Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Yüreğe Dokunanlar (1 Kullanıcı)

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,554
Tepki puanı
904
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Neden küçük çocuklar yaptıkları resimleri büyüklere vermeyi bu kadar çok severler?
Bir sevgi bağı oluşturmak?
İçlerinden
virgul.gif
kalplerinin derinliklerinden gelen o nesneyi vererek bir başka insanı mutlu etmek?
Vermek en başta vereni mutlu eder
nokta.gif

Zira vererek insan kendi büyüklüğünü
virgul.gif
güzelliğini
virgul.gif
gönül zenginliğini yaşar
nokta.gif

Boris Cyrulnik



 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,554
Tepki puanı
904
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com



"İki kalp
arasındaki
en gizli konuşmanın bile
paralelinde ALLAH vardır.
O aşka o kadar çok değer verir ki
iki karıncanın aşk fısıltılarını bile dinler.."


İsmail Acarkan ~
Ölümü Özlemeyen Aşkı Anlayamaz
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,554
Tepki puanı
904
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Seni Uzaktan Sevdim

Seni Uzaktan Sevdim

gonul-yazar-seni-uzaktan-sevmek-asklarin-en-guzeli.jpg


Seni Uzaktan Sevdim

Ellerinde cüz taşıyan küçük bir çocukken daha, öğretmişti Yaradan bana aşkı.
O vakitler şehlâ gözlerinden yağardı ikindi yağmurları.
Ben hep seni ıslanırdım kalabalık caddelerde.
Çocuktum ve ürperirdim aşktan.
Daha önlüğünü bile kendine yakıştıramayan ben, nasıl yakıştırırdım seni ömrüme.
Okulun bahçesinde kuşlar cıvıldar dı, ben hep onlardan dinlerdim sana dair şarkıları.
Utanırdım, birbirine su içiren mesrûr güvercinlerden.
Sen düşerdin aklıma, korkardım.
Hocam Elif derdi, ben seni okurdum cüzünden.
Nûn derdi, düşerdi körpe gönlüm cennetler akan yüzünden.
Seni şeddelerdim içimin kitabelerine, ne vakit aşk dese biri.
Seninle cezimlerdim kirpiklerime düşen hayalini.
Bir Lâmelif gibiydin içimde, çeksem bitecekti sanki aşkın elifbâsı.
Düşecek gibi olurdum gözlerinden, korkardım.
Çocuktum ve saftım.
Sen küçümen adımlarla arşınlarken yolları, ben hep yollarına dökerdim ekmek tanelerini.
Ayak bastığın yollardan gitmek ve hep sana dönmek için.
Ama hep kaybolurdum yokluğunun ikliminde.
Issız bir dere yatağında, balıklara ezberletirdim adını.
Suya düşen yüzüme küserdim, sana benzemiyor diye.
Ben sana benzemekten, korkardım.
Seccademi hep sana doğru sererdim ve bilmezdim bunun Allah'ın gücüne gideceğini.
Kıblem sen olurdun ve sana doğru uçururdum kanatsız martıları.
Seni okurdum namazımda, seninle alırdım aşkın tekbirini.
Çok sonra öğrendim el bağlamayı, kıyama durmayı, Allah'ı anmayı, günahı ve hayayı.
Ben sana dua etmekten, korkardım.
Baban çarşıdan gelirdi ellerinde küçük nar taneleriyle.
Parlardı ansızın gözlerin ve yumuk yumuk ellerini çırpardın sevinçle.
Gönlüme metruk nehirler akardı sen gülünce.
Bir narı kalbinden böler ve kurak çöllerde su arayan bedevi edasıyla yerdin.
İçim ezilirdi ve bilmezdi kimse hüznümü.
Bir nar tanesinin içine binlerce kez gözlerini kazırdım.
Sen nar tanesini kırınca, gözlerine yaş geldi sanar, korkardım.
Çok sonra öğrendim ağlamamayı.
Kitaplara vururdum kendimi, sen ışıklı caddelerde vaktin ipliğini hüzne dolarken.
İçimde fırtınalar kopardı lâkin yaklaşamazdım sana.
Ürkek bir ceylan gibi geçerdim yanından ve sen farketmezdin beni.
Sana Allah'ın kalbime indirdiği tertemiz aşkı bağırasım gelirdi.
Ama ben sana seslenmekten, korkardım.
Annen sana çeyiz düzerdi ve ben neşelenirdim.
Hüzün ve yalnızlık olurdu mihrim ama yeterdi bana dünyanın tüm güzelliklerinin sana bohçalanması.
Cennet'e tek sen gireceksin sanırdım o zamanlar, mutluluk sana adanmış bir ayetti düşümde.
Oysa hâfızın olamadım hiçbir zaman.
Ben seni ezberlemekten, korkardım.
Şiirler yazardım geceleri ve besmeleden sonra adın gelirdi dudağıma.
Seni anmasam kabul olmayacaktı sanki abdestim.
Ben hep seninle gusullenirdim dünyanın kirinden.
Ayak izinden alırdım teyemmümü ne vakit susuz kalsam.
Bilmezdim aşkı Allah'ın elinde tuttuğunu ve bilmezdim aşkın baş harfinin haya olduğunu.
Ben seni günaha çağırmaktan, korkardım.
Sessiz olurdu ırmaklar ve saklardı aşkını deniz kızlarından.
Bende öyleydim.
Seninle dolup taşardım ama sen habersiz olurdun varlığımdan.
Seni ben hayatta tutardım, seninle yıkardım azgın suları, sen bilmezdin.
Sana, şadırvandan sıçrayan rahmet zerreciklerinin bir kelebeğin kanadından süzülüşü gibi bakardım.
Sen kanatlarını çırpıp uzaklaştırırdın beni.
Ben sana yakın olmaktan, korkardım.
Başörtünü çekiştirirken daha bir severdim seni.
Daha bir severdim kalabalıklardan geçerken öne eğilen başını.
Aynalarda gizlice elbiseni düzeltmeni, sokaklardan mahzun yüzüne dolan masum bakışlarınla geçmeni, ellerinde taşıdığın kitapları namusun gibi taşımanı, daha bir severdim.
Girdiğin bütün kütüphanelerin müdavimi olurdum ve baktığın her kitabı kutsalım bilirdim.
Sana gölgenden bile daha yakın olduğumu söylemek isterdim.
Ama ben sana açılmaktan, korkardım.
Annenle gezerken görürdüm çarşıda.
Bir beyaz gelinliğe gidince gözlerin, ağlardım bir apartman kenarında sessizce.
Düğün davetiyen gelirdi evimize ve ben çocukça bir inançla ismimi yazardım isminin yanına.
Değişmezdi hiçbirşey ama bir kağıdı değiştirip mutlu olacak kadar severdim seni.
Severdim sende olan ne varsa ve sana dair ne verdiyse Allah.
Misafirliğe gelirdin helalinle ve sana gözükmekten haya ederdim.
Ben sana haram olmaktan, korkardım.
Ben seni hep uzaktan sevdim.
Yorgun akşamlarda tüten hüzünlerle yazdım adını duvarlara.
Uzaktan sev derdi bana Rabbim, uzaktan sev ki; aşkın imana dönüşsün.
Ben seni yüreğimde kor gibi bir imanla severdim.
Cennete gitmene yeter sanırdım göğsümde alevlenen tertemiz aşk.
Ben sana engel olmaktan, korkardım.
ALINTI.
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,554
Tepki puanı
904
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Bir çocuk yüreğiyle gülümsemek yarına
virgul.gif

Bir an evvel uyanmak için kapatıp gözleri;
Cebrâil sesiyle uyandırılsam bayramlara
nokta.gif
nokta.gif


Kadim DOLUNAY
nokta.gif


 

Çeşm-i Bülbül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2009
Mesajlar
13,384
Tepki puanı
6
Puanları
0
3302.gif


Ne kadar küçük şeyler için ağlardık...
Bir tutam saç, bir oyuncak araba, bir bebek...

Şimdi büyüdük, çok büyük olaylar bile ağlatmıyor bizi.
Ölümler,iflaslar,savaşlar...

Şimdi daha mı güçlüyüz, yoksa daha mı alışkan?
Hayatı öğrenmek alışmak mı acaba...?
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,554
Tepki puanı
904
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
"Olsun be aldırma Yaradan Yârdır
Sanma ki zalimin ettiği kârdır
Mazlumun ahı indirir şahı
Her şeyin bir vakti vardır
nokta.gif
nokta.gif
"

(Yunus Emre)



 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,554
Tepki puanı
904
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Üşüdüğümüzde camı kapatmak kadar kolay olsaydı keşke sevilmediğimizi anladığımızda o kişiye yüreğimizi kapatmak
nokta.gif


 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,554
Tepki puanı
904
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
1217066549desertsand.jpg

Geçti mi Dost Kervanı
Bu dost kervanlarının gidişi nedendir
Nedendir bu çekişmelerimiz
Sebepsiz gururlu küslüklerimiz
O selam vermedikçe ben vermem deyişlerimiz
Yeterince kontak kuramıyor mu gönüllerimiz
ebedi sevdamız Rabb’e ulaşmanın anahtarı Resul (sav) ile
O’nun rehberliği olmadan attığımız adımlar mı var
onun için mi sevgi susuzuyuz
Onun için mi kuruyor yüreklerimiz
Onun için mi güvenemiyoruz kimseye
Onun için mi vefa nedir diye soruyoruz
Ondan mı hayal kırıklıklarımız
Ondan mı dolana dolana nefesimizi kesen kalp sancılarımız
İç yangınlarımız ondan mı
Ondan mı gerçekleşemiyor manevi beklentilerimiz
Bozgunlarımız yılgınlıklarımız ondan mı
Ondan mı dostsuz kalışlarımız
Garipliğimiz mahzunluğumuz ondan mı
Ondan mı kan davaları
Kadınlara çocuklara eziyet edişler ondan mı
Ondan mı sözde durmayışlar
Nefisle mücadelede başarısız oluşlar ondan mı
Ondan mı cimrilikler bencillikler
Dikenlerle boğuşmamız güllere erişemeyişimiz ondan mı
Ondan mı kendimizi kimsesiz hissedişimiz
Allahim.gif
’ı unutuşlarımız ondan mı
Geçip giden kervanları bırakınız gitsinler
Ardından gözyaşı dökmeye değmez
Hakiki dost kervanına döndürün yüzünüzü
O hiç geçmez
Beklemededir hep
Açılan elleri, yönelen kalpleri bekler
Zatını ve resulünü özleyen gönülleri bekler
Emine Fikriye
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,554
Tepki puanı
904
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Kelebek ve çiçek

Kaktusliebhaber_by_Zeitwolf.jpg

Bir zamanlar birisi ALLAH’tan bir çiçek ve bir kelebek diledi.
Fakat ALLAH bunların yerine ona bir kaktüs ve bir tırtıl verdi. Adam üzgündü…

Neden dileği yanlış anlaşılmıştı, bir anlam veremiyordu.

Bir zaman sonra adam bıraktığı dileğinin peşinden gitti.
Ne durumda olduğunu merak etti.

Fakat gördüklerine inanamadı.
Dikenli ve çirkin kaktüsten çok güzel bir çiçek ortaya çıkmıştı.
Ve göz zevkini bozan tırtıl güzel bir kelebeğe dönüşmüştü. ALLAH ne yaptığını bilir.

O’nun yolu her zaman en doğrusudur. Bize tamamen yanlış görünse bile.

Eğer ALLAH’tan birşey isterseniz ve size O başka bir şey verirse güvenin.
O’nun sizin her zaman ihtiyaç duyduğunuz şeyi uygun zamanda vereceğine emin olabilirsiniz.

İstekleriniz… Her zaman ihtiyacınız olan şeyler değildir. ALLAH dileklerinizi her zaman yerine getirir.

O yüzden kuşkulanmadan ve şikayet etmeden O’na inanmaya devam edin.
Bugünün dikeni, yarının çiçeğidir.

ALLAH seçimi O’na bırakanlara en iyisini verir…

Mevlâm görelim neyler, neylerse güzel eyler…
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,554
Tepki puanı
904
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
fullmoon_dolunay.jpg


Hiç olmadığı kadar karanlık ve hiç olmadığı kadar yağmurlu bir gecede Yûsuf’u hatırlayan Züleyha çöle ve ırmağa baktı. Buhur yakma saati çoktan geçmişti tapınakların.Züleyha geçmiş zamanlara ve gelecek zamanlara baktı. Dudağının ucunda kendi hikayesine tanıdık acı bir gülümseme vardı.
Duy dedi Züleyha duy beni ey gelecek zaman
duy beni yazılmış ve yazılacak olan bütün hikayelerin kadın kahramanları.
Bütün o yaşanmış ve yazılmış olan
bütün o yaşanmamış ve yazılmamış olan
hikâyelerin kadın kahramanları.
Kadınlar ve kızlar
dişil ve doğurgan
duygusal ve duyarlı olan.
Eril olmayan yani
fethetmeyi değil fethedilmeyi bekleyen kale daima.
Gecenin karanlık koynunda kapılarını açan kenten fazla
en fazla bir sandalı koynuna alan deniz.
Durağan
ve çaresiz
ve lekesiz
ve temiz tertemiz.
Adı tarihe geçmiş ve geçecek
dişil ve doğurgan
kadın ve kız olan yani ki
yani ki bütün hikâyelerin baş kahramanı olan.
Dünyanın çevresinde döndüğü asıl güneş çağların gerçek sahibi gerçek yazıcısı tarihin
bir anda en güçlü hükümdarları yerle bir kılan
en güçlü kumandanları köle en zelil köleleri hükümdar kılan
tutsakları en derin aydınlıkta hür hür olanı en koyu karanlıkta tutsak kılan
hükümsüzü birden bire hükümlüye çeviren
hükümlüyü birden hükümsüz eden.
Geçer akçeleri geçmeze geçmez akçeleri geçere dönüştüren saklı ve gizli el.
Ama güçsüz
çünkü daima ödeyen ve ödenen bedel.
Duyun beni geçmiş ve gelecek zamanların bütün hikâye kahramanı kadınları
ve hikâye kahramanı olmayan kadınları.
Bir ben gibisi olmayacak aranızda
hiçbirinize benzemediğim kadar hiçbiriniz benzemeyeceksiniz bana.
Hepiniz düz yollarda sakin ve güvenli bir yaşamın kollarındasınız
bense derin ve karanlık bir kuyunun başındayım.
Fethedilen değil fethe kalkışan olarak kalacak geçmiş ve gelecek zamanlara adım.
Acım acınızdan
gücüm gücünüzden çünkü çok daha fazla
aşk benim hakkım
aşkın hakkımız olmayanı istemek anlamına geldiğini bildiğimden bu hak ediş
çünkü bu aşk benim yazgım
çünkü kutsal kitaplarda zikredilecek benim adım.
Yükselmek için düşmek arınmak için kirlenmek
çıkmak için batmak lâzım.
Yeniden doğmak için ölmeli insan bir kere
ruh olmak için teni yakmalı kadın
ve suyun serinliğini bilmek için ateşe düşmeli kadın.
Vurucu kavrayıcı ve kuşatan
durmayan koşan
böyle yazılmış benim yazgım
kutsal kitaplarda böyle geçecek adım
yazgıma ben nasıl baş kaldırırım?
Hanım hanımcık ol böyle denecek Leylâ’ya .Ve oda öyle olacak.Çöle düşen Mecnun Leylâ değil.Leylâ ağlamak için bile bahane bulmak zorunda. Ben öyle miyim ya?
Şirin’in bahtına düşen uğrunda dağlar delinen olmak olacak dağları delen değil.Suyu bulmak Ferhâd’ın bahtı.
Aslı en fazla bir âh felekleri tutuştursa da. Açılıp kapanan düğme Aslı boyundan ayağa.Yanıp küle dönmek Kerem’in hakkı olacak.
Ben Aslı gibi miyim ya?
Evli evinde yerli yerinde
bana yazılansa benim alnıma Yûsuf’un gömleğini yırtmak boydan boya
nasıl karşı çıkarım yazgıma?
Adım
ey geçmiş ve gelecek zamanların
dişil ve doğurgan duygusal ve duyarlı
hanım hanımcık durağan
ve çaresiz
ve lekesiz
bütün hikâye kahramanları.
Adım adınızla birlikte anılsa da
dağlar ve ırmaklar arasında
gökler ve yer arasında olduğu kadar mesafe olacak adımla adınız arasında.
Siz yazgınızla iffetli
çaba harcamayacaksınız eteğinizdeki çamuru akıtmaya.
Ben yazgımı yükleneceğim önce
sonra yazgımdan iffet çıkaracağım.
Bu yüzden Yûsuf’un arka tarafından yırtılan gömleğinden
Züleyha’nın önden yırtılan eteğine kadar uzanacak yolum
Adım adım
aşk benim hakkım.
 

_Tuva

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Mar 2012
Mesajlar
248
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
... hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili biz kendimizden başka herkesin
üzüntüsünü üzüntümüz, acısını acımız yaptık çünkü.
Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın göz yaşı bile içimizi parçaladı.
Kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk.
Yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat karşısında bizi zayıf yaptı.
Aslında ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili!
Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak.
Ben bütün hayatımda hep üzüldüm,hep yandım.
Yaşamak ne güzeldir be sevgili!
Sevinerek, severek, sevilerek, düşünerek...
Ve o vazgeçilmez sancılarını duyarak hayatın...
(Çirkin Kral)
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,554
Tepki puanı
904
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
avatar_105.jpg


Ne güzel!
Derin bir “âh” ile yâd etmek seni.
Her dem düşünmek, her dem hayal etmek seni...
Ne güzel! Visâline gülmek, firâkınla ağlamak.
Yanmaktan usanmamak yanarken susamak seni.
(Haddâd)
 

VaVeyla

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
11,102
Tepki puanı
22
Puanları
38
Konum
Mevlana diyarı
Eyy Yar kelimesinden hoşlanmıyor..
Artık Eyy helalim diyorum..

Gelde Sevme ♥


538728_284016035020356_105457769542851_612293_1925789244_n.jpg
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt