Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Yüreğe Dokunanlar (1 Kullanıcı)

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........
Sevilen gözlerin erişilmezliğini.
O hiç beklenmeyen saat geldi mi?
Düşer saçların önüne
virgul.gif
ama bembeyaz.
Uzanır
virgul.gif
gökyüzüne ellerin.
Ama çaresiz
virgul.gif

Ama yorgun
virgul.gif

Ama bitkin.
Bir zaman geçmiş günlerin hayaline dalarsın.
Sonra dizilir birbiri ardına gerçekler
virgul.gif
acı.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,554
Tepki puanı
904
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com



Yaz yüreğim umudu yaz
Nedameti,vefayı yaz

Böyle değildik evvelce
Çelik gibi direnci yaz

Yaz yüreğim MUSA gibi
YUSUF soylu sevdayı yaz




Böyle değildik evvelce
Çelik gibi direnci yaz

Bul yüreğim merhameti
Adaleti bir daha bul

Böyle değildik evvelce
Toprak kokan SECDELER BUL
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........
Ağlamaktır benim işim,
Ağla gözüm bundan sonra.
Irmak ola kanlı yaşın,
çağla gözüm bundan sonra.

Hudâ bize verdi sevda,
sevmek oldu, artık gıda.
Ele geçmez bu dünyada,
gülme gözüm bundan sonra.

Düşün hâlin n’olduğunu,
ömür gülü solduğunu.
Gece gündüz olduğunu,
bilme gözüm bundan sonra.

Aldanma nefsin tadına,
Zehirdir sunma balına.
Düşüp onun hayaline,
dalma gözüm bundan sonra.

Sözün olsun, öze uygun,
her ne dersen, Ona malum.
Bu meydana düştü yolun,
dönme gözüm bundan sonra.
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........
Onun peşinde gezdirme
Hizmet yolundan bezdirme
Yalvarırım mevlam sana

Nefsin şerrinden kaçarak
Huzurunda alçalarak
Elim semaya açarak
Yalvarırım mevlam sana

Geceler dua ederek
Göz yaş ile hu diyerek
Her nimete şÜkrederek
Yalvarırım mevlam sana

Ağlayarak inleyerek
Aşk ile göz yaş dökerek
Hakk ismini zikrederek
Yalvarırım mevlam sana
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,554
Tepki puanı
904
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Neden küçük çocuklar yaptıkları resimleri büyüklere vermeyi bu kadar çok severler?
Bir sevgi bağı oluşturmak?
İçlerinden
virgul.gif
kalplerinin derinliklerinden gelen o nesneyi vererek bir başka insanı mutlu etmek?
Vermek en başta vereni mutlu eder
nokta.gif

Zira vererek insan kendi büyüklüğünü
virgul.gif
güzelliğini
virgul.gif
gönül zenginliğini yaşar
nokta.gif

Boris Cyrulnik



 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,554
Tepki puanı
904
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Sen yine de bana, "nasılsın?" diye sorma..
"iyiyim" desem yalan olur;
"kötüyüm" desem inancıma dokunur...
En güzeli, şükre vurayım dilimi; belki o zaman kalbim kurtulur...
(Ümm'ül-kura)




 

SerkanMuhammedSAV

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 May 2012
Mesajlar
332
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
29
okulların bitmesine az kaldı Kankamdan ayrılacağım için Kalbime çok dokundu Ağladım Abiciğim
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,554
Tepki puanı
904
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Doğu Afrika’da küçük bir ülke olan Cibuti‘de dolaşırken yanıma bir kadın yaklaştı ve bana bir şey göstermek istediğini söyledi.
Ben evini ve yoksulluğunu gösterecek zannederken küçük küçük taşlarla çevrilmiş, bir salon büyüklüğünde bir yer gösterdi ve “burası bizim camimiz” dedi.”
Bizler müslümanız, ne olur bize cami yapın” diye de ekledi.
O yoksulluğun içinde sizden başka şeyler isteyebilir.
Bir yardım kuruluşu oraya gelmiş, o kendi yoksulluğunu söylemiyor, sizden cami istiyor.
(Demet Tezcan, 2010)



 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,554
Tepki puanı
904
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
23768_364161447637_89361212637_3809543_7138284_n.jpg


İncitme Gönül!
Çiçeklerle hoş geçin,balı incitme gönül.
Bir küçük meyve için,dalı incitme gönül..

Başın olsada yüksek,gözün enginde gerek,
Kibirle yürüyerek,yolu incitme gönül...

Mevla verince azma,geri alınca kızma,
Tüten ocağı bozma,külü incitme gönül..

Dokunur gayretine,karışma hikmetine .
Sahibi hürmetine,kulu incitme gönül..

Sevmekten geri kalma,yapan ol,yıkan olma .
Sevene diken olma,gülü incitme gönül..

Konuşmak bize mahsus,olsada bir güzel söz,
Ya hayır de,ya da sus,dili incitme gönül ...

30587_398626319100_587329100_3954802_5579246_n.jpg


 

kalbinur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Mar 2012
Mesajlar
2,602
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
34
Hüzün Yağar Yüreğime...

...Ve Ben Sensiz Karşılarım yüreğime Yağan Yağmuru...


Yalnızlığımın Rengi Solar Gecenin Karanlığında..
Gece Suskun..
Yüreğime Dokunur Hüzün Rüzgarı..
İçimde Eser de Durur..
Sevdamın Derinliğine Çöktü Hasretin Közü..
Alevi Durgun..
Kanar Yalnızlığım..Damarlarımda..
Kanar İçime Vurur...


Gülmeyi Unuttu Bakışlarım..Unuttu Aynalar..
Süzülür Gece Gözlerimde..
Süzülür Simsiyah ve Sakin
İçime Volkanlar Patlar..Kuşatır Hislerimi..Sarar Yüreğimi Lavlar..
Yağmur..Hüzün Yağdırır Üzerime..
Hüzün Yağar Yüreğime...


Yükselen Çığlıklarımı Duyan Olmaz..Gece de..
Çözemez Zaman..Karanlığa Gömülen Kaderimi..
Gece...Acı Kokan Rüzgarını Estirir Gözlerime..
Katran Sızar..Sızdıkça Sızar Yanan Yüreğime..


Hüzünle Bakar Gözlerim..
Hüznü Konuşur Gayrı Dilim..
Kim Anlar ki?"
Sessizliğe Boğulan Hıçkırıklarımı..
Susmalıyım..
Konuşmak Fayda Etmez..Acze Düşerken Hecelerim..
Yaşayan Var mı? Sorsam..Anlatsam Benim Yaşadıklarımı...

Ve Bedenim Düşer..Yıkılıverir Öylece Yere..
Toprak Hüznümü Çeker Alır Yüreğimden..Hasretini Unutur Yüreğim..
Dalar Toprağımın..Derinlinğe.. En Derine

Ve Ben Sensiz Karşılarım Yağmurun yüreğime Yağışını...

(alıntı)
 

gozyasi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 May 2006
Mesajlar
201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Annem
Bugün anneler günü.
Ama biz annesizsiz
Biz sensizsiz annem
Sicaklinsizsiz annem
Korunmasizsiz annem
Sevgisizsiz annem
Sensiz biz cok yanlisiz annem...


Seni cok özledik annem.
Yanimizda degilsin annem ama bence sen daha güzel bi yerdesin. Rabbim yattigin yeri cennet bahcesi eylesin annem.
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........
Sevdiğiydi onun. Belki annesi, babası, kardeşi, eşi, çocuğu ya da sevgilisi. Ne fark ederdi ki? Önemli olan bu dünyada onun uğruna canını verebileceği tek sevdiği olmasıydı.


“Seç” dedi şeytan.
“Seç ya sen ya o”
Hiç tereddüt etmeden “ Ben!” diye cevap verdi.
“Öyleyse sen öleceksin. O kıyamete kadar yaşayacak. Hiç ölmeyecek!”diye zaferle haykırdı şeytan.
Ölüm. Korkunç bir şeydi belki. Ama bu dünyada sevdiği olmadan yaşamak ölümden de beterdi. Onun uğruna hayatını hiç düşünmeden feda ederdi. Hem bu sayede sevdiği kıyamete kadar yaşayacaktı. Ölmeyecekti. Onsuz yaşayacaktı.
Sevdiğinin gözlerine baktı. Yakarış vardı o gözlerde. Konuşamıyordu sevdiği. Dudakları mühürlenmişti sanki. Ama gözleriyle yalvarıyordu: “Yapma, beni sensiz yaşamaya mahkum etme” diyordu.
Sevdiğinin hayatını kurtarmanın verdiği mutluluk, ona sonsuz bir hayat hediye etmenin vermiş olduğu sevinç gölgelenmeye başlamıştı. “Onsuz bir dünyada yaşamaktansa ölümü tercih ederken, onu bensiz bir dünyada yalnız başına bırakıyorum” diye inledi.
O olmadan sonsuza dek yaşama düşüncesi kalbine acı içinde dalga dalga yayılırken, verdiği kararın bir fedakarlık değil, bencillik olduğunu anladı.
“Onu bensiz bir dünyaya hapsedemem. Ama onsuz bir dünyada da yaşayamam. İkimizin de canını al şeytan!” diye umutsuzca bağırdı.
Şeytan acımasızca gülümsedi: “Benden merhamet istiyorsun ha!Eğer bu istediğini yaparsam ben nasıl şeytan olabilirim? Ben karanlığım. Ben sizin yüreğinizin en derinlerinde saklanan bir dostum ve bir düşman. Benden ne kadar nefret ederseniz edin, beni silip atamazsınız. Kulaklarınızı bana karşı tıkasanız, dudaklarınızdan adım nefretle çıksa bile yüreğinizdeki zehirim ben! Gün gelir beni dinler, benim söylediklerimi yaparsınız. Çünkü beni şeytan yapan budur. Önce yüreğinize sona zihninize sızarım. Sizi ele geçirdiğimde kölem olursunuz. Sizin tüm zayıflıklarınızı bilirim. En büyük zevkim bunları size karşı kullanmaktır. Bu bana böylesine zevk verirken nasıl olurda bundan vazgeçmemi istersin? Şimdi ben senin yüreğindeki ikilemim. Ya onsuz yaşayıp sonsuza dek acı çekeceksin ya da onu aynı acıyla yaşamaya mahkum edeceksin. Acele etme. Ne kadar zor olursa benim için o kadar zevkli olur. Benim işim budur işte. Sizin acılarınızla beslenmek...”
Gözlerini şeytandan kaçırdı. Onun karşısına kendini çok zayıf hissediyordu. Sevdiğinin ölümünü seçerse asıl o zaman fedakarlık yapmış olacaktı. Ama bunu düşünmek bile ona bu kadar acı ve korku verirken, bunu nasıl yapacaktı?
Hayır, yapamayacaktı.
“Beni öldür” diye bağırdı.
“İsteğiniz benim için emirdir.”dedi şeytan kazanmış bir edayla.
Şeytanın hançeri kalbine doğru inerken son kez sevdiğinin gözlerine baktı. O gözlerde anlayış vardı.
“Dur” diye haykırdı.
“Yine ne var? Sabrım taşıyor artık.”
Sevdiğinin gözlerine bakmaya devam etti. Bu gözler ona “Durma, devam et” diyordu. Sevdiği kendini onun için feda ediyordu. Onun olmadığı dünyada tek başına yaşamaya razıydı.
“O beni bu kadar severken ona bunu yapamam. O ölmeli ben yaşamalıyım. Feda edilen ben olmalıyım” Kararını vermişti.
“Onu öldür”
Şeytanın gözlerinde şaşkınlık mı vardı? Bu doğru olabilir miydi?
Sonra birden her şeyi anladı.
“İstediğin bu değildi, öyle değil mi?” Bu sefer zaferle bağıran kendisiydi. Artık kendini çok güçlü hissediyordu.
“Seven bir kalp, sevdiğine acı çektirirse ruhunu şeytana satmış olur. Gerçekten seven sevdiğini düşünür önce. İşte şeytan sen tüm zayıflıklarımızı bilebilirsin ama bunu anlayamazsın. Bu seni bile, şeytanı bile şaşırtır. Ben sevdiğimi bensiz bir dünyaya hapsedersem senden ne farkım olur? Eğer bunu yaparsam ruhum senin olur. Onu öldüreceksin ve ben sonsuza dek sevdiğimi özleyerek yaşayacağım. Ama onun ruhunu da alamayacaksın!”
“Seçimin buysa, tamam o ölecek. Ama ruhu benim olacak. Çünkü o sana acı vermiş olacak. Görüyorsun ya her iki durumda da sonuç benim için aynı.” diye cevap verdi şeytan. Ama sesinde bir tereddüt gizliydi.
“Yanılıyorsun. Onun gözlerine bak şeytan. O gözler sana ne anlatıyor? İyi bak. İnkar etme. O bunu yapmamı istemiyor. O kendimi değil onu feda etmemi istiyor. Bizimle ne kadar oynarsan oyna bize sahip olamazsın.”
Şeytan artık şaşkınlığını ve yenilgisini gizleyemiyordu.
“Bu sefer siz kazandınız. Ama bu sizin gibi zavallı yaratıklar için çok küçük bir zafer. Ben her zaman aranızda olacağım. Benden nefret edecek ve bensiz yapamayacaksınız.”
“Biz sana çok zavallı yaratıklar gibi görünebiliriz. Ama bizim sana karşı çok güçlü bir silahımız var: Sevgi. Şimdi şeytan, onu öldür!”
Şeytan bir an durakladı. Sonra hançerini kaldırdı ve sevdiğinin kalbine sapladı. Hançer sevdiğinin kalbine doğru yol alırken onun gözlerine baktı. O gözlerde son bir şey gördü. O da sevgiydi. Sonra sevdiğinin gözlerinde ki son hayat pırıltısı da söndü. Sanki aynı anda kendi kalbine de acıdan bir hançer saplandı. Ama bu acıya ona güç veren bir sevinç de eşlik ediyordu. Kıyamete kadar yaşasa da, bu süre ona sonsuz gibi gelse de, o gün gelecekti ve sevdiğiyle tekrar buluşacaklardı. Şeytanın asla olmadığı, yüreklerine sızamadığı başka bir dünyada.
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........
Göz, neyi görürse, akıl onun derdine düşüp onunla meşgul oluyor..
Öyleyse, ey göz, güzel bak !..
Sen güzel baktıkça, güzeli gördükçe, kainatın sayfaları açılacak bir bir önüne..
Sen bakmaman gerekenlere baktığında, yorulacak akıl ve kalp.
Gayenin önünü toz kaplayacak..

Kulak, işittiği sözleri tekrarlıyor..
İşitilenlerden akla bir yol gidiyor sanki ve gereksiz her söz,
o yolda ilerleyip, beyin kıvrımlarında yerini alıyor..
Öyleyse, ey kulağım, kötü şeyler işiteceğini bildiğin yerden kaç..
Gıybet ve dedikoduya kapan..

Eller ve ayaklar, her gün türlü işte çalışıyor..
Gidilmesi yere götürmeyip uzanıveriyor bazen ayaklar bir yerlere..
Bazen, eller, vermesi gereken yere uzanmıyor..Geri çekiliyor..
Öyleyse, ey el, ?veren? ol..Ve ey ayak, en güzel yerlere taşı bu bedeni..

Kalp, neyle doluysa, ameller de o yönde oluyor..Kalbin ne kadar kısmını boş sevgiler kaplıyor?..Sevgilerin esas sahibine yönelmeyince, bir yük oluyor kalp..
& Ey kalp, seni Yaratan?dan çok sevebileceğin kimse var mı?..

Akıl?Güzelliklerin de, kötülüklerin de gerçekleşmesinin önceki durağı..
İradeyle yönlendirilen, niyetlerle anlamlanan ameller?
İşte ey aklım, düşünmektir mesleğin..Tefekkürdür emelin..
Hayrı ve iyiyi hayal etmekte, hayra karar vermekte, iradene hakim olmakta, yani senin işleyişinde belirleniyor her şey..Çizgiler böylece çiziliyor..

Dil, türlü tatlarla mütelezziz..Türlü kelamlarla müteellim..
Bazen, dökülen kelamın her biri ayrı bir tohum, ayrı çınarlar yetiştirecek..
Bazen, ağır bir yük olarak inecek insanların kalbine kırıcı sözler..
İşte, ey dil!... Sarf ettiğin sözleri koru?Hayra dön, şerde tutul..
İyi tad..Fabrikanın yasakçısı hükmünü koru
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........
Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme!
Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme!
Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı
Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun, etme!
Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme!
Ey ay, felek harab olmuş, alt üst olmuş senin için
Bizi öyle harab, öyle alt üst ediyorsun, etme!
Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme!
Sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme!
Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun, etme!
Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme!
Ey cennetin, cehennemin elinde olduğu kişi
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme!
Şekerliğinin içinde zehir, zarar vermez bize
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun, etme!
Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
Huzurumu bozuyorsun, sen mavediyorsun, etme!
Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa da değen, hırsızlık ediyorsun, etme!
İsyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil
Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme!
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,554
Tepki puanı
904
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
untitled1bz2.jpg





GÜL GAZELİ


Özlemin sardı beni, yandi her yanım benim
Bahar gelsin içime, gül açilsin bir kez gül
Senin tebesümünü yakalamak ne devlet
Sen gülünce kuskusuz açilir rengarenk gül

Verilir ve alinir
Çok çesit hediyler
Kalbim elimde geldim
Digerinde de bir gül

Kimisi diken döktü, onun geçtigi yola
Dökenler diken oldu, dikenlerde oldu gül
Girseniz gül-istana, fatiha kapisinda
Her bes adim attikca karsilar sizi bir gül

Verilir ve alinir
Çok çesit hediyeler
Kalbim elimde geldim
Digerinde de bir gül

Sevenlerin her biri çagirir bir isminle
Gül o'nun sembolüdür;bende sana derim gül
Ağlarım günahıma herkes bir dertten ağlar
Her seher feryad eden bülbülün derdi de gül

Verilir ve alinir
Çok çesit hediyeler
Kalbim elimde geldim
Digerinde de bir gül
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........
Yaratmaktır kudretin, affetmek sana mahsus,
Gönlümü ırmak eyle taşıp aksın yarabbi.
Ne dünyanın mülküne ne de hırsın gücüne,
Gözlerime fer ver ki sana baksın Ya Rabbi.

Dört kitaba inandık haktır biz kullarına,
Levhi mahfuzdan indi âlemin yollarına,
Can verirsin beşerin kuruyan dallarına,
Beynimi esman açsın, ziya çaksın Ya Rabbi.

Kalbime kuvvet sun ki şeytana gücüm yetsin,
Azalarım zikrinle coşup ibadet etsin,
Döküldükçe günahlar ruhun cefası bitsin,
Benliğimi sadece narın yaksın Ya Rabbi.

Kıyamete bırakma sırattan geçen eyle,
İmanla bu dünyadan aşkınla göçen eyle,
Vesveseyi yıkarak doğruyu seçen eyle,
Vicdanım tartısında mühür taksın Ya Rabbi.

Yüreğim daraldıkça sanki içten kanıyor,
Sana dönen fani kul gece gündüz anıyor,
Cümle mahlûk sevginle uykudan uyanıyor,
Bu kulunu affeyle yüce haksın Ya Rabbi.

Kusursuz olamadım şu sinemi dağlarım,
Gök kubbeden yükselen ezanınla çağlarım,
Gafletteki dünüme pişman olur ağlarım,
Her şeyden münezzehsin hep uzaksın Ya Rabbi.

Seni Rahman, Resul’ü ahir elçin görmüşüm,
İkrarla nefsimdeki alevi söndürmüşüm,
Yönümü beytullaha semana döndürmüşüm,
Gönlümde bir ışıksın çok berraksın Ya Rabbi.

Ol emrinle yarattın Var ettin nefesinle,
İşaretsin zerrede duyurduğun sesinle,
Getirdiğim her tevhit okuduğum Yasin’le,
Noksan sıfattan beri, çok ıraksın Ya Rabbi.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt