hadisi şerif; “Cuma günü gusletmek, misvak, bıyıkları kısaltmak, sakalı uzatmak, İslam fıtratındandır. Zira Mecusiler bıyıklarını uzatır, sakalı keserler. Şu halde onlara muhalefet edin.”[6]

Aişe radıyallahu anha rivayet ediyor; Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki; “On şey vardır ki, bunlar daha önceki peygamberlerin de sünnetlerindendir; bıyıkları kısaltmak, sakalı uzatmak, misvak kullanmak, buruna su çekip temizlemek, tırnakları kesmek, parmak aralarını yıkamak, koltukları yolmak, kasıkları tıraş etmek, taharet ve ağza su vermek.”[7]

Bıyıkları uzun ve sakalları tıraşlı bir Mecusi Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e gelmiş ve Rasulullah s.a.v., ona; “Böyle yapmanı sana kim emretti?” diye sorunca o Kisra’yı kastederek; “Rabbim” demişti. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem; “Lakin benim Rabbim, bıyıkları kısaltmamı, sakalları salıvermemi emretti” buyurarak sakalın önemini ve Rabbimizin bir emri olduğunu belirtmiştir.[8]

“Saçını sakalını tıraş eden bizden değildir.”[9]

Bir başka hadiste de buyrulur ki; “Erkekleri sakallarla, kadınları kaküllerle süsleyen Allah’ın şanı ne yücedir. Gök melekleri kadınların kakülleri ve erkeklerin sakalları için istiğfar ederler.”[10]

Humeyd radıyallahu anh, Bakara suresi 228. ayetinde geçen; “…erkekler kadınlardan bir derece daha üstündür…” ifadesini, erkeklere sakalın lutfedilişi, kadınların ise bundan mahrum bırakılması şeklinde tefsir etmiştir.[11]

“Şa’r(bıyık, saç, sakal) ile müsle yapan kişinin kıyamet günü Allah katında nasibi yoktur.”[12] İbni Esir en Nihaye’de Zemahşeri’den naklen, bu hadiste geçen “şa’r ile müsle” ifadesinin; yanaklardaki kılları yolmak, kesmek ve siyaha boyamak suretiyle tağyir etmek olduğunu söyler.[13]

Hafız İbnu Şahin de, sakal tıraşının müsle olduğunu belirtir.[14] (müsle; vücut azalarından herhangi bir yeri keserek eziyet etmektir.)

Sakalı emreden daha fazla hadis mevcut olup bazılarını nakletmiş olduk. Sakalı tıraş etmek, hem fıtratı değiştirmek, hem de kadınlara benzemek olur ki, bunlar lanetlenmiş fiillerdir.[15]

Dört mezhep alimleri, sakal tıraşını haram, bırakılmasının vacip olduğu hususunda ittifak etmişlerdir. Zahiri mezhebi alimlerinden İbni Hazm, el Muhalla’da; “bıyıkları kısaltmak ve sakalı bırakmak farzdır” demiştir.[16]

Süneni Ebu Davud şarihi Mahmud Muhammed Hattabi es Sübki, sakalı emreden on kadar sahih hadis zikrettikten sonra, aksine delil olmadığı için bu emirlerin vücub ifade ettiğini, bu yüzden sakalı kesmenin dört mezhebe göre de haram olduğunu, dört mezhep alimlerinin görüşlerini naklederek, bir tutamdan az olan sakalı tıraş etmenin muhanneslik ve batılılara benzemek olduğunu, bir tutamdan fazlasının ise kısaltılmasının gerektiğini delilleri ile anlatır.[17]

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, yaratılışı değiştirenlere,(dövme yapan ve yaptırana, cımbızla kaşları yolana ve yoldurana, güzel görünmek için dişlerini seyrekleştirene, törpüleyene ve törpülettirene, peruk takana ve taktırana) lanet etmiştir.[18]

Demek ki, fıtratı değiştirmek lanete müstahak olmaya sebeptir. Allah Teala, erkekleri bıyık ve sakalları ile, kadınları ise bıyıksız ve sakalsız yaratmıştır. Değiştirilmesine dinimizde yasak konulmayan, sünnet olmak, tırnak kesmek, etek ve koltuk tıraşı gibi, şeyler bundan müstesnadır.

Sakalını tıraş edenin cemaate imam olup namaz kıldırması halinde bu namaz mekruh olur.[19] İmam Tahavi der ki, “Kim sakalını keser veya bir tutam altında kısaltırsa, onun imamlığı caiz olmaz, kendi namazında ise kerahet vardır. O, dünyada ve ahirete mel’un ve merduttur.”[20] Kurtubi Tefsirinde benzer ifadeler vardır. Sakaldan bir tutamdan daha az olacak şekilde kısaltmak sahibinin izni veya emriyle bile olsa caiz değildir. Bu durumda berber de günaha girer. İbni Abidin; “Ulemadan sakal tıraşını mübah gören olmadı” demiştir.[21]

Ka’bul Ahbar dedi ki; “Ahir zamanda bir takım insanlar gelecek, sakallarını güvercin kuyruğu gibi çenesinde kesip düzenleyecek…”[22] bu şekil bir sakal, Yahudilere benzemek kapsamındadır.

Dış görünüşlerin benzeştiği takdirde, kalplerin de benzeyeceğine dair hadis daha önce geçmişti. Biz de şöyle bir hadise ile karşılaştık; bir kenarda otururken yoldan iki tane teke sakallı adamın geçmekte olduğunu gördüm ve onlara; “işte bu Yahudi sakalıdır!” dedim. Onlardan biri de bana dedi ki; “Yahudiler büyük insanlardır.” bunun üzerine dedim ki; “Evet cehennemin en büyük insanlarıdırlar. Yalnız sen böyle söylemekle kendinin küçüklüğünü itiraf ediyorsun.” Hakikatte o adamların dış görünüş olarak benzemeleri, kalplerini de bozmuş, onlara muhabbet eder hale gelmişler veya kalpleri ifsad olduğu için onlara benzemişlerdi.
SAKAL HAKKINDA GEÇERSİZ MAZERETLER

Bazı aklı noksanlar; “Sakal bırakmak için kişi, hanımından izin almalıdır” gibi lakırdılar ediyorlar. Erkek, kadının iznine tabi değil, kadın, kocasının iznine tabidir! Nisa suresi 34. ayetinde; “erkekler, kadınlar üzerine hakimdirler..” buyruluyor. Sahih hadiste “Allah’a isyan olan bir hususta hiçbir mahluka itaat yoktur” buyrulduğuna göre, anne, baba, Müslüman yönetici gibi, emri bağlayıcı olan kimselerin sözüne bile uyularak haram işlenemez!

Sakalın seyrek olması yüzünden çirkin gözükmek, veya ihtiyar görünmek mazeret olamaz. Süfyan es Sevri radıyallahu anh, bir gün farkında olmadan hırkasını ters giymişti. Bu kendisine söylendiğinde verdiği şu cevap çok manidardır; “Ben bunu Allah için giydim, kulları için çeviremem.”[23]

Hadisi şerifte buyrulur ki; “Gençlerinizin hayırlısı ihtiyarlara benzeyenler, yaşlıların şerlisi de gençlere benzeyenlerdir.”[24]

İbrahim Agah Çubukçu; “Cennet ehli sakalsız olacağına göre sakal bırakmak gerekli değildir” gibi fasit bir delil getirdi. Sahih hadiste; “Dünya müminin zindanı, kafirin cennetidir.”[25] Buyruluyor. Adam demek ki dünyasında cenneti, ahiretinde cehennemi yaşamak istiyor.! Sayın Çubukçu tesettür aleyhindeki konferanslarını da mı acaba dünyayı cennet kabul ettiğinden veriyordu?

Çubukçu’nun iddiası aslında İmam Rabbani hazretleri zamanında da zuhur etmiş ve cevabını bulmuştu.[26] Bu iddia her bakımdan batıldır. Zira cennetliklerin bıyıksız ve sakalsız haşredilecek olmaları, bunların tıraş edilmiş olduğu manasında değildir. Bu konudaki hadislerin bütün siygalarında; “…bıyıkları yeni terlemiş..”[27] şeklinde varid olmuştur. Bu da cennet ehlinin genç yaşa döndürülerek haşr edileceğini göstermektedir.

Sakalı emreden hadislerin vücub değil de müstehab kılmak için varid olduğu iddia edildi. Bu iddia batıldır. Zira, emirde asıl olan, farz veya vaciplik ifade ediyor olmasıdır. Emir siygasının mendup veya müstehaba hamledilebilmesi için, bunu gerektiren bir karine olması gerekir.[28] Sakalın emredilmesinde ise böyle bir karine yoktur. Ne Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, ne ashabı, ne de selefi Salihin asla sakalını tıraş etmemişlerdir. Bunun caiz görüldüğü de vaki değildir. Ancak son zamanlarda bazı bid’at ehli caiz görmektedir.

Kafirlere benzememek kaidesinden hareketle; “günümüzde kafirler de sakal bırakıyor onlara benzememek için sakal kesilebilir mi?” denilemez. Zira hadisi şerifte; “Ey Ensar cemaati! Sakallarınızı kumral renge boyayınız . Böylece Yahudi ve Hıristiyanlara muhalefet edin.” Buyrulmuştur. Demek ki, onlara muhalefet için dahi, sakal kesilmez, belki rengi değiştirilir. Bu da sakalın vacip oluşunu gösteren bir delildir.

“Topluma uyum sağlamak için sakal kesilmeli, toplumdan kopmamalıdır” diye bir iddia sadır olursa, Kur’an’a muhalif bir şey iddia edilmiş olur. Zira En’am suresi 116. ayetinde mealen buyrulur ki; “(Ey Peygamber!) Eğer sen yeryüzündekilerin çoğunluğuna uyarsan, onlar seni haktan saptırırlar” Ümmetin fesada uğradığı zamanda İslami düsturlara bağlı kalan kişilere kat kat mükafat verileceği bildirilmiştir. Demek ki, İslam’ın emirleri çatışması halinde, toplumun kabullerinin bir kıymeti yoktur ve o toplumdan kopmak, onlara uyum sağlayıp helak olmaktan iyidir.

İslam’ın emirlerinden yan çizmek için çok duyduğumuz bir kılıf vardır; “Sakal bırakınca hakkını vermek lazım, namaz kılınca hakkını vermek lazım, hacca gidince hakkını vermek lazım, tesettüre girince hakkını vermek lazım…” Ey bir şeyin hakkını vermeye bu kadar önem verdiğini söyleyenler! Gelin, Allah’a bizleri Efendimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in ümmetinden kıldığı için, İslamiyet ile şereflenmiş olmanın hakkını verelim de, ne ile emrolunmuş isek onu yapalım. Aksi takdirde Müslüman olduğumuzu iddia etmeyelim, Allah’ın kulu olduğumuzu iddia etmeyelim! Bize kaş veren, göz veren, kulak veren, dil veren, el veren, ayak veren, hesaba gelmez nimetler ile bizi donatan Allah’a kul olmanın hakkını da vermek gerekmez mi? Allah bizleri kendisine ancak ibadet etmek için yaratmadı mı?(bkz.: Zariyat suresi 56. ayet)

Bir hoca efendiye televizyon programında neden sakalsız olduğu sorulmuş, o da, bir dostunun kendisine; “peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellemi rüyasında gördüğünü, kendisinin sakal bırakmamasını tavsiye ettiğini” söylediğini belirtmiş.

Öncelikle, yalancılar ile dostluk edilmemesi gerekir. Eğer bu anlatılan doğru ise, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in hayatında iken bildirdiği şeriat’a muhalif rüyalara itibar edilerek amel edilmez.[29] Belki de ümmeti yoldan saptırmakta olan bu hoca efendinin yüzünde şeriata muhalif bir alamet olsun ve basiret sahipleri ondan uzaklaşsın diye böyle bir tavsiye söz konusudur! O yüzden rüyada Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’i kendisi değil de bir başkası görmüştür… Hem o kişinin rüyada gördüğü zatın Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem olduğu da kesin değildir. Zira Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şemailini bilmeyen bir kimse, şeytan başka bir kimsenin kılığına girdiği halde onu Rasulullah s.a.v. zannedebilir!

“Haram olan, sakalı bir tutam bıraktıktan sonra kesmektir. Bu şekilde bırakılmadıkça sakal tıraşı olmak haram değildir” iddiasına gelince, bu tamamen mesnedsiz bir iddiadır. Kişi sakalını her kesişinde günah işlemektedir. Sakalı emreden hadisler gayet açık olup, bu şekilde bir ayrım da söz konusu değildir.

Bir de İslami kılık ve kıyafet içinde olanları şekilcilik ile suçlayanlar var… Kendileri şekilci olmasalar, bunlar zaten gözlerine batmazdı. Gerçekte dinde şeklin de önemi vardır. Mekke’de hacıların ihrama bürünmeleri gibi. Önceki bahisleri okuyan bunu anlar. Ancak Müslüman kimliğinden utananlar böyle bir ithamda bulunur.
AHİR ZAMAN HOCALARI


Ebu Said el Hudri radıyallahu anh’ten rivayet edilen hadiste buyrulur ki; “Doğu tarafından bir takım insanlar zuhur edecek, onlar Kur’an okuyacaklar, fakat Kur’an onların gırtlaklarından aşağı geçmeyecek. Onlar, okun av hayvanını delip çıktığı gibi dinden çıkacaklar, ok bir daha kirişine dönmediği gibi, onlar da artık bir daha dine dönemeyeceklerdir. Onların alameti; tıraştır.”[30][FONT=&quot]
[/FONT]
 
F

FiSeBiLiLLaH

KAYNAKLAR

([FONT=&quot]1][/FONT][FONT=&quot] Malik Muvatta(şa’r,1) Buhari(libas,63-64) Müslim(taharet,52) Ebu Davud(4199) Tirmizi(2764) Nesai(taharet 14) Ahmed(2/16, 356, 365, 366, 387) Beyhaki(1/151) Camius Sağir(3878) Cem’ül Fevaid(5872-73) Suyuti Esbabı Vurudil Hadis(77) Ramuz(19/12) Beyhaki Şuab(6430-34) et Tac(4/319) İbni Ebi Şeybe(8/376) Cem’ül Cevami(4611) Tarihu Bağdat(5/11) Kenz(17251) Berika(5/196) Neylul Evtar(1/114) Zadul Mead(1/163) İhya(1/377) Nüzhetul Muttakin(2/104) Rıyazus Salihin(1206) Gunyetut Talibin(s.24) [/FONT]
[FONT=&quot][2][/FONT][FONT=&quot] bkz.: Mevdudi Resail Mesail(1/147) Zaferullah Daudi Hindistan ve Pakistan’da Hadis Çalışmaları(s.263)[/FONT]
[FONT=&quot][3][/FONT][FONT=&quot] Bkz.:Muhammed Ebu Zehra İslam hukuku Metodolojisi(s.51)[/FONT]
[FONT=&quot][4][/FONT][FONT=&quot] Muhammed Şeltüt Fetava(s.227-229)[/FONT]
[FONT=&quot][5][/FONT][FONT=&quot] Kardavi el Helal vel Haram(s.107)[/FONT]
[FONT=&quot][6][/FONT][FONT=&quot] İbni Sad(1/147) Müslim(taharet,55) Beyhaki(1/150) Şafii el Ümm(1/21) Beyhaki Ma’rife(1/246) Nesai(Zinet,2) Ahmed(2/52) Buhari Tarihul Kebir(1/140) Taberani Sağir(553) Hatib Tarih(6/247) Deylemi(2570) Fethul Bari(10/346) Ramuz(449/15) Suyuti Esbabı Vurud(212-214) Kenz(17223) Kandehlevi Sakal Risalesi(s.17) Zadul Mead(1/166) Zübeydi İthaf(2/427) [/FONT]
[FONT=&quot][7][/FONT][FONT=&quot] Müslim(361) Tirmizi(2758) Ebu Davud(taharet 29) Nesai(8/126) İbni Mace(293) Tahavi Müşkilül Asar(1/297) Darekutni(1/95) Ebu Ya’la(8/4517) İbni Ebi Şeybe(1/195) Beyhaki(1/36,52) Ahmed(6/137) Ebu Avane(1/191) Zadul Mead(1/165) Rıyazus Salihin(1205) Nüzhetul Muttakin(2/103) Iraki el Muğni(357) Fethul Kebir(7710) Neylul Evtar(1/110)[/FONT]
[FONT=&quot][8][/FONT][FONT=&quot] İbni Sa’d(1/449) Said Bin Mansur Musannef(172) İbni Kesir el Bidaye(4/264) Ebu Nuaym Delail(1/349) İbnül Cevzi el Vefa(2/460) Tarihut Taberi(2/654) Suyuti Dürrül Mensur(1/276) Nebhani Huccetullah(1/521) Suyuti Esbabı Vurud(213) İbni Hacer Metalibul Aliye(2206)[/FONT]
[FONT=&quot][9][/FONT][FONT=&quot] İbni kayyım Medaricus Salikin(3/41) Gunyetut Talibin(s.61)[/FONT]
[FONT=&quot][10][/FONT][FONT=&quot] Deylemi(6488) İbni Hacer Züherül Firdevs(4/77) Ebu Talib Mekki Kutul Kulub(3/457) Feyzul Kadir(6/14) Keşful Hafa(1445) Kunuzül Hakayık(4043,7026) Ruhul Beyan(Tenvirul Ezhan; 1/235) Kandehlevi Sakal Risalesi(s.38) İhya(1/388) Kurtubi(10/294)[/FONT]
[FONT=&quot][11][/FONT][FONT=&quot] Taberi Tefsiri(2/22) Bursevi Ruhul Beyan(1/235) Gazali İhya(1/388) Kutul Kulub(3/458) Zemahşeri Keşşaf.[/FONT]
[FONT=&quot][12][/FONT][FONT=&quot] Taberani(11/41) Mecmauz Zevaid(8/121) Delailül Eser(s.54) Camiüs Sağir(9042) Fethul Kebir(12379) Ramuz(444/6) en Nihaye(2/70) Kunuzül Hakayık(7847) Kenz(17275) Daiful Cami(5854) [/FONT]
[FONT=&quot][13][/FONT][FONT=&quot] İbnül Esir en Nihaye(2/70) Tenvirul Ezhan Min Ruhil Beyan(1/235) [/FONT]
[FONT=&quot][14][/FONT][FONT=&quot] İbnu Şahin en Nasih vel Mensuh(s.256)[/FONT]
[FONT=&quot][15][/FONT][FONT=&quot] Bkz. Hattabi es Sübki Menhelül Azbul Mevrud(1/186) Kutul Kulub(3/457) Konyalı Mehmed Vehbi Sahihi Buhari Şerhi(4/326) Kandehlevi Sakal Risalesi(s.21) Faruk Beşer Fetvalarla çağdaş Hayat(s.232) Ahmet Ünlü Fıtratı Tağyir Risalesi(s.65 v.d.) [/FONT]
[FONT=&quot][16][/FONT][FONT=&quot] el Muhalla(2/220)[/FONT]
[FONT=&quot][17][/FONT][FONT=&quot] bkz.: Menhelül Azbul Mevrud(1/186) Kandehlevi Sakal(s.26 v.d.) Faruk Beşer Fetvalarla Çağdaş Hayat(s.232) Zuhayli Fıkhul İslami(4/372) Nevevi Şerhu Sahihi Müslim(1/147) İbni Abidin Reddül Muhtar(2/113,5/264) Dürrül Muhtar(2/155) Ceziri Fıkhu Mezahibil Erbaa(3/1121) Hamud İbni Abdullah Delailül Eser(s.61) İanetut Talibin(2/340) Saati Fethur Rabbani(17/313) Nüzhetul Muttakin(2/105) Neylul Evtar(1/114,4/190) İbni Teymiye İktiza(s.57) el Iraki Tarhut Tasrib(2/145)[/FONT]
[FONT=&quot][18][/FONT][FONT=&quot] Buhari(Tefsir, 59, Libas,82) Müslim(libas,120) Ebu Davud(tereccül, 5) Tirmizi(edeb 33) Nesai(Zinet,24,26) İbni Mace(nikah 52) Darimi(isti’zan, 19) Ahmed(1/415) İbni Abdilberr el Cami(2/188) Hatib el Kifaye(s.22) Beyhaki(7/312) Neylul Evtar(4/190) Tuhfetul Ahvezi(1/67)[/FONT]
[FONT=&quot][19][/FONT][FONT=&quot] Bkz. İbni Nüceym Bahrur Raik(8/233) Ebus Suud Efendi Fetvalar(1985-86) İbni Abidin(2/412) Zuhayli Fıkhul İslami(2/307)[/FONT]
[FONT=&quot][20][/FONT][FONT=&quot] Hadimi Berika(5/196) Seyyid Muhammed Hakkı Ahkamul Mezahib Fi Etvaril Liha veş Şevarib(s.95) Ahmed Ünlü Fıtratı Tağyir(s.76) bkz.: Fetavayı Hindiye(12/133) Hediyyetul Alaiye(s.321) Mülteka(4/122)[/FONT]
[FONT=&quot][21][/FONT][FONT=&quot] İbni Abidin(5/261) Fethul Kadir(2/86) el Fıkhu Mezahibil Erbaa(2/45)[/FONT]
[FONT=&quot][22][/FONT][FONT=&quot] Gazali İhya(1/388) Kutul Kulub(3/462)[/FONT]
[FONT=&quot][23][/FONT][FONT=&quot] Ebu Talib el Mekki Kutul Kulub(4/58) Feridettin Attar Tezkiratul Evliya(s.255) [/FONT]
[FONT=&quot][24][/FONT][FONT=&quot] Ebu Davud(4099) Ebu Ya’la(13/7483) Deylemi(2881) Heysemi Maksadu Ali(2001) Ebu Nuaym Tarihu İsbehan(919) Beyhaki Şuab(7805-6) Zübeydi İthaf(2/420) Fethul Kebir(6212) Metalibu Aliye(2708) Mecmauz Zevaid(10/271) Camius Sağir(4071) hasendir.[/FONT]
[FONT=&quot][25][/FONT][FONT=&quot] Müslim(zühd,1) Tirmizi(zühd,16) İbni Mace(zühd,3) Ahmed(2/197,323) İbni Mübarek Kitabuz Zühd(597-98) İbni Hibban(2488) Taberani(6/289) Hakim(4/315) Beyhaki Şuab(10461) Ahmed Zühd(152) Mecmauz Zevaid(10/288) Hilyetul evliya(8/177) [/FONT]
[FONT=&quot][26][/FONT][FONT=&quot] bkz.: M.Mansur Numani Tezkiretu İmam Rabbani(s.69) Abdulhak Ensari Şeriat ve Tasavvuf(s.37)[/FONT]
[FONT=&quot][27][/FONT][FONT=&quot] Buhari(menakıb,69) Asbahani Tergib(1417) Tirmizi(2545) Ebu Nuaym Hilye(3/56) Ebu Nuaym Sıfatul Cenne(2/104) İbni Kayyım Hadil Ervah(s.194) Taberani Sağir(2/140) İbni Ebi Davud el Ba’s(64) Ahmed(2/295,343) en Nihaye(2/201) Mecmauz Zevaid(10/398) [/FONT]
[FONT=&quot][28][/FONT][FONT=&quot] bkz.: Vehbe Zuhayli Usuli Fıkıh(s.99,102,103) Şatıbi el Muvafakat(3/115 v.d.)[/FONT]
[FONT=&quot][29][/FONT][FONT=&quot] bkz.: Ayni Umdetul Kari(1/295) Kastalani İrşadus Sari(10/133) Feyzul Kadir(6/121) Nakşel Fusus(122) İsmail Çetin İnsan ve Vazifesi(s.46)[/FONT]
[FONT=&quot][30][/FONT][FONT=&quot] Buhari(tevhid,57) Kastalani İrşadus Sari(4/480) Fethul Bari(13/546) Ayni Umdetul Kari(25/201)

[/FONT]
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt